İslam Coğrafyasında, Türkiye hariç, bir hareketlenme var. Neden? Erdoğan’ın “kadim dost” olarak teslimiyetini sunduğu ABD’de dinimize, peygamberimize hakaret içeren bir film yapılıyor ve gösterime giriyor. Haliyle ben, Müslümanım diyen herkesin bir tepkisi oluyor. Kimisi sokak gösterilerinde ABD’yi kınıyor. Kimisi gazetelerinde, köşelerinde Allah’ın lanetlediği bu anlayışı, inancı ve bu inanç sahiplerini yine İslam adına bir daha lanetliyor. Kimisi kalbinden buğz ederken, kimisi de bunu fiiliyata dökerek tepkisini ortaya koyuyor. Ama başta da dediğim gibi bu tepkiler, kendisini Müslüman, İslam olarak tanımlayan, gören insanların tepkisi.
Bu tepkilerin “nasıllığı” konusunda çok soru işareti olsa da, en büyük tepkiler haçlı AB ve ABD’nin, Türkiye’yi yöneten iktidarı da yanlarına alarak “demokrasi” götürdüğü ülkelerden geldi. Libya’da, ABD büyükelçisi aynen Kaddafi gibi öldürüldü. Mısır’da, Tunus’ta tepkiler her gün çoğalarak devam ediyor. Hillary bile şaşırdı bu tepkilere ve “biz buralara demokrasi götürmemiş miydik” diyerek şaşkınlığından kanlı aynadaki yüzünü bile göremedi.
Soru işaretlerine gelirsek; ABD ve AB’den devşirme Türk demokrasisi bile hukuk kanalıyla daha basılmamış bir kitabı tespit edip, yazarını içeri atabiliyor da, dünya barışı, küresel barış, dünya vatandaşlığı vs. söylemlerine sahip ABD demokrasisi böyle bir filmin varlığından haberdar olamıyor mu? Hangi hukuk veya demokrasi başka bir inancın en kutsal değerlerine saldırıyı hoş görebilir veya izin verebilir?
ABD özgürlükler ülkesi! Eee! Yani ben, ABD’ye gidip Obama veya Bayan Hillary’ye ağzıma ne gelirse demokrasi adına dümdüz gidebilir miyim? Akıllı olun!
Bir başka soru işareti ise Orhan Beyin (Dede) geçen köşesinde vurguladığı, 2. Bir ikiz kuleler senaryosu ile karşı karşıya mıyız? Sorusudur. Çünkü Suriye’nin düşmeyeceği kesindir. Onun için ABD’nin, bölgede başka üslere ihtiyacı var ve ordusunu o ülkelere göndermek için mazeret lazım. Olabilir mi? Olabilir…
Türkiye neden hariç, sorusuna gelirsek… Keşke diyorum, AKP hiç iktidar olmasaydı da, en azından her hafta, Beyazıt meydanını dolduran, ABD, AB ve onların sözcülerine karşı, özellikle dini söylemlerle slogan atan, bu insanları burada ve diğer yerlerde organize eden (isimleri malumunuz) dernek, vakıf ve siyasi zihniyetleri Müslüman olarak zannetmeye devam etseydim.
Ama çok ağır bir itham bu! Evet, nerede 10 yıldır bu insanlar! İslam coğrafyası açıkça işgal edildi. Can, mal, namus, din ayaklar altına alındı. Kiliseler resmi tören ve besmelelerle açıldı. Zinalar, domuzlar yasallaştı. Nerede bunlar? Tabi bana hesap verecek değillerdir. Hesap görücü Allah’tır.
Sonra “hoca efendi” adıyla anılan şahıs ki, bu zat, Kur’an’daki Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili ayetlerin çok sert olduğunu ve bu ayetlerin o dönemki Yahudi ve Hıristiyanları kapsadığını gözyaşları ile anlatan şahıstır. ABD elçisinin öldürülmesiyle aşka (!) geldi ve “Tepkiler şiddetle değil, barış ve sükûnetle ifade edilmeli” dedi. Neredeydin son 10 yılda, İslam coğrafyasında 2-3 milyon insanın canına, namusuna mal olan haçlı işgalleri yaşanırken. Bir Hıristiyan öldürülünce mi barış, sükûnet aklına geliyor…
Siyasi boyutta ise Türkiye dahil birçok İslam ülkesi diye tabir edilen yönetimler ABD’ye başsağlığı mesajları gönderiyor. Hatta Yemen Devlet Başkanı özür diliyor. İslam âlimi sıfatı ile anılan şahıslarda aynı duruşta. Ya hu benim Peygamberime, ABD’nin bilgisi ve izni dahilinde hakaret ediliyor. Siz kimden özür diliyorsunuz?
