Çok iddialı bir başlık mı oldu? Hayır, tam aksine ispatlı bir başlık? Devrimciyiz, diyenlerin merkezi de Haydar Baş'tır. Milliyetçiyim, sağcıyım, solcuyum, Aleviyim, Sünniyim, Caferiyim, Kürdüm, Türküm, Lazım, Ulusalcıyım, Cumhuriyetçiyim? diyenlerin de merkezi Haydar Baş'tır.
Neden biliyor musun? Çünkü Haydar Baş, 'önce insan' diyor. Bunu kendiliğinden mi diyor. Hayır. Allah (c.c) dediği için; "O (Allah) ki; yeryüzündeki şeylerin hepsini sizin için yarattı." (Bakara 29) buyrulmaktadır.
Allah Resulü, insanları sevdiği için; "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız." (Müslim, İman 93-94) buyurmuştur.
Sayın Baş, insanın yaratılış gayesini bildiği için önce insan, demiştir. Sayın Baş, insanı tanıdığı ve tanımladığı için önce insan, demiştir.
Özetle Allah (c.c) ve Resulü (s.a.v) insanı merkeze koydukları ve alemi insanın emrine verdikleri için Prof. Dr. Haydar Baş da bütün gayretiyle bu merkezde olmaya ve bu merkeze insanları davet etmeye çalıştı, çalışıyor.
Geçtiğimiz Perşembe günü Prof. Dr. Haydar Baş, "Önce insan demedikçe" başlıklı yazısında insanımızın geldiği nokta, bu noktaya getiren sebepler ve bu vahim durumdan kurtuluşun nasıl olacağını kısaca özetledi:
"Etrafımızda hayatından memnun kimse kalmadı. Kimi yaşantısından, kimi hanımından ve evladından; kimi işinden, siyasetten?
Kısaca her şeyden şikâyetçiyiz.
Öyle ki başa geçenler, kurumları düzeltmek istese de, hak ve hukuk dağıtmak gayesinde olsa da asıl problemi halledemedikleri için başarılı olamıyorlar.
Her zaman ifade ediyoruz. Önce insan meselesi çözülmelidir. İnsan, 'Hak adına ve kendi yararına' kazanılmadıktan sonra hangi kanunu, nizamı getirseniz, hangi düzenlemeyi yapsanız da işe yaramayacaktır?"
Prof. Dr. Haydar Baş, yaratılış gayesini ve bu gayenin gereklerini bizzat şahsında yerine getirerek insanlara bakmış ve insanı; "gönüldür, gönül" diye tarif etmiştir ki, bu rahmani bir ölçüdür. Çünkü mahlûkatın merkezi insandır, insanın merkezi ise kalptir. Kalbin sahibi ise Allah'tır (c.c). ('Yere, göğe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım.')
Sayın Baş, 50'den fazla eserinde hep iman ve insan gerçeğini işlemiş, Allah'ın emrettiği, Resulünün fiiliyata geçirdiği mükemmel insan profilini anlaşılır bir üslup ve günümüz olayları ışığında insanımıza anlatmış, anlatıyor da.
Sayın Baş, tamamen ilahi deliller ile ortaya koyduğu Ehl-i Beyt Külliyatı ile mezhep ve meşrebi ne olursa olsun kelime-i şahadet getirenlerin kardeş olduğu, tevhidin merkezinin Ehl-i Beyt olduğu gerçeğini bir kez daha yenilemiş ve Müslümanları dünya ve ahret saadetine götürecek yolun kılavuzluğunu üstlenmiştir.
Sayın Baş'ın siyaset sahnesindeki bütün plan ve programları da insan merkezlidir. Ortaya koyduğu ve dünyanın kabul gördüğü Milli Ekonomi Modeli bunun ispatıdır.
Faizi bitirmesi, işsizliği bitirmesi, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş ve emeklilik hakkı, madenler, enerji programları, tarım ve hayvancılık gibi daha onlarca projesinde merkez insandır, insan için bu projelerin fiiliyata geçirilmesidir.
Sosyal Devlet-Milli Devlet projelerinde de sağ-sol, muhafazakâr, kafatasçı, etnik ayrımcı vs. gibi anlayışları adeta çöpe atarak insan için devlet, devlet için insan gerçeğinin nasıl hayata geçirileceğini anlatıyor.
