Geçtiğimiz günlerde Merkez Bankamız, sanal (kripto) paralarla, doğrudan veya dolaylı şekilde ödeme yapılmasını yasaklayan bir düzenleme getirdi.
Bu karar, piyasalar tarafından, kripto varlıkların Türkiye'de sınırlanmasına yönelik yeni bir hamle ve inovasyonun önünde engel olarak algılandı. Karar öncesinde Hazine tarafından zaten sinyaller verilmişti. Bu karar er-geç bekleniyordu.
Bence kararın gerekçesi daha önce yapılan şu açıklamada gizli: "Kripto varlıklar, "anonim" bir yapıda olmaları dolayısıyla suç gelirlerinin aklanması ve terörizmin finansmanı faaliyetlerinde de yoğun olarak kullanılabilmektedir". Yani konunun mali suçlarla (MASAK) ilgisi var. Buradan hareketle, bazı ülkeler (Çin ve Hindistan gibi) bu tür özel kripto varlıklardan ziyade, kendi merkezi kripto paralarını geliştirmek için çalışıyor. Merkezi kontrol ve mağduriyetler açısından en doğrusu da bu bence.
Evet son birkaç yılda finans gündemine ciddi anlamda giren kripto varlıkların, özellikleri itibarıyla kullanıcılarına bazı kolaylıklar sağlamakla birlikte, eleştiri alan birçok boyutu da var.
En başta şunu ifade edelim, kripto varlıkların çeşidini, arkasındaki güçleri (varlığı da kesin değil ya), değişim değerlerini ve tedavüldeki miktarlarını, kim biliyor ve kim kontrol ediyorsa, beri gelsin! Bu kısım, koskocaman bir soru işareti.
Konuyu çok az açalım. Kripto varlıkların yüzlerce çeşidi olmakla birlikte, en bilinenleri Bitcoin, Ripple, Ethereum ve Litecoin. Ve neredeyse her ülke kendi kripto varlıklarını üretiyor. Yani "kimin eli kimin cebinde belli değil" desek yanlış demiş olmayız. Daha, bunlar için tüketilen enerjiye (madenciliğine) girmiyorum. Finansal piyasaları, reel (üretim) piyasaların önüne geçirirseniz olacağı budur.
Geri dönelim ve meraklılarına söyleyelim, bu yasak, kripto varlıkların alım satıma getirilen yasak değil. Artı olarak, yatırım amaçlı düşünüyorsanız, hangi platformdan ve hangi kripto varlığı alıp sattığınızı iyi bilmelisiniz. Aksi takdirde, aşırı oynak (volatil) ve arkasında devlet kontrolünün–mülkiyetinin olmadığı bir varlıktan söz ediyoruz. Hele hele bizim gibi tasarruf düzeyinin çok düşük olduğu; insanların kıt kanaat geçindiği ve zorlukla birikim yapılabildiği ülkelerde, bu küçük yatırımcıların mağdur olmaması adına önemli bir adımdı.
Ancak tekrar vurgulayalım, olması gereken, bu kripto paraların bu denli cazip olması, en azından yatırım amaçlı alınıp satılmasından ziyade, herkesin kendi işinden (mal veya hizmet üretiminden) para kazanmasıdır. Gerçek kazanım ve ülkenin kalkınması da bu sayede gerçekleşebilir. Yeri gelmişken, bunların formülünü yıllar önce ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş'ı sene-yi devriyesinde rahmetle analım.
- Bari burada yapmayın!! / 09.08.2021
- Keşke dokunmasaydım! / 24.07.2021
- Rusya yaptı da ya biz? / 02.07.2021
- Birisi işsizlik mi dedi? / 15.06.2021
- Korkmalı mıyız? / 17.05.2021
- Pandemi turnusolu / 05.05.2021
- Sanal vurgun / 27.04.2021
- Olması gerekendi / 20.04.2021
- Yeni başkanın ilk sınavı / 12.04.2021