'O’nun hayatı baştan aşağı hikmet yumağıydı' seslendirme dosyası:
Hz. Ali'nin (a.s) Kâbe'de dünyaya gelişini Hâkim Nişaburi, Hafız Genci Şafii, İbn-i Cevzi Hanefi, İbn-i Sabbağ Maliki, Halebi ve Mesudi gibi Sünni âlimleri tevatür olarak nakletmektedirler.
İmam Ali (a.s) altı yaşlarındayken büyük bir kıtlık başlamıştı. Ebu Talib'în (r.a) ailesi kalabalıktı ve geçim zorlaşmıştı.
Bundan dolayı Peygamberimiz (s.a.a.v) Hz. Abbas ve Hz. Hamza, Ebu Talib Hazretlerine yardım etmeye karar verdiler.
Hz. Abbas Cafer'in, Hz. Hamza Talib'in ve Peygamberimiz de (s.a.a.v) Hz. Ali'nin (a.s) bakımlarını üstlenerek kendi evlerine götürdüler.
Bildiğiniz gibi Hz. Peygamber'e (s.a.a.v) iman eden ilk erkek Hz. Ali (a.s) ilk kadın da Hz. Hatice'dir. (a.s)
İman ettiğinde Hz. Ali (a.s) on yaşlarındaydı. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile ilk namaz kılan da O'dur.
Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) İslam dinine davetini Bi'setin üçüncü yılında açık olarak yaptıktan sonra, "Yevmud-Dar olayı" yani yakın akrabalarını yemeğe daveti, bu davette yardım isteğine her seferinde, "ben, Ya Resulüllah" cevabı veren de O'dur.
Aslında İmam Ali'nin ilk halifelik ilanı o gün gerçekleşmiş ve Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) O'nu kendi kardeşi, vasisi ve halifesi olarak nitelendirmişti.
Bizler, Hicret Gecesi İmam Ali'nin göz kırpmadan Hz. Peygamberin yatağına yattığını, müşriklere karşı kendini siper ettiğini biliyoruz.
Gerçekte ise müşriklerin, Müslümanları ablukaya aldıkları, ekonomik yaptırımlara tabi tuttukları süreçte Hz. Ebu Talib, Peygamber Efendimizin (s.a.a.v) canını korumak için defalarca Hz. Ali'yi (a.s) O'nun yattığı yerde yatırmıştır.
Hicret gecesi ise Hz. Ali (a.s) 23 yaşındaydı, Cebrail (a.s) ve Mikail'in (a.s) seçim yapmadıkları o yatağa İmam Ali tereddüt dahi etmeden yatmıştır.
Akabinde Peygamberimizin, kendisine emanet edilen malları, paraları vs. sahiplerine iade eden, Peygamberimizin borçlarını ödeyen de O'dur.
Hz. Fâtıma, Ümmü Gülsüm, Fâtıma bint-i Eset, Fâtıma bint-i Zübeyr ve Fâtıma bint-i Hamza, Ümmü Eymen ve oğlunu yanına alarak müşriklerin gözünün içine baka baka Hicret eden de O'dur.
Peygamberimiz (s.a.a.v) Kuba'ya ulaşmış ve burada 15 gün kadar beklemişti. Acaba Peygamberimiz niçin Medine'ye girmedi, 15 gün neden bekledi?
Evet, beklediği İmam Ali'ydi. Kızı Fatıma'ydı. 'ikinci annem' dediği Hz. Ali'nin annesi Hz. Fatıma b. Eset idi.
Bedir Savaşı'nda müşriklerin ileri gelenleri dahil 24 kişiyi öldüren, 18 kişinin de öldürülmesine yardımcı olan, daha sonraları İslam'a kılıç kaldıran Muaviye'ye Bedir Savaşı'nı hatırlatarak, "Bir savaşta dedene, dayına ve kardeşine indirdiğim kılıç şimdi yanımdadır" diyen de İmam Ali'dir.
Bedir'in intikamı için Uhud'a gelen müşriklerin saldırısında savaş alanını terk etmeyen, Peygamber Efendimizi (s.a.a.v) koruyan ve bu savaşta 16 yara alan da O'dur.
Hendek'te, Amr b. Abdevud'un İslam'a, Müslümanlara meydan okumasına tek cevap veren ve o melunu öldüren de O'dur.
Hayber'de, "Yarın sancağı öyle birinin eline vereceğim ki, Allah ve Peygamberi onu seviyor. Allah onun elleriyle bize zafer kazandıracak. O savaştan kaçan biri değildir" Peygamber sözünün tek muhatabı da O'dur.
Tebük savaşında, Peygamber Efendimizin (s.a.a.v) Medine'de kendi halifesi olarak bıraktığı kişi de O'dur.
"Benim yanımda senin makamın, Harun'un Musa'ya olan makamı gibidir" hadisinin muhatabı da O'dur.
Necran Hıristiyanlarıyla Mubahele (lanetleşme) olayına giden beş seçilmişten birisi de O'dur.
Peygamber Efendimizin (s.a.a) İslam'a davet için Yemen'e gönderdiği kişi de O'dur.
İmam Ali, Yemen'de iken Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) hacca gitti. Hz. Ali, Peygamber Efendimizle Mekke'de buluştular. Haccı tamamlayıp Medine'ye dönüyorlardı.
