Dün gece Can Dündar'ın Mustafa'sını izledim. Belgesel niteliğinde hazırlanmış bu eserde Can Dündar'ın sübjektif yorumları olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Yani şurada bunu dedi, burada şunu dedi gibi nakillerin dışında atmış olduğu adımlarla neyi amaçladığına dair yorumlar sübjektifti.
Filmin ilk yarısı savaş yılları ve devrimlerle geçiyor. İkinci yarısı ise Atatürk'ü 1933'ten sonra emekliye ayrılmış gibi gösteriyordu. Sanırım eleştirilerin çoğu ikinci bölüm için yapılmıştı.
Atatürk bir liderdi. Ama aynı zamanda bir insandı. Bunu da zaten kendine ait birçok cümlesiyle Atatürk vurgulamıştı. Liderlerin zaafları olabilir ama cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü biz zaaflarıyla değil, bize bıraktığı bu emanet ile hatırlamalıyız. Her gün milletçe daha bağımlı hale geldiğimiz günümüz Türkiye'sinde bir Atatürk belgeseli ile öne çıkarılması gereken değerler bunlar olmamalıydı.
Bu vesileyle Prof. Dr. Haydar Baş'ın "Hoş Geldin Atatürk" eserini anmak isterim. Üstadın bu eseri yukarıda anlatmaya çalıştığım ihtiyaca tam olarak cevap veriyor. Mustafa Kemal Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve seçilmiş bir kişi olan Ata'mızı, bize gerçek kimliği ile tanıtan üstadımızı, rahmet ve minnet ile anıyorum.
- Üçüncü boyut / 29.10.2024
- Erzincan altın madeni / 09.10.2024
- Bağımlılıktan kurtulmak / 01.10.2024
- 23’ünde bir delikanlı / 27.09.2024
- MEM'de komşu köyle alışveriş / 21.09.2024
- Dava gardaşlığı / 13.09.2024
- MEM'in simülasyonu / 31.08.2024
- Para-döviz / 19.07.2024
- Pirekoin macerası / 24.06.2024