Başkaları gibi lafı eğip bükerek yazmak veya konuşmak, bir Atatürk torunu olarak benim hiçbir zaman uygun bulmadığım bir davranış biçimidir.
O yüzden ne diyor veya yazıyorsam, bunların hepsi çok nettir ve anlaşılırdır.
Sevgili okurlar bugün Türkiye'nin içerisinde bulunduğu durumun nedeni ve özeti aynen şu şekildedir:
Yaşadığımız bunca siyasi, ekonomik ve terör olaylarının asıl nedeni, 1940 sonrası işbaşına gelen iktidarların, tutarsız ve kendi eksenleri etrafında bir Türkiye kurgulamasından dolayıdır.
Çözümü Atatürk'ün dediği gibi Türk milleti ve öz kaynaklarında görmeyip, Atlantik ötelerinde gören garip bir siyaset anlayışının hâkim ve hüküm sürdüğü karanlık bir dönemi yaşamaya devam ediyoruz.
Milli gibi görünüp, milliyetçiliği dinamitleyenler, Muhafazakâr gibi görünüp, halkın dini duygularını defaten istismar edenler, solcu gibi görünüp devletçiliği tasfiyeye kadar giden saçma sapan görüşleri ortaya koyanlar yüzünden bir türlü prangalarımızdan kurtulamıyoruz.
Günümüz siyasetinde öngörüsüzlük tümüyle dip yapmıştır!
İktidarın özelliklede Ortadoğu'da yaşanan gelişmeler konusunda takındığı tutarsız tavır ve açıklamalar sonucu bugün tam bir felaketi yaşamaktayız.
Aynı şekilde muhalefet…
Parlamento dışında kalan partilerin Türkiye'nin geleceğine dair projeleri ve sergiledikleri tutum, inanın parlamentoda olanların fersah fersah ötesindedir.
Buna en çarpıcı örnek olarak da, BTP'nin "Milli Ekonomi Modeli" tezine sahip olması ve bu konuda Hüseyin Baş'ın çok tutarlı açıklamalarda bulunmasını gösterebiliriz.
Bakınız tutarlılık ve ileri görüşlülük konusunda ulu önderimiz Atatürk neler söylemişti. Sadece bir olaydan bir örnek bile yeterli:
Atatürk, 1931'de Dolmabahçe Sarayı'nda kabul ettiği ABD Başkanı Roosevelt'in askeri danışmanı olan Süvari Albay Mc Arthur'a, Amerika'dan Avrupa'nın nasıl göründüğünü sorar.
O da cevaben, Birinci Cihan Harbi'nde ABD Başkanı olan Wilson'ın harp sonrası için ilan ettiği prensiplerinin kabul edilmediğinden dolayı Avrupa'ya kırgın olduğunu ve Avrupa hakkında artık hiç bir şey düşünmediğini söyler.
Atatürk o halde ben size Avrupa'yı anlatayım diyerek şöyle konuşur:
Alman milleti asker karakterli ve onuruna düşkün bir millettir, harpten yenik çıkmasını kolay kolay hazmetmeyecektir.
Afrika'daki sömürgelerini kaybetmesi, Alsas-Lorain bölgesindeki demir, kömür, çelik sanayi tesislerinin Fransa'ya verilmesi ağır bir harp tazminatı ödemeye mecbur edilmesi, Almanya'nın geçirdiği büyük enflasyonun, 1917 Rus ihtilalinin getirdiği komünizmin etkileri sebebi ile bozulan iç dünyasını dengelemek için, en geç on yıl içinde yeni bir dünya harbini bekleyin!
Bu görüşmeden 8 yıl sonra 1 Eylül 1939'da Ata'nın öngördüğü olay gerçekleşmiştir.
İkinci Cihan Harbi çıkmıştı.
Atatürk devam eder ve ikinci öngörüsünü aktarır:
Rusya'daki komünist uygulama, insan tabiatına aykırıdır. Ancak geniş Rus halkı henüz bunun farkına varamamıştı.
En geç bu yüzyıl sona ermeden bu komünizm yıkılacak, esir ülkeler istiklallerine kavuşacaklardır.
Atatürk'ün bu büyük öngörüsü de 1991'de gerçekleşecek ve komünizm yıkılacaktır.
Mc. Arthur Atatürk'ün yanından ayrıldıktan sonra şunu söyler; "Çok ileriyi hatta yüzyıl sonrasını görüyor. Şayet bu görüşleri gerçekleşecek olursa, bu adam bir dâhidir."
Mc. Arthur 10 Kasım 1963'te Anıtkabir'i ziyaretinde şeref defterine yazdığı "Ben Atatürk'ün sadece arkadaşlarından biri olarak gurur duyuyorum."
Atatürk'ün, asker ve kumandan olarak devlet kurucusu ve yöneticisi olarak sahip olduğu deha, bütün dünya ülkelerince kabul edilmiştir.
O'nun görüş ve uygulamaları yeni Türkiye Cumhuriyeti devletini tam bağımsız muasır medeniyet seviyesine ulaşmış bir devlet haline getirmek idi.
Bu devlet, bütün iktisaden geri kalmış başka devletlerin üstün gücü altında ezilmiş devletlere örnek olarak onlara yardım edecekti.
İşte Mustafa Kemal Atatürk'ün bu kadar fazla ülkede heykellerinin olması ve hiçbir lidere gösterilmeyen sevgiye mazhar olması, insanlık barışı adına yaptığı eşsiz katkılardan dolayıdır.
Peki ya bugün…
Burnunun ucunu dahi göremeyenler, saygınlıkları ayaklar altında olanlar, aynı meseleyi dün başka, bugün başka, yarın daha başka değerlendirenler tarafından bildiğiniz uçuruma gidiyoruz.
- İslam düşmanı Muaviye, ABD’ye ilham oldu! / 15.04.2025
- Haydar Baş’ı anmak ve anlamak / 14.04.2025
- Kıbrıs Türk’ün tapulu malıdır / 13.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 10.04.2025
- Boykotu bırak satılanlara bak! / 08.04.2025
- ‘Selçuklu ve Osmanlı’yı tarikatlar batırdı’ / 07.04.2025
- Para yok ki ‘BOYKOT’ olsun! / 06.04.2025
- “Kürt sorunu” ifadesi ‘SEVR’ in ürünüdür! / 02.04.2025
- TÜRK milletine ters kelepçe! / 01.04.2025