Bolu faciası üzerinden bir ay geçti. Bolca gözaltılar yapıldı, tutuklama kararları verildi. 'Faciadan kim ve kimler sorumluysa… Kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız' diyen Sayın Erdoğan'dan bir daha ses alınamadı.
Bütün yetkiler ve belgeler ortada olmasına rağmen bırak istifa etmeyi (!) ekranlarda faciaya zanlı ve suçlu arayan Turizm Bakanı Ersoy bile artık bu arayışından vazgeçti.
Yani yine unutturuldu yani yine her facia sonrasında olduğu gibi yine bedel ödeyen olmadı. Bizler ise (insanımız) öldüğümüzle kaldık!
Tabi bu faciadan sonra ülkemizdeki turizm tesislerini denetlemek akıllara geldi. O da ne? Her an faciaya gebe yüzlerce otelimiz varmış! Bir o kadar ruhsatsız otelimiz varmış! Bir o kadar da kaçak otel, tatil evleri vs. varmış!
Yine bedel ödeyen olmadı!
Ama bedel alanlar varmış
Bizzat Atatürk'ün, 'Ayasofya Kebir Camii' olarak isimlendirip tapusunu çıkardığı Ayasofya'yı, büyük şaşaa ile camiye çevirdik, zulmü bitirdik, söylemleriyle açan ama camideki teslis (şirk) inancının sembollerine dokunmaya cesaret edemeyen Sayın iktidarımız bir müddet sonra Allah'ın evinin bir kısmına girişleri ücretli yaptı.
Ne kadar? 25 Euro. Yaklaşık bin TL civarı. Bilet kesen kim? Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un eniştesinin şirketi DEM Müzecilik.
Hayırlı (!) işler.
Bu konu medyaya düşünce Vakıflar Genel Müdürlüğü şu açıklamayı yaptı: "Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin Galeri Katı'ndan elde edilen gelirden devlete pay aktarılmadığı iddiası gerçek dışıdır. Ecdad yadigarı olan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yönetilmekte; gelirleri Vakıflar Genel Müdürlüğünün hesaplarında yer almakta ve Sayıştay tarafından denetlenmektedir."
Ey Allah'ın evini gelir kapısına çevirenler! Size de hayırlı (!) işler.
TÜSİAD-Mehmet Şimşek
TÜSİAD Başkanı çıktı ve gündeme dair tespitlerini sıraladı. Hepsi yaşadığımız gerçeklerdi. Biz, TÜSİAD'ın konuştuklarına değil neden bugün konuştuğuna, bu çıkışın iktidarın elini güçlendireceğine dikkat çekerek 'TÜSİAD'ın yaptığı doğru değil, TÜSİAD'a yapılan da doğru değil' dedik.
TÜSİAD başlığında herke konuştu. Hatta bu aralar sağlık durumu iyi olmayan Sayın Bahçeli bile konuştu.
Ama Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek konuşmadı. Sahi neden konuşmadı? Kim, konuşmasını istemedi?
Bu arada! Sayın Erdoğan'ın, 'bugün konuşan Türkiye varsa bu, bizim sayemizdedir' sözlerinin ardından TÜSİAD Başkanlarının kollarına, polislerin girerek gözaltına alınması ve yurtdışı yasağı cezası verilmesi Uganda Devlet Başkanı İdi Amin'nin; 'İfade özgürlüğü var ama ifade ettikten sonra olacakları garanti edemem' sözlerini aklıma getirdi.
Ki, iktidarın medyadaki gayri resmi yüzü Ahmet Hakan 'en sonunda hepsi birden sus pus olup kenara çekilecekler' sözleriyle bu gerçeği teyit etti.
Halkımız mı?
Ne olsun! Yuvarlanıp gidiyoruz işte! Sayın iktidarımız, emeklilere bayram ikramiyesi noktasında enflasyon oranlarını filan gözetmeyerek tam % 50 zam yapıp, 3 bin TL'ye çıkardı.
Rakamın arttırılması noktasındaki sorulara ise 'böyle bir çalışmamız yok' cevabı verildi.
Diğer taraftan ihtiyaç sahiplerinin yardım talepleri için kurulan ALO 144 Sosyal Yardım Hattı'nı 2014 yılında arayanların sayısı 1 milyon 800 bindi.
İktidarımız yardımseverliği sayesinde bu sayı 10 yılda (2024) tam 4 milyon 947 bine ulaştı.
Diğer taraftan refah ve huzurun tavan yaptığı ülkemizde son 6 ayda 50 bin kişi tutuklandı.
Şubat'ın ilk iki haftasında 3,6 milyar liralık kredi kartı borcu yasal takibe düştü...
İktidarımızın 2024 yılında yap-işlet-devret kapsamında yandaş firmalara 164 milyar TL ödeme yaptı.
Aynı yıl tarıma verdiği destek rakamı 91,6 milyar TL.
Bu yıl için malum şirketlere ödemek için ayrılan para 202 milyar TL. Tarımı desteklemek için ayrılan para ise 135 milyar TL.
Suç
Erdoğan, liderlere TOGG hediye etmesini eleştirenlere, 'lokum yerinde TOGG verdik' şeklinde cevap verdi.
Hukukçular, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu gereği, kamu kaynaklarının şahsi tasarrufa konu edilmesi suçtur, dedi.
Karacabey'de yaşayan Sinan Çiftçi hakkında geçen yıl ağustos ayında kullandığı "Bugün çiftçinin anası ağlıyor" ifadesi nedeniyle 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla iddianame hazırlandı. Çiftçi hakkında 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istendi.
Hükümet ne yapmaya çalışıyor?
Bir taraftan 'iç cepheyi güçlendireceğiz' diyerek bebek katilini yüceltirlerken diğer taraftan da yerel seçimler üzerinden 1 yıl bile geçmeden 11 belediyeye kayyum atandı.
Ana başlık PKK'ya finans sağlamak, örgüte üye olmak vs.
Aynı başlıkta her gün operasyonlar yapılıyor, örgütle ilgili yüzlerce kişi tutuklanıyor. Yurt içi ve yurt dışı operasyonlarında PKK militanları sarı torbalara konuluyor.
Bu yaşananlara binaen söylüyorum: Demek ki terörle mücadelede bebek katilinin çağrısına gerek yokmuş ve başlatılan süreç bebek katilini yüceltmekten (1) başka bir şey değilmiş. Sizce?
- Zenginlik de, fakirlik de kutsal değildir / 22.02.2025
- Asrın lideri toplantılara davet edilmedi / 21.02.2025
- İhanet çalıştayı Devlet Bahçeli’ye yazar / 20.02.2025
- İktidara gıcıklık olsun diye yazmıyoruz / 19.02.2025
- TÜSİAD neden şimdi konuştu, Apo’yu neden konuşmadı? / 17.02.2025
- Kültür Bakanı kimin kültürünü canlandırıyor? / 16.02.2025
- Ahir zaman hadislerinin muhatabı kim? / 15.02.2025
- Trump severler ters köşe oldu / 14.02.2025
- Hz. Mehdi (a.s) bu gecede dünyaya gelmiştir / 13.02.2025