Ekonominin "e"sinden anlamayan bir hükümeti 70 milyonun ekonomisine kaptan yaparsanız, olacak olan budur? Devlet batar, millet işsiz-güçsüz yatar; hükümet erkanı takla atar.Türkiye bu bahtsızlığı yaşıyor? Bu vahim vaziyetin üstü, maalesef sivil-asker elbirlik "şal" ile örtülüyor.Devlet ve milletin "temel problemleri"ne kafa yoracak kimse yok! Kafaları karıştıracak ve meşgul edecek o kadar "çok" sürprizler var ki, sivil ve asker kafalar onlara teslim!AKP hükümeti ve beslemeleri ise, "sıfır enflasyon" ile dört-köşe vaziyetteler. Halbuki Türk ekonomisi "kabristan"a döndü. Doğru, enflasyon sıfırlanmaya başladı; hatta yakında "sıfırın altı"na düşecek? Çünkü kabristanda "canlı" olmadığı için nabız sıfırdır, hareket yoktur, dolayısıyla sıfırın altında bir enflasyon söz konusudur. Vaziyet budur.İşsizlik rakamından söz etmeyeceğim. On milyonlarca işsizler ordusunun rakamı mı olur? Bıçak, kemiğe dayandığı noktayı çoktan aştı, kemiği kesiyor.En büyük hastalık, "hastalığını bilmeme" hastalığıdır? Delinin, kendini akıllı zannetmesidir. Müflisin, kendini milyarder görmesidir. Türk ekonomisinin en ac,l marazı bu olsa gerektir.Doktor, hastalığı teşhis için tahlil sonuçlarına bakar. Teşhisini yapar. Ona göre adım atar. Çare arar, tedavi başlatır. Sahte doktor için bunlara ihtiyaç yoktur; sallar, gider? Bugün Türk ekonomisi, adeta sahte doktorların eline düşmüş hasta vaziyetindedir. Tahlil sonuçlarını ve tabloyu okuyan yok! 5 aylık Türk ekonomi tablosu çok açık; tam bir iflas tablosu?Maliye Bakanlığı'nın açıklamasına göre, yılın ilk 5 ayındaki bütçe açığı miktarı 20 milyar 683 milyon TL. 2009 Ocak-Mayıs dönemi bütçe açığı bir önceki yıla göre, yüzde 903,9 oranında arttı.Vergi muafiyetleri ve taksit düzenlemelerine rağmen yılın ilk 5 ayında vergi gelirlerinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5,5'lik bir azalma meydana geldi. Bu oranın rakamsal ifadesi, 5 milyar TL, yani, eski rakamla 5 katrilyon TL civarında!Vergi İdaresi'nin de "özelleştirilmesi" talebiyle devletin son bağımsızlık damarının da kesmek isteyen IMF'nin "verdiği borcun tahsilat garantisi" olarak gördüğü "faiz dışı fazla"daki durum iç açıcı değil? 5 aylık dönemdeki faiz dışı fazla rakamı da, geçen yılın aynı dönemine göre 17 milyar 538 milyon liradan 5 milyar 436 milyon liraya düştü. Yani AKP bütçesi bütçesi,"faiz dışı fazla"da da yüzde 69'luk bir gerileme yaşadı. Anlayan için bu rakamlar yeter? Ama AKP ekonomi yönetimi, anlamıyor. İki dönemden beri iktidarda olan AKP, bugüne kadar dışarıdan sıcak parayı çekmek uğruna her şeyi yaptı. İçeriyi düşünmedi. Hükümet, içerideki en kârlı işletme ve kaynakları ecnebiye peşkeş çekerek hep dışarıyı düşündü. Milletin emeği, üretimi, hizmet ve kaynakları karşılığında TL basılarak döndürülmesi gereken 600-700 milyar dolar civarında GSMH'lık Türk ekonomisi, kredi adı altında ecnebiden "faili-maliyetli para" dilenciliğiyle çevrilmeye çalışıldı. Devlet de millet de faize ve borca batırıldı. Devlet ve milletin sırtındaki borç ve faiz yükü artmasına rağmen, en kârlı işletmeler de gitti, borç da kabardı. Piyasa tamamen öldü; tüketim kabiliyeti olan millet aradan çıktı, üretici aradan çıktı, esnaf aradan çıktı; milyonlar "işsiz" kaldı, kapı dışarı oldu. Zincirleme vaziyette; "vücuttan kan" çekilircesine piyasadan "para" çekildi, millet metreliğe kurşun sıktı, vatandaşın tüketim kabiliyeti bitti, kepenkler indi, işsizlik çığ gibi arttı. Kısır döngü; birbirini tetikledi.AKP'nin bu kısır döngüyü kıracak ne aklı var, ne çözümü, ne de niyeti! Bu sebeple AKP hükümeti, konut, otomotiv ve elektronikteki vergi ve KDV oranlarında indirimin yanı sıra "Erdoğan'ın dürüst bulmadığını ilan ettiği" kredi kartı batağındakilere "yeni bir faiz sarmalı" paketi gibi pansuman düzenlemelere sarılıyor.Hükümet, hem milletin emek ve üretimi karşılığında basması gerek TL'yi basmayarak milleti ve kamuyu faize mahkum ediyor, krediye mahkum ediyor; hem de Bakan Ali Babacan "Kredi kartı en pahalı kredidir. Vatandaşa kredi kartı yerine ihtiyaç kredisi kullanmasını şiddetle tavsiye ediyorum" diye keyif bağışlıyor.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyden başka, milletin tüketim kabiliyetini güçlendirerek ekonomiyi canlandıracak Sosyal Devlet projelerini, ne iktidar ne de muhalefetten hiç kimse ağzına almıyor. Diyelim bilmiyorlar; bilmiyorlarsa, kulakları da mı duymuyor, gözleri de mi görmüyor? Dünya'nın 70'ı aşkın devleti, Prof. Dr. Baş'ın ekonomi modeli ve projeleriyle toparlanıyor, ayağa kalkıyor.İktidar ve muhalefetteki bu kronik "üç maymun" anlayışıyla devlet ve milletimiz iflah olmaz. Devlet ve millet, "incir çekirdeğini doldurmayacak türden atışma ve kapışmalarla" akıl etme, düşünme, görme ve duyma duyularını yitirir, her şeyini kaybedene kadar batar!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019