Geçtiğimiz Pazar Hz. Mevlana'nın vefatının 744'üncü yıldönümüydü. Mevlana o günü Şeb-i Arus yani düğün gecesi, Sevgili'ye kavuşma gecesi olarak ifade etmişti.
Bizler de Mevlana'yı en iyi anlayan ve de en iyi anlatan eseri "İslam ve Mevlana"yı kaleme alan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le Meltem TV'de tam anlamıyla bir Şeb-i Arus'u yaşadık.
İslam ve Mevlana kitabının Hz. Mevlana'nın hayatını anlatan bölümüyle başladı Mevlana özel programı?
Çok farklı duygularla yazılmış muhteşem yazı, mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Mevlana ancak bu kadar doğru, bu kadar öz anlatılabilirdi. Hikmet ehlini, işin erbabı anlatınca, ne fazla ne eksik, tam olması gerektiği şekliyle anlatıyor.
Bu yazının nasıl oluştuğunu anlattı muhterem Hocam, Trabzon'da bir evde Bilal Karamus Bey'le birlikteler; "söylediklerimi hemen yaz" diyor, "Bir daha bunları söyleyemeyiz, hemen yaz."
Yazıyor Bilal Bey, vakit geçirmeden, Hocam söylüyor, o yazıyor. Yazdıran aşk pınarından yazdırıyor, yazan aşkıyla yazıyor ve muhteşem bir Mevlana yazısı çıkıyor.
Aşk ehli Mevlana'yı ancak aşk ehli yazabilir. Aşk ehlinin halinden aşksızlar anlayamaz.
Aşık Yunus dememiş midir, "Aşksızlara verme öğüt öğütünden alır değil, aşksız insan havyan olur, hayvan öğüt bilir değil" diye?
Aşksızlar aşk ehlini anlayamaz ve de asla anlatamaz. Bu yüzden Mevlana'ya Hümanist diyorlar, hatta son zamanlar onu diyalogcu bile yaptılar.
Halbuki Mevlana Mesnevi'sinde kendisini şöyle ifade ediyor: "Ben yaşadıkça Kuran'ın bendesiyim. Ben Hz Muhammed'in (sav) ayağının tozuyum. Biri benden bundan başkasını naklederse, ondan da bizarım, o sözden de bizarım(şikâyetçiyim)."
Yani Mevlana, kendisine Hümanist diyenden de şikâyetçi, diyalogcu diyenden de?
Ama kendisini dört dörtlük anlatan, yazan Prof. Dr. Haydar Baş'tan gayet razı, razı olduğunu, programda yaşadığımız ve tarif edilmesi mümkün olmayan duygulardan anlıyoruz.
Muhterem Hocam, Mevlana yazısı okunurken gözyaşlarını tutamadı. Yazdığın eser seni duyguladırıyorsa, aşk sahibi kimi etkilemez? Aşksızlardan bahsetmiyoruz.
Mevlana Mesnevi'sinde Hz. Peygambere aşık olan bir ağaç parçasından bahsediyor.
"Hannâne direği Peygamberin ayrılığı yüzünden akıl sahipleri gibi ağlayıp inliyordu.
Peygamber, "Ey direk ne istiyorsun?" dedi. O da "Canım ayrılığından kan kesildi.
Bana dayanıyordun, şimdi beni bıraktın, minberin üstüne çıktın" dedi...
Mustafa (s.a.v.), gönlümüzü yol etmez, gönlümüzde olmaz, gönlümüze dayanmazsa, feryat etsek de, Hannâne direğine dönsek yeridir."
Aşksız insan bir kütük bile olamaz, çünkü kütük dahi Hz. Peygamberden ayrı düşünce, hasretine dayanamayıp ağlıyor.
Mevlana'ya sormuşlar: "Aşk nedir" diye; demiş ki "ben ol ki anla"? İşte şin sırrı burada, Mevlana'yı anlatmak için Mevlana olmak gerek? O günün Mevlana'sını ancak bugünün Mevlanaları anlatabilir.
Mevlana'yı anlatıp da onun İmam Ali'ye aşkından bahsetmemek olmaz. Mevlana, Sevgili'ye aşıktır ama o Sevgili'ye taşıyan Buraklara da aşıktır.
Hz. Peygamber dua ediyor, "Ya Rabbi, bana Senin sevgini, Seni sevenlerin sevgisini ve beni Sana yaklaştıracakların sevgisini nasip et" diye?
Cenab-ı Hakk'a aşık olup da Habibi'ne ve sevdiği seçtiği tertemiz Ali'sine aşık olmamak mümkün mü?
Ali'ye aşık olmayanın Allah'a aşkı yalandır.
Mevlana Divan-ı Kebir'inde, Na'at-ı Ali'de şunları söylüyor:
"O açıklayıcı İmam, o Allah velisi safa ehlinin vücut güneşidir. Yerde, gökte, mekânda, zamanda Hak'la duran o İmamın zatı, iç ve dış temizliği ile vasıflanmak vaciptir. Çünkü küfürden, ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir?"
"Allah'a içi doğru olanlar yüzlerini ona çevirmişlerdir. Zira o şahtır, doğru yolu gösterendir, efendidir?"
"Hakikat budur ki, hepimiz bir zerreyiz, güneş odur. Biz hepimiz damlayız, deniz odur.
"Amelin ihlaslısını Ali'den öğren. Allah aslanını hileden temizlenmiş bil."
