El Bab operasyonunda sona doğru yaklaşılınca, Türkiye'nin yeni hedefinin Münbiç ve Rakka olduğu açıklandı. ABD Genelkurmay Başkanı Dunford'un Türkiye ziyareti ve Genelkurmay Başkanımız Hulusi Akar ile yaptığı görüşme de Rakka operasyonu merkezliydi.
Basına yansıdığı şekliyle, İncirlik'te yapılan bu görüşmede Türkiye, ABD'ye Rakka ile ilgili iki plan açıkladı. Birincisi, TSK ve ÖSO Suriye'ye Akçakale'den girecek ve PYD'nin elinde bulunan Tel Abyad üzerinden Rakka'ya ulaşacak. İkincisi ise, Türkiye ve ÖSO, El Bab'dan, yine PYD'nin elinde bulunan Münbiç üzerinden Rakka'ya ulaşacak.
Tel Abyad üzerinden gidilirse 54 kilometrelik, Münbiç üzerinden gidilirse 180 kilometrelik bir mesafe var.
Akar, ABD'li mevkidaşına sunduğu bu planda, öncelikli talebinin Tel Abyad üzerinden operasyon olduğunu iletti. Çünkü bu mesafe hem daha kısa hem de arazi koşulları daha uygun. Münbiç güzergahı ise hem daha uzun, hem de dağlık, ilerlemesi çok güç arazi şartlarına sahip.
Türkiye, ABD askerlerinin ve koalisyon güçlerinin de bu operasyonda olmasını talep ediyor. Türkiye'nin bu operasyona, Türk askerlerinin yanı sıra 9-10 bin kişilik ÖSO unsurlarıyla iştirak edeceği belirtiliyor. Bu ÖSO unsurlarının 1000 kişisi El Bab operasyonundan buraya kaydırılacak, kalanları da Türkiye'de Kırşehir-Hirfanlı ile Hatay'da devam eden eğit-donat programından temin edilecek.
Türkiye, Rakka operasyonunda PYD unsurlarını asla istemiyor ama PYD'nin çoğunluğunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Arap ve Türkmen unsurlarının kabul edilebileceğini belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu operasyonla ilgili yaptığı açıklamada "özel kuvvetleri gönderebiliriz" dedi. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ise NATO Savunma Bakanları toplantısında, ABD'nin Rakka operasyonunu önemsediğini ifade ederek, İngiltere, Fransa ve koalisyon güçlerinin de bu operasyona büyük önem verdiğini söyledi ve "Türkiye olarak her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.
Işık açıklamasının devamında, "Rakka operasyonunun kalıcı bir barışa dönüşmesini istiyorsanız, bölgedeki istikrarın kalıcı olmasını istiyorsanız yapmanız gereken şey, Rakka operasyonunu PYD-PKK unsurlarıyla değil, bölgedeki insanlardan oluşan Arap unsurlarla, o bölge insanlarından oluşan unsurlarla yapmaktır" uyarısında bulundu.
Görünen o ki, Türkiye Münbiç'ten önce Rakka operasyonuna odaklanmış durumda?
Karar yetkililerimizindir ama bizler önlem alınması babından karşılaşabileceğimiz riskler konusunda uyarma gereği duyuyoruz.
Tel Abyad üzerinden düşünülen planda, Akçakale'den Rakka'ya 20 kilometre genişliğinde 54 kilometre uzunluğunda terör örgütü PYD'nin tam ortasından geçen bir koridor talep ediliyor. Ve aynı PYD'nin sahip olduğu Münbiç'e de operasyon yapılacağı ifade ediliyor.
Diğer güzergah da benzer bir şekilde PYD'nin kontrolündeki Münbiç üzerinden tam 180 kilometre mesafede, bir tarafta Suriye ordusu, bir tarafta PYD, aradan geçilecek.
Bu büyük bir risk? Tel Abyad güzergahında PYD ile çatışma riski, Münbiç güzergahında ise hem PYD hem de Suriye ordusu ile çatışma riski?
Hadi Suriye ordusu riskini Astana süreci ile Rusya'nın desteğiyle bir risk olmaktan çıkartabilirsin ama PYD'yi ne yapacağız?
Diyelim ki ABD bu konuda garanti verdi, güvenebilir miyiz?
