Ben mühendisim ticaretten anlamam. Ama ikinci el eşyalarımı değerlendirmek ve nakde çevirmek konusunda fena değilim. Malum sarı logolu internet sitesi üzerinden ikinci el eşyalarımı satardım. Oğluma da oynamaktan sıkıldığı eşyalarını satıp kazandığı parayla yeni oyuncaklar almasını tavsiye ettim. Daha ilkokul son sınıfta iken oyuncaklarını satmaya başlamıştı. Satış yaptığı ebeveynler bazen bizimle görüşmek isteyip bu satışa onay verip vermediğimizi sorarlardı. Bu kadar küçük yaşta satış yapan bir çocuk görmeleri gariplerine gitmişti.
Kabataş Erkek Lisesini kazandığı yıl ona ödül olarak söz verdiğimiz pahalı ekran kartlı bilgisayarını aldık. Bilgisayarı ile bir süre oynamaya başladıktan sonra ekran kartını satmaya karar verdi. Ekran kartını iyi bir fiyata sattı ve kendisini idare edecek sıradan bir ekran kartı aldı. Sonra elde ettiği sermayeyi kullanarak Japonya'dan bir ekran kartı satın aldı. Onu iyi bir kârla sattı.
Pandemi döneminde kripto paraların boğa dönemine girmesine bağlı olarak veri madenciliği yapanlar çok fazla güçlü ekran kartına ihtiyaç duymaya başladılar. İşte tam bu dönemde oğlum bu fırsatı gördü ve Japonya'dan ekran kartları getirip satmaya başladı. Büyüyen talebe karşı sermayesi yetersiz kaldığı için kredi kartımı kullanmak istedi. Ben ilk başta tereddüt ettim. Elinde patlar mı? Satamazsa ya kartta açık verirsek diye endişelendim. Ama oğlum hiç boşa atmadı. Bu arada ben oğluma bir nevi sermaye sağlamış oldum. Ama asla ondan kazancına beni ortak etmesini istemedim. Bana kâr payı(!) vermesini istemedim. Çünkü ben babaydım.
Ben ona sermaye sağlarım ve onu denetlerim. Ona destek olurum ama köstek olmam. Pandemi döneminde oğlum işi büyüttü ve baya paralar kazandı. Hatta bu paralardan yüklü sadakalar bile verdi. Vermenin bereketine de şahit oldu.
Derken hükümet yaptığı birkaç düzenleme ile işimize çomak soktu. Bu arada kripto paralar, ayı dönemine girdi ve işler haliyle düştü. Bu dönemde hanım mutfak yaptırmak istiyordu. Hanımın nakde ihtiyacı vardı. Oğlumuzdan döviz bazında borç istedik. O da tereddüt etmeden verdi. İki yıl oldu ama daha iade edemedik. Bu arada oğlum çıkan bazı ticari fırsatları gördü ve yine bizden kart talep etti. Biz yine kullandırdık. Yine kazandı. Biz yine kazancına göz dikmedik. Ortak olmayı talep etmedik. Baba olarak onun kazanması bana mutluluk olarak yeterdi.
Milli Ekonomi Modeli'nde işte, baba devlet budur. Vatandaşını vergiyle cezalandırmaz. Bilakis onun önünü açar. Ona maliyetsiz sermaye sağlar. Vatandaş da devletine minnet duyar. Zor zamanda O da devletine yardımcı olur.
- Uzayda yaşam / 28.01.2025
- Terörist muhalifler! / 12.12.2024
- Mustafa / 09.11.2024
- Üçüncü boyut / 29.10.2024
- Erzincan altın madeni / 09.10.2024
- Bağımlılıktan kurtulmak / 01.10.2024
- 23’ünde bir delikanlı / 27.09.2024
- MEM'de komşu köyle alışveriş / 21.09.2024
- Dava gardaşlığı / 13.09.2024