'İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz!' seslendirme dosyası:
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisi şerifinde; "Kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu da imanın en zayıf derecesidir." buyurmaktadır.
Hadisi Şerifteki bu yükümlülük gereği tüm Müslümanların; makamı, gücü ve imanı nezdinde bir tepki koyması şarttır.
Peki ülke olarak; İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz? Payitaht Abdülhamid mi?, Diriliş Ertuğrul mu? Yoksa Büyük Selçuklu mu?
Belki de bağımsız bir animasyon filmi yapılırsa vatandaşların gönlünü biraz ferahlatırız.
İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırısı bir kötülüktür ve İsrail bu kötülüğü Mescid-i Aksa nezdinde tüm dünya Müslümanlarına yapmıştır. İsrail, Mescid-i Aksa'ya ulaşımı engelledikten sonra teravih namazı için Mescid-i Aksa'ya gelen Müslümanlara saldırısı uluslararası hukuk nezdinde de bir terör eylemidir.
Saldırı için Ramazan gününün seçilmesi, dahası, bütün Müslümanlarca manevi bir değeri olan Mescid-i Aksa'nın seçilmesi tesadüf değildir. Bu saldırı tüm dünya Müslümanlarına yönelik psikolojik atom bombası niteliğindedir. Fiziki saldırı, Mescid-i Aksa'ya yapıldı; ama psikolojik saldırı tüm Müslümanlara yapıldı.
Başka bir değişle Mescid-i Aksa'ya yönelik silahlı saldırı, Mescid-i Aksa dışındaki Müslüman bölgelere de silahsız, psikolojik ve asimetrik bir saldırıdır.
İsrail adeta Müslüman dünyanın gözüne baka baka; "Yaptım, çünkü yapabiliyorum" demektedir.
Farz edelim ki İsrail, dünya üzerindeki tüm Müslüman ülkelere aynı anda saldırdı. Bunun yol açacağı etki, Ramazan günü Mescid-i Aksa'ya saldırmasının psikolojik tahribat ile aynıdır.
Konvansiyonel savaşlar maliyetlidir. Bu da devletleri asimetrik savaş yöntemlerine itmiştir.
Bu saldırı da tipik bir asimetrik savaştır. Saldırı; Müslümanların gönül olarak tek yürek olmaması için korkutma ve sindirme amacıyla yapılmıştır. Bu saldırı hedef kitle olan tüm Müslümanların duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını sindirmeye yönelik psikolojik bir savaştır.
Amaç Müslümanların azimlerini kırarak, beyinleri ve vicdanları ile teslim olmalarını sağlamaktır. Zira Mescid-i Aksa bir semboldür ve psikolojik savaşın temel hedefi de milli ve dini dirençleri temsil eden sembollere yöneliktir.
Müslüman dünyaya ümitsizlik aşısı vurularak, Müslümanların istenen düzeye dönüşmeleri ve kontrol edilmeleri hedeflenmektedir. Buradaki amaç bu Mescid-i Aksa üzerinden gönüllerde bir ümitsizlik ve inançta kararsızlık oluşturmak, güce itaate zorlamak, bu sayede özellikle genç nesilde inancı ile çelişen kişilik bozukluklarına yol açmaktır.
Deizm de işte bu zayıflıktan beslenmektedir. Bunun sonuçları da Milli ve dini bütünlüklerin bozulmasıdır. Halkı bu hale gelen hiçbir İslam ülkesi ise İsrail'in bu tür saldırılarına gerçek bir tepki ortaya koyamayacaktır. Ya da tepkiler, heyecanlı dizi sahnesinden öteye geçemeyecektir.
Ülke olarak, Israil'in Mescid-i Aksa'ya saldırısına nasıl vereceğiz. Bunu yakında göreceğiz.
Hadisi Şerifteki bu yükümlülük gereği tüm Müslümanların; makamı, gücü ve imanı nezdinde bir tepki koyması şarttır.
Peki ülke olarak; İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz? Payitaht Abdülhamid mi?, Diriliş Ertuğrul mu? Yoksa Büyük Selçuklu mu?