Ve Obama, Erdoğan’ı aradı. Elinde sopa var mıydı, yok muydu, bilmem. İslam coğrafyasındaki bu gösterilere karşı yardım istedi. Erdoğan’da kameralar karşısına çıkıp, hitabet sanatıyla bu isteği yerine getirmeye çalıştı. Filmi kınadı, barıştan, hoşgörüden bahsetti. Diplomatlarını teröre kurban vermiş bir ülke olarak ABD diplomatlarının öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü paylaştı. İyi… Terörün dini, milleti olmaz, deyince durmak lazım. Kaddafi’yi kim katletti ve kimin yanındaydınız? Esad’ın sarayına bomba koyuldu ve en yakın adamlarını kaybetti. Bir geçmiş olsun, bile diyemediğiniz gibi Esad’ı suçladınız. Sahi Suriye’deki teröristlerin dini ne? Dinleri yoksa niye yardım ediyorsunuz? Sonra bu olaylar üzerine söylenen “sebep her ne olursa olsun terörün her türlüsüne karşıyız” cümlesinin anlamını kim izah edebilir. Bu olayların sebebi Hz. Muhammed’e yapılan saldırı. Yani sebep Hz. Muhammed. Yani imanımızın tescili için canımızdan, malımızdan, evlatlarımızdan, dünyadaki her şeyden daha çok sevmedikçe imanınızın olmayacağı, “Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım” ilahi övgüsüne sahip olan Allah’ın Sevgilisi olan Hz. Muhammed. Hiçbir Müslüman, Peygamberimizi “sebep gibi görüp” sıradanlaştıramaz. Sıradanlaştırırsa Müslüman kalamaz…
Bu tepkilerin “nasıllığı” konusunda çok soru işareti olsa da, en büyük tepkiler haçlı AB ve ABD’nin, Türkiye’yi yöneten iktidarı da yanlarına alarak “demokrasi” götürdüğü ülkelerden geldi. Libya’da, ABD büyükelçisi aynen Kaddafi gibi öldürüldü. Mısır’da, Tunus’ta tepkiler her gün çoğalarak devam ediyor. Hillary bile şaşırdı bu tepkilere ve “biz buralara demokrasi götürmemiş miydik” diyerek şaşkınlığından kanlı aynadaki yüzünü bile göremedi.
Soru işaretlerine gelirsek; ABD ve AB’den devşirme Türk demokrasisi bile hukuk kanalıyla daha basılmamış bir kitabı tespit edip, yazarını içeri atabiliyor da, dünya barışı, küresel barış, dünya vatandaşlığı vs. söylemlerine sahip ABD demokrasisi böyle bir filmin varlığından haberdar olamıyor mu? Hangi hukuk veya demokrasi başka bir inancın en kutsal değerlerine saldırıyı hoş görebilir veya izin verebilir?
ABD özgürlükler ülkesi! Eee! Yani ben, ABD’ye gidip Obama veya Bayan Hillary’ye ağzıma ne gelirse demokrasi adına dümdüz gidebilir miyim? Akıllı olun!
Bir başka soru işareti ise Orhan Beyin (Dede) geçen köşesinde vurguladığı, 2. Bir ikiz kuleler senaryosu ile karşı karşıya mıyız? Sorusudur. Çünkü Suriye’nin düşmeyeceği kesindir. Onun için ABD’nin, bölgede başka üslere ihtiyacı var ve ordusunu o ülkelere göndermek için mazeret lazım. Olabilir mi? Olabilir…
Türkiye neden hariç, sorusuna gelirsek… Keşke diyorum, AKP hiç iktidar olmasaydı da, en azından her hafta, Beyazıt meydanını dolduran, ABD, AB ve onların sözcülerine karşı, özellikle dini söylemlerle slogan atan, bu insanları burada ve diğer yerlerde organize eden (isimleri malumunuz) dernek, vakıf ve siyasi zihniyetleri Müslüman olarak zannetmeye devam etseydim.
Ama çok ağır bir itham bu! Evet, nerede 10 yıldır bu insanlar! İslam coğrafyası açıkça işgal edildi. Can, mal, namus, din ayaklar altına alındı. Kiliseler resmi tören ve besmelelerle açıldı. Zinalar, domuzlar yasallaştı. Nerede bunlar? Tabi bana hesap verecek değillerdir. Hesap görücü Allah’tır.