Allah şefaatlerinden mahrum etmesin.
Bizler de Mevlana'yı en iyi anlayan ve de en iyi anlatan eseri "İslam ve Mevlana"yı kaleme alan Prof. Dr. Haydar Baş Bey'le Meltem TV'de tam anlamıyla bir Şeb-i Arus'u yaşadık.
İslam ve Mevlana kitabının Hz. Mevlana'nın hayatını anlatan bölümüyle başladı Mevlana özel programı?
Çok farklı duygularla yazılmış muhteşem yazı, mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Mevlana ancak bu kadar doğru, bu kadar öz anlatılabilirdi. Hikmet ehlini, işin erbabı anlatınca, ne fazla ne eksik, tam olması gerektiği şekliyle anlatıyor.
Bu yazının nasıl oluştuğunu anlattı muhterem Hocam, Trabzon'da bir evde Bilal Karamus Bey'le birlikteler; "söylediklerimi hemen yaz" diyor, "Bir daha bunları söyleyemeyiz, hemen yaz."
Yazıyor Bilal Bey, vakit geçirmeden, Hocam söylüyor, o yazıyor. Yazdıran aşk pınarından yazdırıyor, yazan aşkıyla yazıyor ve muhteşem bir Mevlana yazısı çıkıyor.
Aşk ehli Mevlana'yı ancak aşk ehli yazabilir. Aşk ehlinin halinden aşksızlar anlayamaz.
Aşık Yunus dememiş midir, "Aşksızlara verme öğüt öğütünden alır değil, aşksız insan havyan olur, hayvan öğüt bilir değil" diye?
Aşksızlar aşk ehlini anlayamaz ve de asla anlatamaz. Bu yüzden Mevlana'ya Hümanist diyorlar, hatta son zamanlar onu diyalogcu bile yaptılar.
Halbuki Mevlana Mesnevi'sinde kendisini şöyle ifade ediyor: "Ben yaşadıkça Kuran'ın bendesiyim. Ben Hz Muhammed'in (sav) ayağının tozuyum. Biri benden bundan başkasını naklederse, ondan da bizarım, o sözden de bizarım(şikâyetçiyim)."
Yani Mevlana, kendisine Hümanist diyenden de şikâyetçi, diyalogcu diyenden de?
Ama kendisini dört dörtlük anlatan, yazan Prof. Dr. Haydar Baş'tan gayet razı, razı olduğunu, programda yaşadığımız ve tarif edilmesi mümkün olmayan duygulardan anlıyoruz.
Muhterem Hocam, Mevlana yazısı okunurken gözyaşlarını tutamadı. Yazdığın eser seni duyguladırıyorsa, aşk sahibi kimi etkilemez? Aşksızlardan bahsetmiyoruz.
Mevlana Mesnevi'sinde Hz. Peygambere aşık olan bir ağaç parçasından bahsediyor.
"Hannâne direği Peygamberin ayrılığı yüzünden akıl sahipleri gibi ağlayıp inliyordu.
Peygamber, "Ey direk ne istiyorsun?" dedi. O da "Canım ayrılığından kan kesildi.
Bana dayanıyordun, şimdi beni bıraktın, minberin üstüne çıktın" dedi...
Mustafa (s.a.v.), gönlümüzü yol etmez, gönlümüzde olmaz, gönlümüze dayanmazsa, feryat etsek de, Hannâne direğine dönsek yeridir."
Aşksız insan bir kütük bile olamaz, çünkü kütük dahi Hz. Peygamberden ayrı düşünce, hasretine dayanamayıp ağlıyor.
Mevlana'ya sormuşlar: "Aşk nedir" diye; demiş ki "ben ol ki anla"? İşte şin sırrı burada, Mevlana'yı anlatmak için Mevlana olmak gerek? O günün Mevlana'sını ancak bugünün Mevlanaları anlatabilir.
Mevlana'yı anlatıp da onun İmam Ali'ye aşkından bahsetmemek olmaz. Mevlana, Sevgili'ye aşıktır ama o Sevgili'ye taşıyan Buraklara da aşıktır.
Hz. Peygamber dua ediyor, "Ya Rabbi, bana Senin sevgini, Seni sevenlerin sevgisini ve beni Sana yaklaştıracakların sevgisini nasip et" diye?
Cenab-ı Hakk'a aşık olup da Habibi'ne ve sevdiği seçtiği tertemiz Ali'sine aşık olmamak mümkün mü?
Ali'ye aşık olmayanın Allah'a aşkı yalandır.
Mevlana Divan-ı Kebir'inde, Na'at-ı Ali'de şunları söylüyor:
"O açıklayıcı İmam, o Allah velisi safa ehlinin vücut güneşidir. Yerde, gökte, mekânda, zamanda Hak'la duran o İmamın zatı, iç ve dış temizliği ile vasıflanmak vaciptir. Çünkü küfürden, ikiyüzlülükten kurtulmuştur, temizdir?"
"Allah'a içi doğru olanlar yüzlerini ona çevirmişlerdir. Zira o şahtır, doğru yolu gösterendir, efendidir?"
"Hakikat budur ki, hepimiz bir zerreyiz, güneş odur. Biz hepimiz damlayız, deniz odur.
"Amelin ihlaslısını Ali'den öğren. Allah aslanını hileden temizlenmiş bil."
Allah şefaatlerinden mahrum etmesin.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Hakaret ve küfür, siyasetin dili olamaz / 26.03.2025