Belki de bağımsız bir animasyon filmi yapılırsa vatandaşların gönlünü biraz ferahlatırız.
İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırısı bir kötülüktür ve İsrail bu kötülüğü Mescid-i Aksa nezdinde tüm dünya Müslümanlarına yapmıştır. İsrail, Mescid-i Aksa'ya ulaşımı engelledikten sonra teravih namazı için Mescid-i Aksa'ya gelen Müslümanlara saldırısı uluslararası hukuk nezdinde de bir terör eylemidir.
Saldırı için Ramazan gününün seçilmesi, dahası, bütün Müslümanlarca manevi bir değeri olan Mescid-i Aksa'nın seçilmesi tesadüf değildir. Bu saldırı tüm dünya Müslümanlarına yönelik psikolojik atom bombası niteliğindedir. Fiziki saldırı, Mescid-i Aksa'ya yapıldı; ama psikolojik saldırı tüm Müslümanlara yapıldı.
Başka bir değişle Mescid-i Aksa'ya yönelik silahlı saldırı, Mescid-i Aksa dışındaki Müslüman bölgelere de silahsız, psikolojik ve asimetrik bir saldırıdır.
İsrail adeta Müslüman dünyanın gözüne baka baka; "Yaptım, çünkü yapabiliyorum" demektedir.
Farz edelim ki İsrail, dünya üzerindeki tüm Müslüman ülkelere aynı anda saldırdı. Bunun yol açacağı etki, Ramazan günü Mescid-i Aksa'ya saldırmasının psikolojik tahribat ile aynıdır.
Konvansiyonel savaşlar maliyetlidir. Bu da devletleri asimetrik savaş yöntemlerine itmiştir.
Bu saldırı da tipik bir asimetrik savaştır. Saldırı; Müslümanların gönül olarak tek yürek olmaması için korkutma ve sindirme amacıyla yapılmıştır. Bu saldırı hedef kitle olan tüm Müslümanların duygu, düşünce, tutum ve davranışlarını sindirmeye yönelik psikolojik bir savaştır.
Amaç Müslümanların azimlerini kırarak, beyinleri ve vicdanları ile teslim olmalarını sağlamaktır. Zira Mescid-i Aksa bir semboldür ve psikolojik savaşın temel hedefi de milli ve dini dirençleri temsil eden sembollere yöneliktir.
Müslüman dünyaya ümitsizlik aşısı vurularak, Müslümanların istenen düzeye dönüşmeleri ve kontrol edilmeleri hedeflenmektedir. Buradaki amaç bu Mescid-i Aksa üzerinden gönüllerde bir ümitsizlik ve inançta kararsızlık oluşturmak, güce itaate zorlamak, bu sayede özellikle genç nesilde inancı ile çelişen kişilik bozukluklarına yol açmaktır.
Deizm de işte bu zayıflıktan beslenmektedir. Bunun sonuçları da Milli ve dini bütünlüklerin bozulmasıdır. Halkı bu hale gelen hiçbir İslam ülkesi ise İsrail'in bu tür saldırılarına gerçek bir tepki ortaya koyamayacaktır. Ya da tepkiler, heyecanlı dizi sahnesinden öteye geçemeyecektir.
Ülke olarak, Israil'in Mescid-i Aksa'ya saldırısına nasıl vereceğiz. Bunu yakında göreceğiz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Kazım Üstün / diğer yazıları
- İklim krizinin çözümü Z kuşağına kaldı / 17.12.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -2- / 10.07.2021
- ABD’nin Afganistan aynası -1- / 09.07.2021
- Aşı emperyalizmi savaşları / 11.06.2021
- Atatürk’ün harp sanatının sırrı / 25.05.2021
- Dijital Ramazan Bayramı / 13.05.2021
- İsrail’in saldırısına hangi dizi ile karşılık vereceğiz! / 09.05.2021
- Çin Ortadoğu’da ABD’ye ‘şah’ dedi / 02.04.2021
- İnsanın sayısallaşması / 25.03.2021
- ABD, Kuzey Kore’ye neden demokrasi getiremiyor? / 18.03.2021