Kurban bayramını millet olarak idrak ettik. Durumu olan herkes kurbanını kesti ve fakir fukara başta olmak üzere dağıttı. Allah, hepimizin kurbanını kabul etsin.
Biz de, ortak olarak büyükbaş kestik. Kurban ibadetini yerine getirirken, hem hayvanın üreticisi hem de kasap olan Hüseyin abi ile sohbet edeyim, dedim. Ancak, bir dokundum bin ah işittim. Keşke konuya girmeseydim, dedim kendi kendime. Çünkü tabloyu anlatınca, üreticinin durumuna hem üzüldüm hem de acıdım. Neden mi?
Hüseyin abi, yaklaşık 40 yıldan bu tarafa besi işinde imiş. 2 tane yetişkin sayılabilecek oğlu ile birlikte aile işletmesi statüsünde çiftliği yönetiyor. Dediği ifade şöyle: "Hocam, kurban ettiğiniz bu hayvana, yaklaşık 14 aydan bu tarafa bakıyoruz. Hayvan günde yaklaşık 20-25 kg tane (arpa, kırık buğday veya mısır) yer. Bugün harmanda tanenin kilosu 3 TL, samanın 1 TL. Daha çiftliğin giderlerine (kira, elektrik, su, bakım, temizlik) girmiyorum. Bir veteriner çağırıyorum, bir ilaç alıyorum, ne varsa götürüyor. Kurbanın derisi dersen, o da para etmiyor."
Küçük bir hesap yaptım, Hüseyin abi yani üretici, sonuna kadar haklı. Şöyle düşünün, üretici bir yıl kurbana hazırlık yapıyor, tüm hesaplarını kurbana göre yapıyor; kurbanda da umduğunu bulamıyor. Hüseyin abinin çocuklarına baktım, daha genç yaşlarda, bir bıkkınlık sezdim. Gelecekte, biz bu işi sürdürmeyiz, tavrındalar.
Diğer taraftan kurbanı kesen de fiyatların yüksekliğinden şikayetçi. Yani üretici, para kazanamadığından, tüketici de fiyatların yüksekliğinden şikayetçi. Bu işte bir terslik var. Yapılması gereken, üreticinin, sonuna kadar desteklenmesi, küstürülmemesi. Ancak biz, neredeyse bırakın desteklemeyi, şu veya bu gerekçe ile hep, iki taraftan da alma derdindeyiz. Neden? Çünkü, kapitalist düzende, üretenden ve tüketenden alınan vergiler, devletin en önemli gelir kalemi.
Oysa, biz, "köylü milletin efendisidir" anlayışı ile Gazi M.Kemal Atatürk'ün Türkiye'siyiz. Çok basit bir bakış açısı ile eğer üretici (köylü) üretmez ise, şehre göç ederek, tüketici konumuna gelir. O zaman da en temel ürünlerinizi (buğday gibi) dahi ithal eder duruma gelirsiniz. İşte, kapitalist anlayışların dayattığı, "senin maliyetlerin yüksek; üretmek yerine, daha düşük fiyatla ithal et" noktasındayız. Ve görünen o ki, bu yanlışı kabullenmiş durumdayız. İşte bu nedenlerden dolayı, Milli Ekonomi Modeli'ni benimseyip, üreticiyi küstürmeyip, destekleyip; özgüvenini yükseltmeli ve devletinin arkasında olduğunu, ona tekrar hatırlatmalıyız. Aksi takdirde, çok değil kısa bir süre sonra, Hüseyin abileri (üreticileri) mumla ararız.
- Bari burada yapmayın!! / 09.08.2021
- Keşke dokunmasaydım! / 24.07.2021
- Rusya yaptı da ya biz? / 02.07.2021
- Birisi işsizlik mi dedi? / 15.06.2021
- Korkmalı mıyız? / 17.05.2021
- Pandemi turnusolu / 05.05.2021
- Sanal vurgun / 27.04.2021
- Olması gerekendi / 20.04.2021
- Yeni başkanın ilk sınavı / 12.04.2021