Oyun belli ise, onu bozma yolu da bellidir

Bölgemiz ve ülkemiz üzerinde iştah kabartan küresel güçlerin yüzyıllık planları açıklanıyor. Haçlı'nın Şark Projesi'ni bilmeyen var mı?! Ya Sevr planını duymayan...!Olmaması lazım; çünkü BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, bu işgal ve sömürü planlarını anlata anlata dilinde tüy bitti.Arşivler, çağdaş işgalcileri deşifre ediyor?Amerikan Meclisi'nin 31 Ocak 1896 tarihli 54. Gizli Kongre kararlarını duymayan kaldı mı!?.. Türk milleti Hıristiyanlaştırılacak. Hıristiyanlaştırmak için içeriden "ılımlı politik ve dini kanaat sahipleri" desteklenecek. Ermenistan devleti kurulacak; Ermeni soykırımı ve sair toprak talepleri gündeme alınacak. Türk milleti ve Anadolu, etnik parselasyona tabi tutulacak. Eyalet sistemine geçiş sağlanacak. Türkiye Birleşik Devletleri yapılacak. Güneydoğu'da Kürdistan kurulacak? Ankara'dakilerin stratejik ortağı ABD'nin bu plan ve gizli kararını, arşivler açıklıyor. 80-90 sene önce Anadolu'yu işgal eden ordular içinde Amerika'nın da var olduğunu arşivler konuşuyor yeni yeni?Dünün işgal planları, bugün BOP planı olarak adım adım uygulanıyor. Bilmeyen var mı?Olmaması lazım; çünkü ABD Dışişleri Bakanı C. Rice, BOP'u teferruatına kadar anlattı, 22 İslam ülkesinin kimyasını da değiştireceğiz, sınırlarını da, diye yazdı. Ortadoğu ve Avrasya'nın haritasını yeniden çizeceğiz, dedi. Anlayana?Cümlenin tamamı, aklı olana zaten söylenmez.Nerede devlet çarkının ve milletin akl-ı selim sahipleri? Nerdeler Allah aşkına?!Gül bile Sevr ikazı yaptıysa?85-90 sene önce bu topraklarda işgalci olarak bulunan AB üyesi devletlerin Sevr eksenli "AB müktesebatı"nı bilmeyen var mı?! Sevr'in hortlatıldığını ikrar etmeyen kaldı mı, devlet ve milletin akl-ı selim sahipleri arasında?!Bugüne kadar AB hülyası ile yatıp ABD'nin stratejik ortaklığıyla ile kalkan sayın Abdullah Gül bile, Çankaya tepesine çıktıktan sonra, "Batı, Sevr'i dayatıyor" diyorsa; gün, aklımızı başımıza alma günü değil mi?!Başımıza çoraplar örenler ve çuvallar geçirenler, sağımızla-solumuzla meşgul ediyorlar, sınır ötesindeki boşaltılmış dağlarıyla ve mağaralarıyla oyalıyorlar.Sınırın berisi elden gidiyor.Dağdaki teröristlerin yakınları ve yandaşları, devletin kalbine, Meclis'in merkezine konuşlandılar; siz söylüyorsunuz? Onlarla tokalaşan, sarmaş dolaş olan Devlet Bahçeli söylüyor.

Devletin içi gitmiş; bizi dışıyla oyalıyorlar

Türk milletinin başına çoraplar ören ve çuvallar geçiren ABD'nin stratejik ortakları ve AB'nin bağlıları, devlet çarkının her tarafına çöreklenmişler. Bürokrasinin köşe başlarında vaziyet aldılar. Toplumun tüm damarlarına sirayet ettiler. İş dünyasına, medya dünyasına, kültür dünyasına kapak attılar.Vaziyet bu iken; devlet çarkının ve milletin akl-ı selim sahipleri, sanki bir iş yapıyormuş gibi sınır ötesiyle oyalanıp duruyorlar?!Sınırın berisi mandacı ve ecnebi yanlılarına teslim edilmiş iken; sınırın dört bir ötesini güvenli hale getirsek, çevremizi toptan temizlesek ne çıkar?! Devlet çarkını, bürokrasiyi ve kamu gücünü ellerinde tutan kimileri, gidişatlarını müstevlilerin (işgalciler) siyasi emelleriyle tevhid ettiler; kendileri gibi müstevlilerin siyasi emellerine alet olmayanları kamu gücünü kullanarak etkisizleştirmeye, AB, ABD ve Vatikan namına teslim almaya çalışıyorlar.Müstevlilerin ve stratejik ortaklarının yöntemleri?Bu bağlamda her türlü yol ve yöntemi deniyorlar? Etrafını alıcı gözle tarayan akl-ı selim sahibi her insan, bu olup-bitenleri rahatlıkla fark eder: Kimilerini paraya boğuyorlar, parayla boğuyorlar. Kimilerine çiftlik medyalarında dört-köşe veriyorlar. Kimilerini birkaç ihaleyle veya koltukla teslim alıyorlar. Parayla-pulla, şanla-şöhretle teslim alamadıklarını, iftira ve tezviratlarla sindirmeye çalışıyorlar. Kimilerini medyatik karartmaya tabi tutuyorlar. Kimilerinin başını olur olmaz davalarla meşgul edip vatan ve milletin hayrına iş yapmaya vakti kalmayacak şekilde güya köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Kimilerinin peşine maliyeyi, emniyeti ve kamu elemanlarını takıyorlar. Kimilerini sudan bahanelerle hapse tıkıyorlar. Kimileri suikaste kurban gidiyor; kimileri de gökten yere çakılıyor. Devlet, millet, memlekete ve geleceğimize dair bir şeyler üreten kafalarımızı, bağımsızlık karakterli insanlarımızı öyle veya böyle etkisizleştirmeye çalışıyorlar.Akl-ı selim sahiplerinin görevi?Şu son vukuatta fark edildiği üzere ASELSAN mühendisleri, Engin Arık Hocahanım ve ekibinden yıllardan beri yangını bağrına basan Bağımsız Türkiye sevdalılarına kadar pek çok vatan evladı, müstevlilerin emellerini boşa çıkartan gayret ve üretkenliklerinin faturasını ödüyor? Yanlış anlaşılmasın; sindikleri, çekindikleri filan yok; zaten hepsi, her türlü faturayı ödemeye hazır... Bu mukaddes yola adım atanlar, şehadet libaslarını ve kefenlerini giyerek yola çıktılar; Azerî tabirle, söz-sohbet oradan gitmiyor.Oyun belli ise ki, bellidir; onu bozma yolu da bellidir.Devlet çarkının ve milletin akl-ı selim sahipleri, sınırötesi veya bir başka güvenlik konusu ile ilgilendikleri ve müstevlilerin istihbarat katkıları ekseninde oyalandıkları kadar, içerideki "milli vukuat" ile de ilgilenmeleri şarttır. Aksi takdirde geleceğimizi inşa edecek bağımsızlık karakterli yürek, milletimizin hayrına işleyen kafa ve üretken beyin kalmayacak ortalıkta? Gün, müstevlilerin ve onların yerli stratejik ortakçılarının emellerini boşa çıkartan bu üretken başlara sahip çıkmak günüdür.