Sonra “hoca efendi” adıyla anılan şahıs ki, bu zat, Kur’an’daki Yahudi ve Hıristiyanlarla ilgili ayetlerin çok sert olduğunu ve bu ayetlerin o dönemki Yahudi ve Hıristiyanları kapsadığını gözyaşları ile anlatan şahıstır. ABD elçisinin öldürülmesiyle aşka (!) geldi ve “Tepkiler şiddetle değil, barış ve sükûnetle ifade edilmeli” dedi. Neredeydin son 10 yılda, İslam coğrafyasında 2-3 milyon insanın canına, namusuna mal olan haçlı işgalleri yaşanırken. Bir Hıristiyan öldürülünce mi barış, sükûnet aklına geliyor…
Siyasi boyutta ise Türkiye dahil birçok İslam ülkesi diye tabir edilen yönetimler ABD’ye başsağlığı mesajları gönderiyor. Hatta Yemen Devlet Başkanı özür diliyor. İslam âlimi sıfatı ile anılan şahıslarda aynı duruşta. Ya hu benim Peygamberime, ABD’nin bilgisi ve izni dahilinde hakaret ediliyor. Siz kimden özür diliyorsunuz?
Ve Obama, Erdoğan’ı aradı. Elinde sopa var mıydı, yok muydu, bilmem. İslam coğrafyasındaki bu gösterilere karşı yardım istedi. Erdoğan’da kameralar karşısına çıkıp, hitabet sanatıyla bu isteği yerine getirmeye çalıştı. Filmi kınadı, barıştan, hoşgörüden bahsetti. Diplomatlarını teröre kurban vermiş bir ülke olarak ABD diplomatlarının öldürülmesinden duyduğu üzüntüyü paylaştı. İyi… Terörün dini, milleti olmaz, deyince durmak lazım. Kaddafi’yi kim katletti ve kimin yanındaydınız? Esad’ın sarayına bomba koyuldu ve en yakın adamlarını kaybetti. Bir geçmiş olsun, bile diyemediğiniz gibi Esad’ı suçladınız. Sahi Suriye’deki teröristlerin dini ne? Dinleri yoksa niye yardım ediyorsunuz? Sonra bu olaylar üzerine söylenen “sebep her ne olursa olsun terörün her türlüsüne karşıyız” cümlesinin anlamını kim izah edebilir. Bu olayların sebebi Hz. Muhammed’e yapılan saldırı. Yani sebep Hz. Muhammed. Yani imanımızın tescili için canımızdan, malımızdan, evlatlarımızdan, dünyadaki her şeyden daha çok sevmedikçe imanınızın olmayacağı, “Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım” ilahi övgüsüne sahip olan Allah’ın Sevgilisi olan Hz. Muhammed. Hiçbir Müslüman, Peygamberimizi “sebep gibi görüp” sıradanlaştıramaz. Sıradanlaştırırsa Müslüman kalamaz…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Futbolda ara transfer dönemi bitti, siyasette devam ediyor / 25.02.2025
- CHP ve İmamoğlu’ndan başka gündeminiz yok mu? / 24.02.2025
- Haftanın artıkları / 23.02.2025
- Zenginlik de, fakirlik de kutsal değildir / 22.02.2025
- Asrın lideri toplantılara davet edilmedi / 21.02.2025
- İhanet çalıştayı Devlet Bahçeli’ye yazar / 20.02.2025
- İktidara gıcıklık olsun diye yazmıyoruz / 19.02.2025
- TÜSİAD neden şimdi konuştu, Apo’yu neden konuşmadı? / 17.02.2025
- Kültür Bakanı kimin kültürünü canlandırıyor? / 16.02.2025
- Ahir zaman hadislerinin muhatabı kim? / 15.02.2025
- CHP ve İmamoğlu’ndan başka gündeminiz yok mu? / 24.02.2025
- Haftanın artıkları / 23.02.2025
- Zenginlik de, fakirlik de kutsal değildir / 22.02.2025
- Asrın lideri toplantılara davet edilmedi / 21.02.2025
- İhanet çalıştayı Devlet Bahçeli’ye yazar / 20.02.2025
- İktidara gıcıklık olsun diye yazmıyoruz / 19.02.2025
- TÜSİAD neden şimdi konuştu, Apo’yu neden konuşmadı? / 17.02.2025
- Kültür Bakanı kimin kültürünü canlandırıyor? / 16.02.2025
- Ahir zaman hadislerinin muhatabı kim? / 15.02.2025