Farsça'da Şeb-i Arus, Türkçe'de düğün gecesi... Mevlânâ Celâleddin-i Rûmî'nin Hakk'a vuslatının yıldönümü... Öyle bir iman ki Mevlânâ'daki, birçoğumuzun hatırımıza getirmeye dahi korktuğumuz ölüm hâdisesini Rabb'ine vuslat vesilesi olarak görüp 'düğün gecesi' diye adlandırmış.Geçen seneye kadar Mevlânâ'nın vefatının yıldönümü nedeniyle özel bir anlam taşıyan 17 Aralık gününün ne yazık ki artık çok farklı bir manası daha var: Türk milletine atılan milyar dolarlık kazığın yıldönümü...17 Aralık demek; yolsuzluk, hırsızlık, dolandırıcılık, rüşvetçilik, ayakkabı kutularına sığdırılamayan milyon dolarlar, evlerden çıkan para sayma makineleri, binlerce dolarlık kol saatleri ve daha birçok içler acısı, yüz kızartıcı gerçek demek...17 Aralık demek; yerin yüzlerce metre aşağısında ve insanlık dışı şartlarda, alacağı bin lira maaş için bir ay boyunca çalışan madenci kardeşimden utanmadan, onun bir aylık maaşının tam 70 bin katını koluna takan yüzsüz siyasetçiler demek... 70 bin tanesi bir araya gelse tek bir adam etmeyecek olanların, 70 bin vatandaşımızın bir aylık maaşını koluna takması demek...17 Aralık demek; kanıtlandığı halde utanmadan reddedilen ses kayıtları, aldıkları bin liralık maaşla milyon dolarları yürüten adamları savunan basiretsiz bir gürûh demek...17 Aralık demek; insanları, "Yolsuzluk yapılmışsa da para, ülke içinde kaldığı için olsun, ülkeye hizmet sayılır" diyebilecek seviyeye düşüren akıl ve iman yitimi demek...Ve işte bu rezilliklerin mimarları, bugün kalkmış Şeb-i Arus diyerek Mevlânâ'yı anıyorlar. İslam'ı dillerine pelesenk etmişlerin yaptıklarının, bırakın İslam'ı, insanlıkla zerre kadar alakası yoktur. Ağızlarına aldıkları Mevlânâ, haram yiyen kişileri hesap gününde bekleyen neticeyi eserlerinde nasıl anlatıyor, araştırıp öğrensinler."Devlet malından bir hırka bile aşıran, savaşta ölse bile şehit olmaz" diyen Peygamber'i, "Bizim itlerimiz bile haram yemez!" diyen bir anlayışı ağızlarına almaya utanmıyorlar. Biz onlardan hayâ, edep beklemekten vazgeçeli çok oldu fakat sen ey halkım, bu basiret bağlanması nedir? Ne zaman uyanacaksın Allah aşkına? Bin lira maaş dahi alamazken, eski parayla 1.5 katrilyon değerindeki AK(!) Saray'ı savunmak nasıl bir zavallılıktır?"Benim ümmetimi zalimden korkar gördüğün zaman, ona 'Sen de zalimsin' demelisin. Onlar artık dirileri yanından ayrılmış, çöllerin ortasında kalmış manevi olan bir ölü gibidirler." (Camiu's-sağir. c.1,hds:429) diyor Allah'ın Resulü. Zalimsiniz! Çöllerin ortasında kalmış, yanlışın dibine batmış, zararda, ziyanda ölüler gibisiniz."Adalet, bir nimeti yerinde kullanmak; zulüm ise bir şeyi yerinde kullanmamaktır" der Mevlânâ. Size verilen aklı ve basireti kullanmadığınız sürece en büyük zalimlerdensiniz."Nice Ashâb-ı Kehf var dünyadaKimi şimdi dibindedir veya yanındaMağara onun, yâr onunla şarkıdaGözün, kulağın mühürlü senin; ne fayda!" (Hz. Mevlânâ)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Nuray Şenaslan / diğer yazıları
- Haydar Hoca'nın yetiştirdiği gençliği bilir misiniz? / 18.03.2015
- Gelecek nesiller tarafından nasıl anılmak istersiniz? / 05.03.2015
- Asıl mesele insan meselesi / 19.02.2015
- Asıl ütopya burada! / 14.02.2015
- Karar verme zamanı / 04.02.2015
- Alevi canlara selam olsun / 07.01.2015
- Mevlanayı anarken yüzünüz hiç kızarmadı mı? / 04.01.2015
- Sonsuz bir ummanı müjdeleyen lider / 19.12.2014
- Ayrıştırmaya çalışanlara inat birliğimizi haykıralım! / 11.12.2014
- Bu yapılanların dindeki yeri nedir? / 04.12.2014
- Gelecek nesiller tarafından nasıl anılmak istersiniz? / 05.03.2015
- Asıl mesele insan meselesi / 19.02.2015
- Asıl ütopya burada! / 14.02.2015
- Karar verme zamanı / 04.02.2015
- Alevi canlara selam olsun / 07.01.2015
- Mevlanayı anarken yüzünüz hiç kızarmadı mı? / 04.01.2015
- Sonsuz bir ummanı müjdeleyen lider / 19.12.2014
- Ayrıştırmaya çalışanlara inat birliğimizi haykıralım! / 11.12.2014
- Bu yapılanların dindeki yeri nedir? / 04.12.2014