Ankara'ya kar yağmış. Hayırlı olsun, bereketlere vesile olsun..Bilenler bilir; Kızılay'da Olgunlar Sokak'la Karanfil Sokağın kesiştiği yerde sahaflar, kitapçılar vardır...Genellikle kitapçıların civarında yazın banklarda, kışın bankamatiklerde yatan, saç-sakalı birbirine karışmış bir meczup vardı. Hâlâ var mı, yaşıyor mu bilmiyorum.Ankara ikâmetli zamanımın birinde bir sabah uyandım Ankara'yı bembeyazdı, kar yağmıştı. Sabah erkenden Kardeşimin iş yerini ben açardım. İşyerini açmak için geldiğimde, kitapçıların orada bahsettiğim meczûbu görmüştüm.Sanki elinde kürek varmış ve bir şeyler atıyormuş gibi yapıyordu! Biraz izledim. Sonra ben de onu taklit ederek, elimde kürek varmış ve bir şeyler atıyormuşum gibi yapmaya başladım.Beni fark etti.. Durup dikkatle baktı:- Ne yapıyorsun? Diye öfkeyle sordu:- Sana yardım ediyorum. Ne yapıyorsan ben de onu yapıyorum.. Dedim gülümseyerek.Suratını astı iyice:- Sen benim yaptığımı yapamazsın!- Niye?! Sen, ne yapıyorsun ki? Diye gerçekten merakla sorduğumda;- Ben Ankara'nın pisliğini atıyorum! Demişti...Ankara'ya kar yağmış haberini duyunca aklıma Olgunlar Sokak ve sokağın Meczûbu geldi.. Umarım hayattadır ve hâlâ Ankara'nın pisliğini atıyordur.. Çünkü akletmediğimiz için Ankara'ya ve oradan da bütün ülkenin başına pislik yağıyor on iki yıldır!Uzun Adam'ın Kaç-AK-Saray'a göçmeden önce Başbakanlığa atadığı Kısa Adam, "Demokrasi amaç değil araçtır! Gereken durakta inilecek tramvaydır! Geç kalan yer bulamaz" tarifli araç'ın Vatman koltuğuna oturunca, İleri demokrat(!)lıkta Uzun Adam'ı sollamaya niyetlendi galiba!Önce; "Gelin üslûbumuzu değiştirelim" teklifinde bulunuyor, Anamuhalefet Liderine cevap vermeyi Kılıçdaroğlu'nun cenâzesi dolayısıyla ertelediğini söyleyerek bir nezâket gösterisinde bulunuyor -ki yaptığı insânidir, doğrudur- ve Uzun Adam'ın argo ifadesiyle "Yavru Muhalefet"in Genel Başkanı'na sesini yükseltiyor; "... hodri medyan diyorum! Buyurun gidin bu söylediklerinizi Dersim'de söyleyin. Onların torunlarının gözlerine bakın ve 'Hepsi vatan hainiydi' deyin" derken Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ayaklarına kurşun sıkıyor! Önce Cumhuriyet'in Tunceli ettiği adı yok sayıyor!Sonra; yüzlerce yıl Anadolu'da Alevilere resmen soykırım yapan, can korkusuyla Ehl-i Beyt evlatları Ulemanın ıssız dağ başlarına saklanmasına sebep olan başta Yavuz olmak kaydıyla Osmanlı'yı, yere-göğe sığdırmıyor, "Yeni Osmanlı"cılık oynuyor! Sonra; İngilizle, İtalyanla, Haçlı'yla işbirliği yaparak Genç Türkiye Cumhuriyeti'nden Lozan'ın intikamının alınmasına taşeronluk ederek başkaldıran şâkileri, Emevistlerin zalimce katlettiği Şühedây-ı Kerbelâ'ya benzetiyor! Tabi bu arada Türkiye Cumhuriyetini de Hz. Peygamber (s.a.a.) ve Ehl-i Beyti'ne ihanet eden Emevilere benzetiyor!Bak Sayın Başbakan!Bak öğretmenlikten Meslektaşım!Elbette dedelerin, babaların yaptıklarının hesabını torunlara ve evlatlara sormanın insafla, hakla, hukukla ve vicdanla asla alakası yoktur ama dedenin, babanın işlediği şekâvet suçundan dolayı oğulların ve torunların ödüllendirilmesi de