Prof. Dr. Haydar Baş Bey, yıllardır Sosyal Devlet anlayışını bazen halka dönüp "barınma hakkı, sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkı, eğitim hakkı bunlar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının doğuştan getirdiği haklardır, biz haklarınızı size yaşatmaya talibiz" diyerek anlattı, bazen siyasilere dönüp "Türkiye Cumhuriyeti Devleti sosyal hukuk devletidir" diyerek gündem etti. "Sosyal Devlet Milli Devlet" adlı eserinde millete vermeyi planladığı hizmetleri anlattı. Uluslararası kongrelerle bilim adamlarının onayını aldı. İlginçtir, kendisinden asla bahsetmeyen iktidar sahibi siyasiler, Sosyal Devlet projelerini çalıp, hizmet olarak yapılması gerekenleri millete sattılar. Örneğin, Sosyal Devlet anlayışında faizsiz uzun vadeli kredi ve maliyetine satışla barınma ihtiyacını gidermek için planlanan toplu konut projesi vardı. İktidarın elinde proje uzun vadeli, faizli, yüksek bedelli TOKİ haline geldi. Böylece hizmet, iktidar tarafından ticaret haline getirildi. Millet, hizmeti satın alan müşteri oldu. Konu hakkında örnekler çoğaltılabilir elbet ama bu yazıyı yazmama sebep olan asıl mesele; sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkı. Milli Ekonomi Modeli'nin uygulandığı Sosyal Devlet anlayışı der ki; bütün vatandaşlar sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanma hakkına sahiptir. Bakın iktidarımız bunu ne hale getirdi? İşimin gereği olarak birkaç günlük sigortalarla çalıştığım firmalar vardı ama ayın bütün günleri sigortalı olacak kadar yoğun çalışmıyordum. Yani tam zamanlı çalışmıyordum. Haberim yok, zorunlu sağlık sigortası kapsamına girmişim, hiçbir bilgilendirme mevcut değil. Gıyabımda yapılan bu sigortanın bir faydasını da görmedim. Aradan zaman geçti sigortam tam zamanlı hale geldi. İhtiyaç oluyor, hastaneye gidiyorum hâlâ sigortalı muamelesi göremiyorum. Neyse SGK bölge müdürlüğüne gittim. Sıramı bekledim. Niye sağlık hizmetlerinden yararlanamadığımı öğrenip sıkıntıyı halledip döneceğim, yani öyle düşündüm. Ama yüklü bir borçla karşılaştım. Sigortam tam olmadığı için hizmet alamadığım dönemde, meğer sigortalanmışım ve para ödemem gerekiyormuş. Ve öyle bir keşmekeş var ki "şu tarihten beri sigortam tam olmalı" diyorum memur göremiyor ve benim borcum artmaya devam ediyor. Bilmediğim sigorta priminin borcu yüzünden hizmet alamıyorum. Ama almadığım hizmetin parasını FAİZİYLE ödemem isteniyor ve borç artmaya devam ediyor. Yani anlayacağınız, iktidarın Sosyal Devlet anlayışı milleti borçlandırma üzerine kurulu. Şimdi izninizle iktidara seslenmek istiyorum, lütfen Hocamı dinlemeyin. Her hizmeti sırtımıza borç haline getiriyorsunuz. Ve halkımıza seslenmek istiyorum artık lütfen Haydar Hoca'ya kulak verin. Görmüyor musunuz hep birlikte sürünüyoruz. Prof. Dr. Haydar Baş'ı anlayın artık da şu cennet vatanda insan gibi yaşayalım.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Seçil Mumcuoğlu / diğer yazıları
- Kimliğimiz en büyük gücümüzdür / 09.04.2025
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022
- Kurban Bayramı notları / 18.06.2024
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu ve Çanakkale Destanı… / 29.08.2023
- Hüseyin Baş ile adım adım Anadolu / 21.07.2023
- Özlemle / 14.04.2023
- Asgari ücret müjde mi, hayal kırıklığı mı? / 26.12.2022
- Kader / 18.10.2022
- Şaka değil, kapıdaki açlık / 25.07.2022
- Allah’ım afetsiz ver / 11.07.2022
- Haydar Baş Üniversitesi -II- / 23.04.2022