Önümüzdeki dönemlerde, iklim krizini virüsten daha çok konuşacağız. Dünya Sağlık Örgütü iklim değişikliğini "zamanımızın belirleyici sağlık sorunu" olarak tanımlamaktadır.
İklim krizi ile dünya ateşli bir hastalığa yakalanmış durumda. Ortalama sıcaklık arttıkça hava olaylarının sıklığı ve yoğunluğu da arttı. Sıcaklığı artan bir atmosfer daha fazla neme ve dünya çapında birçok fırtına ve şiddetli yağışlara yol açmaktadır.
Hindistan iklim direktörü Ulka Kelkar, "Gelişmekte olan ülkelerdeki aşırı hava olayları genellikle büyük ölüm ve yıkıma neden olduğunu bunun sorumluluğunu kendileri değil sanayileşmiş ülkeler tarafından yüz yıldan fazla süredir yayılan sera gazlarının sebep olduğunu ifade ediyor.
Dünya Kaynakları Enstitüsü'nün Ofisi, şimdi daha zengin ülkeleri vuran bu yoğunlaşan felaketlerin, iklim değişikliğiyle mücadele için dünyanın yardımını arayan gelişmekte olan ülkelerin "ağlayan kurt olmadığını" gösterdiğini söylemektedir.
Avrupa'nın en zengin ülkeleri taşan nehirler, sular altında kalan kasabalar, sürüklenen park halindeki araçlar gibi yıkımın şokunu Avrupalılar daha üzerlerinden atmış değil.
İklim felaketi nedeniyle ABD'de yüzlerce kişi sıcaktan ölmüştü. Kanada'da orman yangını bir köyü haritadan silmişti. Moskova'daki rekor sıcaklıklar Rusya'yı tedirgin etmişti. Sel nedeniyle Almanya ve Belçika'daki ölümler, köprülerin çökmesi, telefonların bozulması zengin ülkeleri alışık olmadıkları bir sorunla karşı karşıya bırakmıştı.
Avrupa'nın en güçlü ekonomisi olan Almanya dahil zengin ülkeler hava koşullarının ölüm getireceği gerçeğini yaşamış oldu. Uzmanlar, iklim değişikliğinin bu yüzyılın sonuna kadar Avrupa genelinde yavaş yavaş ilerleyen ve artan şekilde yoğun yağmur fırtınalarına yol açacağını ifade ediyor.
İklim değişikliğinin yol açtığı küresel ısınma; özellikle alerjik olmak üzere su ve hava kaynaklı hastalıklarda artışa neden olacağı söyleniyor. Bundan da en çok çocukların etkileneceği uyarısı yapılıyor.
Yayınlanan bir rapor, 1998'den beri İngiltere'de gıda alerjilerinin neden olduğu çocukların acil başvurularında %338'lik bir artış olduğunu ortaya koymaktadır.
UNICEF, iklim değişikliğinin dünya çapında giderek artan sayıda aşırı hava olayına neden olduğunu ve bu olayların giderek daha fazla çocuğun hayatını tehlikeye attığını ve her yıl beş yaş altı 1,7 milyon çocuğun ölümüne neden olduğunu ifade etmektedir. (UNICEF)
Bu gidişle yükselen deniz seviyelerinin 2050 yılına kadar 1 milyar insanı etkileyeceği, sıcak hava dalgalarının artarak yüz milyonlarca insanı etkileyeceği, yağış ve kar yağışı nedeniyle sellerin artacağı ifade ediliyor. (World Wildlife Fund, nd).
Bütün bunlara yol açan geleneksel global ekonomik anlayışın bir sonucu oldu. Sadece kâra odaklanan ekonomik anlayış bir yüzyıldan fazla süredir yanan kömür, petrol ve gaz faaliyetleri sonunda zengin ülkeleri de perişan etti.
Avrupa Komisyonu, 2035 yılına kadar gazlı ve dizel araçların satışını yasaklayan düzenleme peşinde. İklim değişikliğinin en kötü etkilerini önlemek için alınacak yasal önlemler amacındaki 2015 Paris Antlaşması küresel emisyonun artmasına engel olamadı.
ABD eski başkanı Donald Trump 2017'de Paris iklim anlaşmasından çekildiğini ilan etmişti. Trump bunu öylesine yapmış değil. Dünyanın en büyük sera gazı yayıcısı ABD, kökünden bağlı olduğu kapitalist ekonomisi buna izin vermiyor da ondan.
Geleneksel ekonomik anlayış sadece insanlar arasındaki gelir adaletsizliğine yol açmadı. İnsanın sağlığını da yaşadığı çevreyi de havayı da suyu da kirletti. Dünyayı ateşli bir iklim hastalığına sürükledi.
İklim değişikliğinin getirdiği felaketlerden kurtulmak için buna sebep olanlarda çözüm aramak, bunu çözememek demektir.
Global şirketlerin çıkarlarını değil; insanı ve insanca yaşayacağı çevresini esas alan; temiz havayı, temiz içme suyunu, güvenli ve yeterli gıdayı, barınağı güvence altına alacak bir anlayış, bir model; milli bir ekonomi modeli ancak iklim felaketinin önüne geçebilir.
İklim krizine yol açan geçmiş, çözümü gelecek kuşağa, Z kuşağına bıraktı. İklim krizini gençler çözecek. Ne kadar erken olursa çözüm de o kadar erken gelecektir.
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021