ahlâki değildir, vicdâni değildir, hukukî hiç değildir!Seyit Rıza ve eşkıyalarının gece kalleşçe baskın yapıp topluca katlettiği Karakoldaki vatani görevlerini yapan Şehit Mehmetçiklerin torunlarının yürek yangınını, nereye koyacaksınız?Yıl boyunca ekip-biçip, aylarca uğraşıp ürettiklerini pazarlamaya götürürken Dersim eşkıyalarının yollarını kesip canlarına katlettiği, mallarını yağmaladığı Erzincanlıların, Eğinlilerin torunlarının, kaşıyıp kanattığınız kavlamış yaralarını nasıl tedavi edeceksiniz?Elektriksiz Tunceli köylerine rüşvet olarak dağıtılan elektrikli beyaz eşyalara rağmen, Tuncelililerin AKP'ye ve ona yakın gördükleri partilere oy vermemeleri, size bir şey söylemiyor mu?Genç Cumhuriyetin, dolayısıyla Tek Parti İktidarı dediğiniz CHP'nin, dolayısıyla Atatürk'ün mesai arkadaşlarının bastırdığı Dersim İsyanı sonrası; her şeye ve herkese rağmen, Tunceli'de hemen hemen her evde İmam Ali (as.) ile Atatürk posterinin yanyana asılı olması da baskıyla mıdır?Her şeye ve herkese rağmen; Tunceli'nin Atatürk ve Cumhuriyete sadakatinin göstergesi olan ve müthiş bir yüzdeyle CHP'ye oy vermesi de korkudan mıdır?Bilmiyor musunuz ki Tunceli; Kılıçdaroğlu için değil, Atatürk için CHP'ye oy veriyor!Yanlış yapıyorsunuz Kardeşim!Yıllarca Cumhuriyet Hükümetlerinin tedavi ve telâfi ettiği, Osmanlı'nın Alevi yüreklerde psikopatça açtığı derin yaraları kaşıyarak bir sonuç alamazsınız?Gittiğiniz ilçenin ve beldenin nüfusunun iki katı güvenlik görevlisiyle, askerle, jandarmayla Tunceli'de olmak, devlet personellerine kükreyerek haykırmak, sizin Tunceli'de var oldunuz anlamına gelmez!Bana ve millete, Tunceli'den aldığınız oy kadar konuşabilirsiniz ancak!Lozan'daki diplomatik mağlubiyetden sonra Lord Curzon'un; "Şimdi bu masada verdiklerimizi yakında ekonomik zorluklar içerisine düştüğünüzde bir bir geri alacağız" ve "Ben onlara (Kürtlere) alfabe verdiğim gün görürsünüz" tehditlerinin, sonuç uygulamasını size yaptırdıklarının Alevisi-Sünnîsi Türk Milleti farkında değil mi sanıyorsunuz?Yanlış yapıyorsunuz Kardeşim!Yanlışları devam ettirerek milleti, dayanılmaz şekilde incitiyorsunuz!Sizin saldırdığınız "Muhalefet"i savunmak elbette benim işim değil ama en son seçimlerde; toplam 57.593 seçmeni olan ve kullanılan 45.517 oydan aldığınız 7.340 oy kadar konuşabilirsiniz! Tunceli'de 10.347 oy alan Bağımsız Aday Ferhat TUNÇ kadar yoksunuz! Ama sanki Tunceli'yi silme almış gibi konuşuyorsunuz! Pişkinliğin bu kadarına da pes Vallahi!"OLAMAZ TÜRK'E BAŞ, TÜRK'ÜM DEMEYEN" Vesselâm...Selâm, sevgi, duâ...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Mustafa Aslan / diğer yazıları
- Atatürk'ün anlatımıyla Çanakkale savaşları / 20.03.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017
- İnsandan insana, insansa... / 19.03.2017
- 'Anam bana kör dedi!' / 14.03.2017
- Söyle-ni-yorum-2 / 13.03.2017
- Hâlâ iyiler varmış şükrolsun / 10.03.2017
- Savaş ve insan / 09.03.2017
- Ben, kim miyim? / 08.03.2017
- Milli siyaset hakemliği / 07.03.2017
- Sakındığımız dostluk / 02.03.2017
- Yol özel yolcu güzel / 28.02.2017