Maide Suresi 67. ayet ve gerçekleştirilen Gadir-i Hum Hutbesiyle Hz. Ali'yi (a.s) kendisine halife ve vasisi olarak seçildiğini ilan etti. Hz. Ali (a.s) 33 yaşındaydı.
(Devam edecek...)
İmam Ali (a.s) altı yaşlarındayken büyük bir kıtlık başlamıştı. Ebu Talib'în (r.a) ailesi kalabalıktı ve geçim zorlaşmıştı.
Bundan dolayı Peygamberimiz (s.a.a.v) Hz. Abbas ve Hz. Hamza, Ebu Talib Hazretlerine yardım etmeye karar verdiler.
Hz. Abbas Cafer'in, Hz. Hamza Talib'in ve Peygamberimiz de (s.a.a.v) Hz. Ali'nin (a.s) bakımlarını üstlenerek kendi evlerine götürdüler.
Bildiğiniz gibi Hz. Peygamber'e (s.a.a.v) iman eden ilk erkek Hz. Ali (a.s) ilk kadın da Hz. Hatice'dir. (a.s)
İman ettiğinde Hz. Ali (a.s) on yaşlarındaydı. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ile ilk namaz kılan da O'dur.
Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) İslam dinine davetini Bi'setin üçüncü yılında açık olarak yaptıktan sonra, "Yevmud-Dar olayı" yani yakın akrabalarını yemeğe daveti, bu davette yardım isteğine her seferinde, "ben, Ya Resulüllah" cevabı veren de O'dur.
Aslında İmam Ali'nin ilk halifelik ilanı o gün gerçekleşmiş ve Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) O'nu kendi kardeşi, vasisi ve halifesi olarak nitelendirmişti.
Bizler, Hicret Gecesi İmam Ali'nin göz kırpmadan Hz. Peygamberin yatağına yattığını, müşriklere karşı kendini siper ettiğini biliyoruz.
Gerçekte ise müşriklerin, Müslümanları ablukaya aldıkları, ekonomik yaptırımlara tabi tuttukları süreçte Hz. Ebu Talib, Peygamber Efendimizin (s.a.a.v) canını korumak için defalarca Hz. Ali'yi (a.s) O'nun yattığı yerde yatırmıştır.
Hicret gecesi ise Hz. Ali (a.s) 23 yaşındaydı, Cebrail (a.s) ve Mikail'in (a.s) seçim yapmadıkları o yatağa İmam Ali tereddüt dahi etmeden yatmıştır.
Akabinde Peygamberimizin, kendisine emanet edilen malları, paraları vs. sahiplerine iade eden, Peygamberimizin borçlarını ödeyen de O'dur.
Hz. Fâtıma, Ümmü Gülsüm, Fâtıma bint-i Eset, Fâtıma bint-i Zübeyr ve Fâtıma bint-i Hamza, Ümmü Eymen ve oğlunu yanına alarak müşriklerin gözünün içine baka baka Hicret eden de O'dur.
Peygamberimiz (s.a.a.v) Kuba'ya ulaşmış ve burada 15 gün kadar beklemişti. Acaba Peygamberimiz niçin Medine'ye girmedi, 15 gün neden bekledi?
Evet, beklediği İmam Ali'ydi. Kızı Fatıma'ydı. 'ikinci annem' dediği Hz. Ali'nin annesi Hz. Fatıma b. Eset idi.
Bedir Savaşı'nda müşriklerin ileri gelenleri dahil 24 kişiyi öldüren, 18 kişinin de öldürülmesine yardımcı olan, daha sonraları İslam'a kılıç kaldıran Muaviye'ye Bedir Savaşı'nı hatırlatarak, "Bir savaşta dedene, dayına ve kardeşine indirdiğim kılıç şimdi yanımdadır" diyen de İmam Ali'dir.
Bedir'in intikamı için Uhud'a gelen müşriklerin saldırısında savaş alanını terk etmeyen, Peygamber Efendimizi (s.a.a.v) koruyan ve bu savaşta 16 yara alan da O'dur.
Hendek'te, Amr b. Abdevud'un İslam'a, Müslümanlara meydan okumasına tek cevap veren ve o melunu öldüren de O'dur.
Hayber'de, "Yarın sancağı öyle birinin eline vereceğim ki, Allah ve Peygamberi onu seviyor. Allah onun elleriyle bize zafer kazandıracak. O savaştan kaçan biri değildir" Peygamber sözünün tek muhatabı da O'dur.
Tebük savaşında, Peygamber Efendimizin (s.a.a.v) Medine'de kendi halifesi olarak bıraktığı kişi de O'dur.
"Benim yanımda senin makamın, Harun'un Musa'ya olan makamı gibidir" hadisinin muhatabı da O'dur.
Necran Hıristiyanlarıyla Mubahele (lanetleşme) olayına giden beş seçilmişten birisi de O'dur.
Peygamber Efendimizin (s.a.a) İslam'a davet için Yemen'e gönderdiği kişi de O'dur.
İmam Ali, Yemen'de iken Peygamber Efendimiz (s.a.a.v) hacca gitti. Hz. Ali, Peygamber Efendimizle Mekke'de buluştular. Haccı tamamlayıp Medine'ye dönüyorlardı.
Maide Suresi 67. ayet ve gerçekleştirilen Gadir-i Hum Hutbesiyle Hz. Ali'yi (a.s) kendisine halife ve vasisi olarak seçildiğini ilan etti. Hz. Ali (a.s) 33 yaşındaydı.
(Devam edecek...)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025