Yaklaşık 200.000 kişiyi yerinden eden bir insani kriz Orta Afrika'da zirveye çıkmış durumda. Dünyanın pek de ilgisini çekmeyen bu bölgede istikrarsızlık ve çatışma gittikçe yayılıyor.
Orta Afrika Cumhuriyetinde, seçimlerle başlayan istikrarsızlık ve insani kriz basında pek yer almadı. Oysa bazen bölgenizdeki sorunları anlamak için küresel oyuncuların, dünyanın başka bir köşesinde hangi oyunları tezgahladığını yakından takip etmeniz gerekir.
Beş milyon nüfuslu bu ülke, neden insani kriz, iç savaş ve kaosa sürükleniyor diye merak ediyoruz. Baktığımızda karşımıza iki küresel oyuncu çıkıyor maalesef. Fransa ve Rusya. Rus yetkililer bölgeden gelen yardım talebi nedeniyle kaosu ve istikrarsızlığı önlemeye çalıştıklarını ifade ediyorlar.
Bu iki ülkenin, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde ne işi var diyebilirsiniz. Bölge, Fransa'nın eski sömürgesi olan bir ülke. Fransız sömürgesinde kaldığı süre boyunca nüfusun yaklaşık yarısı ölmüş. Bağımsızlık yanlısı Boganda 1959 yılında gizemli bir uçak kazasında ölmüş. O tarihten beri Fransa ülkede aktif rol oynamış.
Darbeler iç karışıklık Fransız askeri müdahalesi vesaire ülke bir türlü istikrara kavuşmuş değil.
Ülkenin yaklaşık üçte ikisi yoksulluk sınırının altında yaşıyormuş. Sanırım bu rakamlar size tanıdık geldi.
Ülkedeki elmas ve altın zenginliği buraya kadar ki kadarki yazılanların gerekçesini oluşturuyor maalesef. Yoksa Fransa'nın ne işi var orada. Ya da Rusya çok mu yardımsever ki imdada koştu.
Altın ve Elmas zenginliği üzerindeki hesaplar ülkede; 200.000 kişiyi mülteci durumuna düşürmüş, halkın üçte ikisi yoksulluk sınırının altına geriletmiş. Dahası ülke iç savaşa doğru gidiyor maalesef.
Orta Afrika Cumhuriyeti başkanı askeri anlamda Rusya'dan yardım istemiş. Rusya da bunu fırsat bilerek etkisinin Afrika'da genişlemesi için olumlu cevap vermiş durumda.
İki küresel oyuncu; Rusya ve Fransa, Orta Afrika'nın elmas ve altın zenginliği için nüfuz mücadelesine girmiş durumda.
Fransa gibi küresel oyuncuların bölgedeki sicilini de dikkate alınca ortaya şu sonuç çıkıyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'nin komşuları; Çad, Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kamerun'u da içine alan tüm bölgeyi istikrarsızlaştırma ve yoksullaştırma için küresel oyuncuların sahada oldukları belli. Zira elmas ve altın madenlerine olan ihtiyaç Covid-19 döneminde daha da artmış durumda.
Demek ki yoksulluk yok; yoksullaştırma var. Yoksullaştırmaya sessiz kalma var. Orta Afrika Cumhuriyetinin Altın ve Elmas madenleri, ülkenin istikrarsızlaştırılması, halkın yoksullaştırılması ve en önemlisi de gizemli uçak kazası size de tanıdık gelmiyor mu ?
Merhum; Eşref Bitlis'in gizemli bir kazada şehit olması, Ali Gaffar Okkan süikasti, TÜBİTAK, ASELSAN ve HAVELSAN'daki milli projelerde çalışanların gizemli ölümü Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki küresel tezgaylar ile benzer değil mi?
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 1993 yılında, "Çekiç güçle o bölgede tampon bir bölge oluşturulacak. Dış kaynaklı güçler terörist eğitecek. Bunlar bölgeye salınacak ve bölgede anarşinin önü alınamayacaktır" demişti. Bugün Türkiye'nin yer altı ve yerüstü kaynakları üzerindeki küresel oyunları deşifre ettiği için Sayın Baş'ın fikirleri hâlâ gizlenmektedir.
Bu gerçekleri gizleyenler ve bua sessiz kalanlar, tıpkı Fransa'nın Orta Afrika'daki küresel senaryoları gibi Türkiye'deki küresel senaryolarda da birer oyuncudan başka bir şey değildirler. Çünkü sonuç aynı: Orta Afrika'da Altı ve Elmas madeni küresel oyucuların elinde ve halk yoksul. Tıpkı Boganda gibi Türkiye'de de bağımsızlık yanlıları sustuturluyor.
Milli Güvenlik Kurulunda, Orta Afrika masası kurulması ve Orta Afrika Cumhuriyetindeki olayların yakından takip edilmesi bu sahne benzerliği nedeniyle önleyici bir tedbir olacaktır. Neden derseniz. Çünkü bizim de zengin maden yataklarımız var.