Bizim terör örgütü dediğimize "çok iyi savaşçılar", "Suriye'deki en iyi müttefikim" diyen bir ABD'nin verdiği güvence ne kadar sağlam olabilir? Üstelik bu ABD Türkiye'ye, "PYD Fırat'ın batısına asla geçmeyecek" garantisi vermemiş miydi? Sonrasında da Münbiç'e giren PYD'nin tekrar Fırat'ın doğusuna çekileceği konusunda söz vermemiş miydi?
ABD şu ana kadar hangi garantisinde sözünü tuttu da böyle riskli bir konuda tutacak?
Aynı ABD, Saddam'a, "Kuveyt arka bahçendir" diyerek Kuveyt'e girmesine göz yumdu da sonra bu gerekçeyle Irak'ı işgal etmedi mi?
Astana süreciyle, Suriye'deki durumunu hukukileştiren Türkiye, ABD'nin ipiyle hareket ederse bir anda kendisini hukuksuzluğun içinde bulabilir.
PYD cenahından gelen tehditleri de unutmayalım. PYD'nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi Eş Başkanı İlham Ahmed, Türkiye'nin Rakka'ya ilerlemesi durumda "Türk ordusuyla savaşmaya hazır olduklarını" söyledi. Ahmed, "Bu kabul edilebilir değil. SDG'nin IŞİD'den temizlediği stabil bölgelere Türkiye'nin ilerlemesine izin vermeyeceğiz. Bu tansiyonu yükselttirir. Eğer böyle bir şey olursa aramızda tabii ki çatışmalar çıkar" tehdidinde bulundu. (Al Jazeera)
Dikkat ederseniz, yaşayacağımız lojistik destek sıkıntısından hiç bahsetmiyorum.
Türkiye Fırat Kalkanı Harekatı'nda Astana süreci sayesinde çatışma risklerinden kurtuldu, buna rağmen bazı sıkıntılar yaşandı. Rakka sürecinde böyle bir mutabakat yok, üstelik Rusya sözünü tutuyor, ABD ise şu ana kadar asla tutmadı.
Basına yansıdığı şekliyle, İncirlik'te yapılan bu görüşmede Türkiye, ABD'ye Rakka ile ilgili iki plan açıkladı. Birincisi, TSK ve ÖSO Suriye'ye Akçakale'den girecek ve PYD'nin elinde bulunan Tel Abyad üzerinden Rakka'ya ulaşacak. İkincisi ise, Türkiye ve ÖSO, El Bab'dan, yine PYD'nin elinde bulunan Münbiç üzerinden Rakka'ya ulaşacak.
Tel Abyad üzerinden gidilirse 54 kilometrelik, Münbiç üzerinden gidilirse 180 kilometrelik bir mesafe var.
Akar, ABD'li mevkidaşına sunduğu bu planda, öncelikli talebinin Tel Abyad üzerinden operasyon olduğunu iletti. Çünkü bu mesafe hem daha kısa hem de arazi koşulları daha uygun. Münbiç güzergahı ise hem daha uzun, hem de dağlık, ilerlemesi çok güç arazi şartlarına sahip.
Türkiye, ABD askerlerinin ve koalisyon güçlerinin de bu operasyonda olmasını talep ediyor. Türkiye'nin bu operasyona, Türk askerlerinin yanı sıra 9-10 bin kişilik ÖSO unsurlarıyla iştirak edeceği belirtiliyor. Bu ÖSO unsurlarının 1000 kişisi El Bab operasyonundan buraya kaydırılacak, kalanları da Türkiye'de Kırşehir-Hirfanlı ile Hatay'da devam eden eğit-donat programından temin edilecek.
Türkiye, Rakka operasyonunda PYD unsurlarını asla istemiyor ama PYD'nin çoğunluğunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Arap ve Türkmen unsurlarının kabul edilebileceğini belirtiyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu operasyonla ilgili yaptığı açıklamada "özel kuvvetleri gönderebiliriz" dedi. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık ise NATO Savunma Bakanları toplantısında, ABD'nin Rakka operasyonunu önemsediğini ifade ederek, İngiltere, Fransa ve koalisyon güçlerinin de bu operasyona büyük önem verdiğini söyledi ve "Türkiye olarak her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.
Işık açıklamasının devamında, "Rakka operasyonunun kalıcı bir barışa dönüşmesini istiyorsanız, bölgedeki istikrarın kalıcı olmasını istiyorsanız yapmanız gereken şey, Rakka operasyonunu PYD-PKK unsurlarıyla değil, bölgedeki insanlardan oluşan Arap unsurlarla, o bölge insanlarından oluşan unsurlarla yapmaktır" uyarısında bulundu.
