Olumlu gelişme/ Ali Osman ULUSOY

Trafik kazaları konusunda, ilgili birimler olumlu çalışmalar sergiliyor. Bunun semeresini de görüyoruz. Ne mutlu; kazalar ülke gündeminde fazla yer almıyor. Sadece münferit kaza haberleri medyamızda yer alıyorsa da -çok şükür- gündemde pek öne çıkmıyor. Bu durum, trafik açısından çok kötü bir dönemde olmadığımızın işareti olarak görülebilir. Ülkemizde problem, konu vesaire açısından hayli zenginlik vardır. Şimdi bu yoğunluğun hayli artığı günlerdeyiz. Gazetelerde trafik kazalarına ilişkin istatistikler ve bunlara ilişkin yorumlar detaylı olmasa da dönem dönem yer alıyor. Gerçekten sevindirici, olumlu gelişmeler var. Yayınlanan istatistiklere göre dönemlik trafik kazası, bu kazalardaki ölüm ve yaralanmalara ilişkin rakamlarda önemli iyileşmeler tespit ediliyor. Hem kaza sayılarının, hem ölen hem de yaralı sayılarının önceki yılların aynı dönemlerine göre hayli azaldığı  görülüyor. Gerçekten çok önemli bir başarıyı yansıtıyor bunlar. Tabii dikkatli bir biçimde değerlendirenler için. Bilindiği gibi trafiğe kayıtlı araç sayıları yıldan yıla yoğun biçimde artıyor. Ekonomik gelişme ve refaha bağlı bir sonuç bu. Tabii; bundan yeni yerleşen alışkanlıklarında payı var? İnsanlar artık otomobilsiz yapamıyor kısmen de olsa. Şehir içi trafiğe ve şehirlerarası yollara baktığımızda, araç kullanımının genelde artığını görüyoruz. Akaryakıta önemli zamların yapılışının hemen sonrasında araç kullanımı hemen azalıyorsa da bu durum pek uzun sürmüyor. Araç sayısının ve araç kullanımının artışı karşısında kazalarda ve kayıplarda bırakınız azalmayı artış bile olsa yeridir. Hatta küçük artışlara bile sevinmek gerekir. Zira araç sayıları ve araç kullanımı artarken, yolların miktar ve niteliğinde pek önemli artış ve iyileşme görülmüyor. İşte bu koşullarda kazalar ve kayıplar azalıyorsa, bunun üzerinde durup nedenlerini belirlemek ve olumlu pay sahibi olanları da kutlamak gerekir.          Pay sahipleri...Trafik ve kazalar üzerinde etkisi olan unsurları "devlete ve kişilere ait" olanlar diye ayırmak mümkün. Devlete ilişkin unsurların başında trafik polisleri gelmektedir. Bunların yaptığı denetimlerin hem miktar olarak artığını, hem de amaca yönelik olarak iyileştiklerine duyuyor, okuyor ve görüyoruz. En yetkili kişiden, en yeni memuruna kadar hepsini kutlamak gerekir. Tabii bir de gevşemeye gitmeden bunun artmasını da dilemeliyiz. Karayollarının da en azından bakımda ve işaretlemede payı vardır. Onları da unutmamalıyız. Bu arada medyanın uyarıcı ve eğitici etkisini de göz ardı etmemeliyiz. İnsanlara gelince? Önce daha nitelikli araçlar üretilip alındığını ve kullanıldığını hemen belirtelim. Bunun ötesinde ya sorumluluk artışı ya da denetim korkusu ile daha dikkatli, daha iyi araç kullanmaları, daha az sürat yapmaları ve kurallara daha çok uymaları gerçekleşmeden, trafikte iyi sonuç alınmaz. İnsanlarımızın kısa sürede değişmeleri zor; hatta imkansız olmakla birlikte, umarım ki daha sorumlu bir araç kullanma dönemine girilmiştir. Kendi hatalarını hata saymama, bunu çeşitli gerçeklerle suç görmeme dönemini bitirmişlerdir. Profesyonel taşımalardaki araç sahiplerinin, firmaların ve bunların örgütlerinin de bu iyileşmede payı olduğuna inanıyorum. Onları da kutlamak gerekir. İyi araç üreten, ithal eden, satan, bunlara bakım yapanları da unutmamalı. Ama özellikle de kaptan şoförlerimizi kutlamalıyız.