Orta Afrika Cumhuriyetinde, seçimlerle başlayan istikrarsızlık ve insani kriz basında pek yer almadı. Oysa bazen bölgenizdeki sorunları anlamak için küresel oyuncuların, dünyanın başka bir köşesinde hangi oyunları tezgahladığını yakından takip etmeniz gerekir.
Beş milyon nüfuslu bu ülke, neden insani kriz, iç savaş ve kaosa sürükleniyor diye merak ediyoruz. Baktığımızda karşımıza iki küresel oyuncu çıkıyor maalesef. Fransa ve Rusya. Rus yetkililer bölgeden gelen yardım talebi nedeniyle kaosu ve istikrarsızlığı önlemeye çalıştıklarını ifade ediyorlar.
Bu iki ülkenin, Orta Afrika Cumhuriyeti'nde ne işi var diyebilirsiniz. Bölge, Fransa'nın eski sömürgesi olan bir ülke. Fransız sömürgesinde kaldığı süre boyunca nüfusun yaklaşık yarısı ölmüş. Bağımsızlık yanlısı Boganda 1959 yılında gizemli bir uçak kazasında ölmüş. O tarihten beri Fransa ülkede aktif rol oynamış.
Darbeler iç karışıklık Fransız askeri müdahalesi vesaire ülke bir türlü istikrara kavuşmuş değil.
Ülkenin yaklaşık üçte ikisi yoksulluk sınırının altında yaşıyormuş. Sanırım bu rakamlar size tanıdık geldi.
Ülkedeki elmas ve altın zenginliği buraya kadar ki kadarki yazılanların gerekçesini oluşturuyor maalesef. Yoksa Fransa'nın ne işi var orada. Ya da Rusya çok mu yardımsever ki imdada koştu.
Altın ve Elmas zenginliği üzerindeki hesaplar ülkede; 200.000 kişiyi mülteci durumuna düşürmüş, halkın üçte ikisi yoksulluk sınırının altına geriletmiş. Dahası ülke iç savaşa doğru gidiyor maalesef.
Orta Afrika Cumhuriyeti başkanı askeri anlamda Rusya'dan yardım istemiş. Rusya da bunu fırsat bilerek etkisinin Afrika'da genişlemesi için olumlu cevap vermiş durumda.
İki küresel oyuncu; Rusya ve Fransa, Orta Afrika'nın elmas ve altın zenginliği için nüfuz mücadelesine girmiş durumda.
Fransa gibi küresel oyuncuların bölgedeki sicilini de dikkate alınca ortaya şu sonuç çıkıyor. Orta Afrika Cumhuriyeti'nin komşuları; Çad, Sudan, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Kamerun'u da içine alan tüm bölgeyi istikrarsızlaştırma ve yoksullaştırma için küresel oyuncuların sahada oldukları belli. Zira elmas ve altın madenlerine olan ihtiyaç Covid-19 döneminde daha da artmış durumda.
Demek ki yoksulluk yok; yoksullaştırma var. Yoksullaştırmaya sessiz kalma var. Orta Afrika Cumhuriyetinin Altın ve Elmas madenleri, ülkenin istikrarsızlaştırılması, halkın yoksullaştırılması ve en önemlisi de gizemli uçak kazası size de tanıdık gelmiyor mu ?
Merhum; Eşref Bitlis'in gizemli bir kazada şehit olması, Ali Gaffar Okkan süikasti, TÜBİTAK, ASELSAN ve HAVELSAN'daki milli projelerde çalışanların gizemli ölümü Orta Afrika Cumhuriyeti'ndeki küresel tezgaylar ile benzer değil mi?
Prof. Dr. Haydar Baş'ın 1993 yılında, "Çekiç güçle o bölgede tampon bir bölge oluşturulacak. Dış kaynaklı güçler terörist eğitecek. Bunlar bölgeye salınacak ve bölgede anarşinin önü alınamayacaktır" demişti. Bugün Türkiye'nin yer altı ve yerüstü kaynakları üzerindeki küresel oyunları deşifre ettiği için Sayın Baş'ın fikirleri hâlâ gizlenmektedir.
Bu gerçekleri gizleyenler ve bua sessiz kalanlar, tıpkı Fransa'nın Orta Afrika'daki küresel senaryoları gibi Türkiye'deki küresel senaryolarda da birer oyuncudan başka bir şey değildirler. Çünkü sonuç aynı: Orta Afrika'da Altı ve Elmas madeni küresel oyucuların elinde ve halk yoksul. Tıpkı Boganda gibi Türkiye'de de bağımsızlık yanlıları sustuturluyor.
Milli Güvenlik Kurulunda, Orta Afrika masası kurulması ve Orta Afrika Cumhuriyetindeki olayların yakından takip edilmesi bu sahne benzerliği nedeniyle önleyici bir tedbir olacaktır. Neden derseniz. Çünkü bizim de zengin maden yataklarımız var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021