Görünen o ki, Türkiye Münbiç'ten önce Rakka operasyonuna odaklanmış durumda?
Karar yetkililerimizindir ama bizler önlem alınması babından karşılaşabileceğimiz riskler konusunda uyarma gereği duyuyoruz.
Tel Abyad üzerinden düşünülen planda, Akçakale'den Rakka'ya 20 kilometre genişliğinde 54 kilometre uzunluğunda terör örgütü PYD'nin tam ortasından geçen bir koridor talep ediliyor. Ve aynı PYD'nin sahip olduğu Münbiç'e de operasyon yapılacağı ifade ediliyor.
Diğer güzergah da benzer bir şekilde PYD'nin kontrolündeki Münbiç üzerinden tam 180 kilometre mesafede, bir tarafta Suriye ordusu, bir tarafta PYD, aradan geçilecek.
Bu büyük bir risk? Tel Abyad güzergahında PYD ile çatışma riski, Münbiç güzergahında ise hem PYD hem de Suriye ordusu ile çatışma riski?
Hadi Suriye ordusu riskini Astana süreci ile Rusya'nın desteğiyle bir risk olmaktan çıkartabilirsin ama PYD'yi ne yapacağız?
Diyelim ki ABD bu konuda garanti verdi, güvenebilir miyiz?
Bizim terör örgütü dediğimize "çok iyi savaşçılar", "Suriye'deki en iyi müttefikim" diyen bir ABD'nin verdiği güvence ne kadar sağlam olabilir? Üstelik bu ABD Türkiye'ye, "PYD Fırat'ın batısına asla geçmeyecek" garantisi vermemiş miydi? Sonrasında da Münbiç'e giren PYD'nin tekrar Fırat'ın doğusuna çekileceği konusunda söz vermemiş miydi?
ABD şu ana kadar hangi garantisinde sözünü tuttu da böyle riskli bir konuda tutacak?
Aynı ABD, Saddam'a, "Kuveyt arka bahçendir" diyerek Kuveyt'e girmesine göz yumdu da sonra bu gerekçeyle Irak'ı işgal etmedi mi?
Astana süreciyle, Suriye'deki durumunu hukukileştiren Türkiye, ABD'nin ipiyle hareket ederse bir anda kendisini hukuksuzluğun içinde bulabilir.
PYD cenahından gelen tehditleri de unutmayalım. PYD'nin başını çektiği Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi Eş Başkanı İlham Ahmed, Türkiye'nin Rakka'ya ilerlemesi durumda "Türk ordusuyla savaşmaya hazır olduklarını" söyledi. Ahmed, "Bu kabul edilebilir değil. SDG'nin IŞİD'den temizlediği stabil bölgelere Türkiye'nin ilerlemesine izin vermeyeceğiz. Bu tansiyonu yükselttirir. Eğer böyle bir şey olursa aramızda tabii ki çatışmalar çıkar" tehdidinde bulundu. (Al Jazeera)
Dikkat ederseniz, yaşayacağımız lojistik destek sıkıntısından hiç bahsetmiyorum.
Türkiye Fırat Kalkanı Harekatı'nda Astana süreci sayesinde çatışma risklerinden kurtuldu, buna rağmen bazı sıkıntılar yaşandı. Rakka sürecinde böyle bir mutabakat yok, üstelik Rusya sözünü tutuyor, ABD ise şu ana kadar asla tutmadı.
Murat Çabas / diğer yazıları
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024
- BTP lideri Hüseyin Baş Türk milletinin sesidir / 27.12.2024
- Asgari ücreti kim belirliyor; komisyon mu, yabancılar mı? / 25.12.2024
- ‘Terörist’ kıyafet değiştirip ‘siyasetçi’ oluveriyor! / 24.12.2024
- Suriye’yi HTŞ vekaletiyle ABD yönetecek! / 21.12.2024
- Asgari Ücret Komisyonunda işçiler temsil edilmiyor! / 20.12.2024
- Bayram değil, seyran değil, Trump bizi niye öptü? / 18.12.2024
- Asgari ücrette ‘kabullenilmiş çaresizlik’ yaşanıyor / 17.12.2024
- Yeni Suriye’nin net kazananları ABD ve İsrail / 14.12.2024
- Suriye’de fotoğrafın büyüğünü görmek! / 13.12.2024