Birinci 12 Eylül Kıyameti'nde çilelerden sonra, Baba Yurdum Arpaçay'a dönmüştüm.Bütün devlet kapıları yüzüme kapalı ve yasaklı olduğu için, mecbûren Babam Rahmetli ile birlikte ticaret yaptık...O yıllarda Erzurum'dan çok namlı bir Şampiyon Horoz'un yavrusunu, ciddi bir paraya alarak Anam Rahmetlinin tavuklarının içine kattım.Horozcular bilirler; dövüştürülecek horoz, tavuklardan ayrı tutulur. Ben horoz dövüşçüsü değilim ama yakışıklı horozu her zaman çok sevdim, hâlâ çok severim.Horozum Tarzan da Allah için çok yakışıklıydı. Pırıl pırıl parlayan kırmızı siyah tüyleri, sülünvâri uzamış düzgün kuyruğu ve boyu posu ile harika bir şeydi.İlçemiz küçük yer; Tarzan'ın fiyatı ve dövüşçülüğü kısa sürede dilden dile yayılarak bütün ilçede; günün, haftanın, hatta ayların konusu olmuştu.Özellikle Tarzan'ı görmek için eve sudan bahanelerle gelenler olurdu.Yakışığına, güzelliğine bir şey diyemezlerdi ama sülün gibi narin narin salınan Tarzan'ın dövüşçülüğüne pek inanmadıkları belliydi.Arpaçay'ın sevilen sayılan eşrafından Değirmenci Latif Amca da Tarzan'ın methini ve dedikodusunu duymuş!Bir gün beni dükkânda yakaladı:- Mustafa Beğ! Senin bir süslü horozun varmış!- Evet var Latif Amca...- Fena dövüşçülmüş!- Evet cinsi öyle latif Amca..- Benim de bir horozum var, onunla dövüştürmeye cesaretin var mı?- Latif Emi! Ben horoz dövüştürmeyi sevmem ayrıca benim Tarzanı dövecek horoz değil Arpaçay, Kars civarında çıkmaz... Dedim, demez olaydım!Latif Amca; çok tahrikkâr sözlerle üzerime gelip:- Kesmecesine var mısın? Diye sormaz mı?Etrafımız kalabalıklaşmış, komşular benim horozun dövülerek kesilmesinden korktuğumu, pahalı olduğu için kıyamadığımı zannetmeye başlamıştı! Sebepsiz yere paragöz, malcanlısı olup çıkacaktım!Latif Amca da ha bire:- Çocukları göndereyim horozu getirsinler mi? Diye tahrike devam ediyordu.Sonunda:- Latif Emi! Günah benden gitti! Sen horoz getirttirme çünkü senin horozun yerli kırma bi şeydir! Kapısından, çöplüğünden başka yerde garipser. Ben Tarzan'ı alayım gidelim. Dedim ve nerdeyse bütün Arpaçay peşimizde olmak kaydıyla İlçenin birazcık dışında olan Değirmene gittik.Değirmende, Latif Amca'nın hayat dediğimiz bahçesinde yüzden fazla tavuk ve horoz olurdu, etrafta eşinir dolaşırlar ve habersiz gelen misafirler için hemen bir iki tanesi kesilir, ikram edilirdi...Latif Amca; çok güvendiği horozunu gösterdi. Mahmuzlarından iki yaşından büyük olduğu belli olan kart bir horozdu ve epeyce iri, hantal ve etliydi. Kapıdaki diğer horozları civcivken korkuttuğu için ona karşı çıkan horoz olmamış ve Latif Amca da bu çil horozunun yenilmez olduğunu zannetmiş!Uzatmayalım..Tarzan, kucağımdan tavukları görünce kabarıp gıdaklamaya ve ötmeye başladı.Yabancı horozu fark eden Latif Amcanın eke çil horozu da, Tarzan'a mukabele ederek bize doğru geldi.Ve tarzanı bıraktım...Latif Amca'nın çil horozu kapısında olmanın verdiği cesaretle Tarzan'a saldırdı ama anında yediği ters bir tokatla yerde bir takla attı! Bir iki dakika sonra çil horoz ciyaklayarak kaçtı tabi!Sonra kapının diğer horozları sırayla Tarzan'a saldırdılar! Üçüncü, dördüncü horoza kadar normal dövüşen Tarzan; yorulmaya başlayınca kavgasını kısa kesmek için iyice şiddetlendi! Yakaladığı horoza tek darbe, tek tokat ve tuttuğu yeri koparınca zavallı hayvanlar; Ciyak! Ciyak!Yoruldukça öfkelenen ve ölümüne saldıran Tarzan'ım sayesinde Latif Amca'nın ondan fazla horozunu kesmecesine kazanmıştım!Bir hafta-on gün, Latif Amca'dan kesilip temizlenerek gelen horozları, Dükkânda misafirlerimle yediydik...Hem çok sıkkın olan canımı biraz ferahlatmak, hem de hâlimi Gönüldaşlarımla paylaşmak için anlattım bu hikâyeyi!Dostlar! Millet; yabancı bir mahalde birden fazla rakibin saldırısına uğrayan ve her dövüş sonrası biraz daha yorulduğu için, dövüş kısa sürsün diye ölümüne saldıran Tarzan'ımın durumunda!Öfkeli, kırgın ve yorgun! Ölümüne saldırası var gibi!Azıcık dikkatle etrafa bakan herkes görür!Bilmem anlatabildim mi?TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA, TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017