Haberlerde dinliyoruz Sayın Başbakanımız atmış bin kişinin Suriye’de çatışmalarda öldüğünü ve nedeninin de Esat’ın iki yıl daha koltukta kalma hırsının olduğunu söylüyorlar. Demek ki mantık olarak bir kısım halkın karşı durması veya daha doğrusu, yüzde yüz dış kaynaklı kışkırtılan bir gurup insanın bir devletin idaresine karşı olması, devleti idare edenlerin, hiç kimse zarar görmeden istifa edip ayrılmasını gerektiriyormuş. Bu mantık bizim devletimizin başındaki en yetkili kimsenin görüşü. Maşallah.
Elbette saygı duyuyor ve gereğinde uygulanmasını canı gönülden bekliyorum. İnşallah... ODTÜ ve diğer üniversitelerde savaş sahnelerinin yaşandığını nasıl izah edeceklerini merak ediyorum. BOP’un eş başkanı olunca, işler değişiveriyor. Demek ki, demokraside çoğunluk kavramı diye bir kural geçerliliğini kaybetmiştir. Seçim, meçim, boş şeylerdir. Seçimi kazanmak iktidar olmaksa, meçim de iktidardan olmaktır.
Suriye’de seçim oldu Esad yüzde yetmiş oy aldı. Obama, Suriye için meçim istedi. Bu nedenle, Türkiye meçimi zorladı. Her türlü desteği sağladı, Kendi halkının rızkını insani yardım, mardım bahanesi ile silah desteğiyle mardımladı.
Şu ana kadar ölen meçim taraftarları ile şehit olanların sayısı altmış bini aşmıştır. Bunların katlinden ülkemizde kimse sorumlu, morumlu değildir, denebilseydi, kolaydı. Suriye’nin iç işi olurdu, sorumlu aralarında kaybeden olurdu. Şu durumda ne yazık ki her türlü müdahaleyi BOP başkanlığı olarak üslendiğimizden suçlu, muçlu aramanın manası yoktur. Kesin olarak suçlusu İsrail’i Orta Doğuda lider yapmak, korumak için, BOP ile haçlı seferini başlatan ABD ve onun Büyük Ortadoğu Projesinde, ülkemizde, açık açık yer alanlardır.
Biraz ileriye bakıldığında, korkunç, benzer olaylara kendi ülkemizde şahit olunacağı bir gerçektir. Suriye bahanesi ile ülkemize sokulan NATO üsleri, içerisinde ABD askerleriyle birer TRUVA filine benzemektedir. Çekiç gücü topraklarımızdan çıkarma gücünü dahi bulamamış ülkemizin başı, Bu nedenle, PKK sorunu ile ağrımıştı. Zamanla tümöre dönüşmüştür. Bu yetmiyormuş gibi, Şimdi de kırkı aşkın NATO üssü ve askerleri, sadece İsrail’i koruyacak konumda yerleştirilen füze kalkanları ve bu kalkanları savunacak Patriotla, ülkenin gazi unvanlı, kahraman unvanlı şehirlerine yerleşmişlerdir. Benim garibime giden bu şehirlerin halkının bu duruma sessiz kalmalarıdır. Halk gelecek askerleri turist olarak mı? Düşünüyor... İşgal güçleri olsa tedirgin ve korkak yaşarlar. Koruma görevi ile geldiklerinden patron ve kahraman pozisyonunda hissedeceklerdir. Davranışları da buna bağlı olacaktır. Çünkü hayati tehlikeleri yoktur.
Bu askerin bulunduğu topraklarda kök salan bir özelliği vardır. Dünyada örnek ararsanız, Hemen orta doğuya bakın yeter de artar. İncirliğe bakın, bakın da ülkenin her yerine incir dikilmesin. Ülkemizi büyük risk altına soktunuz. Bu işe bir an önce son verip topraklarımızı haçlılardan temizlemelisiniz. Aksi halde Suriye’ den önce ülkemizi BOP’latırsınız.
Daha fazla gecikmeden, savaş naraları yerine, komşumuzun aylarca talep ettiği diyalog ve barış teklifini kabul ederek, iki tarafı masaya oturtup aradan haçlıları çıkartarak barışı sağlamak gereklidir. Haçlıları aradan çıkartmanın yolunu biliyorsunuz. Sizi zaten hedef edip çekildiler. İttifakınız zaten bitti. Zararın neresinden dönerseniz kardır. Gerisi tövbe ve istiğfardır.
