Eğitimciler, insanın kriz anında psikolojik davranışlarını gözlemlemek için bir deney yapmak ister. Bu deneyde bir grup insana kriz anını yaşatacak bir durum belirtilir ve kriz durumunda insanların neler yapacağına ilişkin gözlemlerde bulunurlar.İnsanları bir gruba ayırırlar ve onlara bir odaya girmelerini ve odaya girdikleri anda odaya gaz vereceklerini söylerler. Bu bir grup insan bir odaya alınır ve odaya girdikleri anda içeriye tavandan püskürtme olarak gaz vermeye başlarlar. İnsanlar bu durumda tavandan gelen gazdan kurtulmaya çalışır.Birkaçı ağzını ve yüzünü kapatarak kendisine gazın temas edilmesini engellemeye çalışır, bir tanesi odada koşuşturur gazın etkisinden etkilenmemeye çalışır, birkaçı yerde oturarak gazın etkisinden kurtulamayacağını düşünerek öleceği anı bekler. Başka bir adam tavandan püskürtmenin geldiği yeri eliyle kapatmaya çalışırken bir başkası kapıya doğru gider, kapının açık olduğunu fark eder ve odadan çıkar. Bu arada eliyle tavandaki püskürtme olarak verilen gazı kapatan adam ise aslında püskürtülen şeyin gaz olmadığını buharlı su olduğunu fark eder. Bunu neden anlattığıma gelince?Toplum olarak bir deney grubu olmasak da herhangi bir olay ya da durum karşında bu gruptaki insanlara benzer birçok kişi ile beraberiz ve bu gruptaki insanların sergilemiş olduğu tutum ve davranışlardan en az birini biz de sergilemiş olabiliriz. Yaşadığımız olaylarda aslında çok basit çözümler, çıkış yolları varken (gaz odasındaki bir adamın kapıyı açıp kurtulması gibi) bir anda gözlerimizi kör, kulaklarımızı sağır eder en zor ve beklide bize çıkış sağlamayacak yollara başvururuz. Ya da her şeyi kabullenip bir köşeye geçerek sessizce olanları ve ileriki aşamalarda olacakları izler, müdahale etmeyiz.Her şeyin başı insandır ve her şeyin kaynağı da insandır. Allah insana akıl vermiş bu özellik insanları diğer canlılardan üstün tutmuştur. İnsan bulunduğu herhangi bir durumdan kurtulabilecek ve düzeltebilecek duygu, düşünce, akıl, fırsat ve kaynaklara sahiptir. Eğer bir yerde olumsuz bir durum ya da olgu varsa orada özellikle aklını ve kaynağını kullanmayan insan ve toplum vardır. Güç insanın kendi varlığındadır. İnsan gücü hisseder aklını kullanır, aklını kullanarak da kaynaklara ulaşır.Şimdi içi gaz dolu odayı günümüz toplumlarında benzetecek olursak. Dünya tüm insanların içinde barındığı oda, bu oda da sayısız insan ve bu odaya bireysel, toplumsal, ekonomik, kültürel, sosyal ve inanç olgularıyla alakalı tehlike arz eden krizler verilmiştir. Bu krizle dolu odanın çıkış kapısı "kaynaktır". Kaynağı uygulatacak olan durum ise plan ve projelerdir.Biz ne mi yapacağız?Gücü hissedeceğiz, aklımızı kullanacağız, bize plan ve projeleriyle kaynak temin eden kim ise, çıkış yolunu onda arayacağız. Aksi halde denizde açan bir gül gibi bizlerde "su su" diye ağlayacağız.Peki, bizi krizden çıkaracak olan, plan ve projeleriyle kaynak temin eden kimdir diye hiç düşündünüz mü?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Rabia Alioğlu / diğer yazıları
- Sessiz işgal / 11.07.2017
- 'Ben bir insan olmaya geldim' / 21.05.2017
- Bir fidan bir insan / 31.03.2017
- Bir devrin dönüm noktası / 20.03.2017
- İnsan ezgisi / 17.03.2017
- İnsana aç insanlık / 07.06.2016
- Sirke küpünden bal taştığını gördünüz mü? / 04.12.2015
- Bir gecede alim olmak / 30.10.2015
- Lal Anadolu / 12.09.2015
- Çorak gönüller / 24.08.2015
- 'Ben bir insan olmaya geldim' / 21.05.2017
- Bir fidan bir insan / 31.03.2017
- Bir devrin dönüm noktası / 20.03.2017
- İnsan ezgisi / 17.03.2017
- İnsana aç insanlık / 07.06.2016
- Sirke küpünden bal taştığını gördünüz mü? / 04.12.2015
- Bir gecede alim olmak / 30.10.2015
- Lal Anadolu / 12.09.2015
- Çorak gönüller / 24.08.2015