Daha sayamadığım ve farkına varamadığım birçok sebepten ötürü ülkemiz devlet olarak, millet olarak huzuru, barışı, mutlu yarınları arıyorsa merkeze yönelmek zorundadır. Bu merkez Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Neden biliyor musun? Çünkü Haydar Baş, 'önce insan' diyor. Bunu kendiliğinden mi diyor. Hayır. Allah (c.c) dediği için; "O (Allah) ki; yeryüzündeki şeylerin hepsini sizin için yarattı." (Bakara 29) buyrulmaktadır.
Allah Resulü, insanları sevdiği için; "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki sizler iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız." (Müslim, İman 93-94) buyurmuştur.
Sayın Baş, insanın yaratılış gayesini bildiği için önce insan, demiştir. Sayın Baş, insanı tanıdığı ve tanımladığı için önce insan, demiştir.
Özetle Allah (c.c) ve Resulü (s.a.v) insanı merkeze koydukları ve alemi insanın emrine verdikleri için Prof. Dr. Haydar Baş da bütün gayretiyle bu merkezde olmaya ve bu merkeze insanları davet etmeye çalıştı, çalışıyor.
Geçtiğimiz Perşembe günü Prof. Dr. Haydar Baş, "Önce insan demedikçe" başlıklı yazısında insanımızın geldiği nokta, bu noktaya getiren sebepler ve bu vahim durumdan kurtuluşun nasıl olacağını kısaca özetledi:
"Etrafımızda hayatından memnun kimse kalmadı. Kimi yaşantısından, kimi hanımından ve evladından; kimi işinden, siyasetten?
Kısaca her şeyden şikâyetçiyiz.
Öyle ki başa geçenler, kurumları düzeltmek istese de, hak ve hukuk dağıtmak gayesinde olsa da asıl problemi halledemedikleri için başarılı olamıyorlar.
Her zaman ifade ediyoruz. Önce insan meselesi çözülmelidir. İnsan, 'Hak adına ve kendi yararına' kazanılmadıktan sonra hangi kanunu, nizamı getirseniz, hangi düzenlemeyi yapsanız da işe yaramayacaktır?"
Prof. Dr. Haydar Baş, yaratılış gayesini ve bu gayenin gereklerini bizzat şahsında yerine getirerek insanlara bakmış ve insanı; "gönüldür, gönül" diye tarif etmiştir ki, bu rahmani bir ölçüdür. Çünkü mahlûkatın merkezi insandır, insanın merkezi ise kalptir. Kalbin sahibi ise Allah'tır (c.c). ('Yere, göğe sığmam, mümin kulumun kalbine sığarım.')
Sayın Baş, 50'den fazla eserinde hep iman ve insan gerçeğini işlemiş, Allah'ın emrettiği, Resulünün fiiliyata geçirdiği mükemmel insan profilini anlaşılır bir üslup ve günümüz olayları ışığında insanımıza anlatmış, anlatıyor da.
Sayın Baş, tamamen ilahi deliller ile ortaya koyduğu Ehl-i Beyt Külliyatı ile mezhep ve meşrebi ne olursa olsun kelime-i şahadet getirenlerin kardeş olduğu, tevhidin merkezinin Ehl-i Beyt olduğu gerçeğini bir kez daha yenilemiş ve Müslümanları dünya ve ahret saadetine götürecek yolun kılavuzluğunu üstlenmiştir.
Sayın Baş'ın siyaset sahnesindeki bütün plan ve programları da insan merkezlidir. Ortaya koyduğu ve dünyanın kabul gördüğü Milli Ekonomi Modeli bunun ispatıdır.
Faizi bitirmesi, işsizliği bitirmesi, vatandaşlık maaşı, ev hanımlarına maaş ve emeklilik hakkı, madenler, enerji programları, tarım ve hayvancılık gibi daha onlarca projesinde merkez insandır, insan için bu projelerin fiiliyata geçirilmesidir.
Sosyal Devlet-Milli Devlet projelerinde de sağ-sol, muhafazakâr, kafatasçı, etnik ayrımcı vs. gibi anlayışları adeta çöpe atarak insan için devlet, devlet için insan gerçeğinin nasıl hayata geçirileceğini anlatıyor.
Daha sayamadığım ve farkına varamadığım birçok sebepten ötürü ülkemiz devlet olarak, millet olarak huzuru, barışı, mutlu yarınları arıyorsa merkeze yönelmek zorundadır. Bu merkez Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025