Elbette saygı duyuyor ve gereğinde uygulanmasını canı gönülden bekliyorum. İnşallah... ODTÜ ve diğer üniversitelerde savaş sahnelerinin yaşandığını nasıl izah edeceklerini merak ediyorum. BOP’un eş başkanı olunca, işler değişiveriyor. Demek ki, demokraside çoğunluk kavramı diye bir kural geçerliliğini kaybetmiştir. Seçim, meçim, boş şeylerdir. Seçimi kazanmak iktidar olmaksa, meçim de iktidardan olmaktır.
Suriye’de seçim oldu Esad yüzde yetmiş oy aldı. Obama, Suriye için meçim istedi. Bu nedenle, Türkiye meçimi zorladı. Her türlü desteği sağladı, Kendi halkının rızkını insani yardım, mardım bahanesi ile silah desteğiyle mardımladı.
Şu ana kadar ölen meçim taraftarları ile şehit olanların sayısı altmış bini aşmıştır. Bunların katlinden ülkemizde kimse sorumlu, morumlu değildir, denebilseydi, kolaydı. Suriye’nin iç işi olurdu, sorumlu aralarında kaybeden olurdu. Şu durumda ne yazık ki her türlü müdahaleyi BOP başkanlığı olarak üslendiğimizden suçlu, muçlu aramanın manası yoktur. Kesin olarak suçlusu İsrail’i Orta Doğuda lider yapmak, korumak için, BOP ile haçlı seferini başlatan ABD ve onun Büyük Ortadoğu Projesinde, ülkemizde, açık açık yer alanlardır.
Biraz ileriye bakıldığında, korkunç, benzer olaylara kendi ülkemizde şahit olunacağı bir gerçektir. Suriye bahanesi ile ülkemize sokulan NATO üsleri, içerisinde ABD askerleriyle birer TRUVA filine benzemektedir. Çekiç gücü topraklarımızdan çıkarma gücünü dahi bulamamış ülkemizin başı, Bu nedenle, PKK sorunu ile ağrımıştı. Zamanla tümöre dönüşmüştür. Bu yetmiyormuş gibi, Şimdi de kırkı aşkın NATO üssü ve askerleri, sadece İsrail’i koruyacak konumda yerleştirilen füze kalkanları ve bu kalkanları savunacak Patriotla, ülkenin gazi unvanlı, kahraman unvanlı şehirlerine yerleşmişlerdir. Benim garibime giden bu şehirlerin halkının bu duruma sessiz kalmalarıdır. Halk gelecek askerleri turist olarak mı? Düşünüyor... İşgal güçleri olsa tedirgin ve korkak yaşarlar. Koruma görevi ile geldiklerinden patron ve kahraman pozisyonunda hissedeceklerdir. Davranışları da buna bağlı olacaktır. Çünkü hayati tehlikeleri yoktur.
Bu askerin bulunduğu topraklarda kök salan bir özelliği vardır. Dünyada örnek ararsanız, Hemen orta doğuya bakın yeter de artar. İncirliğe bakın, bakın da ülkenin her yerine incir dikilmesin. Ülkemizi büyük risk altına soktunuz. Bu işe bir an önce son verip topraklarımızı haçlılardan temizlemelisiniz. Aksi halde Suriye’ den önce ülkemizi BOP’latırsınız.
Daha fazla gecikmeden, savaş naraları yerine, komşumuzun aylarca talep ettiği diyalog ve barış teklifini kabul ederek, iki tarafı masaya oturtup aradan haçlıları çıkartarak barışı sağlamak gereklidir. Haçlıları aradan çıkartmanın yolunu biliyorsunuz. Sizi zaten hedef edip çekildiler. İttifakınız zaten bitti. Zararın neresinden dönerseniz kardır. Gerisi tövbe ve istiğfardır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ata Selçuk / diğer yazıları
- Yanlıştan, yanlışla kurtuluş olmaz / 12.09.2021
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017
- Bir hayal peşinde -2- / 18.02.2021
- Bir hayal peşinde -1- / 17.02.2021
- Aşının özü / 22.12.2020
- Temelsiz demokrasi / 22.10.2020
- Demokrasi çamuru / 25.09.2020
- Tecelli / 27.03.2020
- Kaynayan kazan / 06.01.2018
- Hedef yalanı / 31.12.2017
- Vatanım sen yaşa / 27.12.2017