Bir yandan hiçbir meşru dayanağı olmayan Irak'ın işgali tüm vahşetiyle sürerken, diğer yandan kurtlar sofrasında imar, inşa ve petrol hesapları yapılıyor.
Pazaryerleri, can pazarına dönüştü. Bir anda binlerce masum insan yok ediliyor. Bununla da yetinilmiyor. Otamatik silahlarla donanımlı İngiliz ve ABD işgal güçleri, evlere, odalara baskın yapıyor. Çoluk çucuk demeden yerlere yatırıyor, ekranların alamadığı kör noktalarda otomatik taramadan geçiriyor. Bu vahşet tüm hızıyla sürüyor.
BM, buna dur diyemiyor.
Diyemiyor değil; demiyor. Evet, demiyor.
Acaba, Fransa'dan, Almanya'dan, Rusya'dan 'katliamın durdurulması' bağlamında bir şey beklenebilir mi?
El-cevap, maalesef hayır...
Keşke adım atsalar. Atamazlar... Atmazlar.
Çölde açılan sofrasının başına bu oburlar da yığılmışlar.
Kurtlar sofrasının başına üşüşmüş oburlardan insani ve vicdani bir adım beklemek hayalperestlik olur. Onlar birbirlerine ısırmazlar. Hırlaşmaları da sadece 'kepçeleme sırası' ve lokma hesapları sebebiyledir; o kadar...
ABD, çöreklenmeye çalıştığı petrolü hortumlama gerekçelerini veriyor. Amerikan Senatosu Mali Komitesi Başkanı Chuck Grassley, "Irak petrol kaynaklarının, işgalin ve savaş sonrası Irak'ın yeniden kurulmasının maliyetini karşılamak üzere kullanılabileceğini" açıklıyor... Kendileri için istemiyor namertler. Yol, su, elektrik, okul hizmetleri verecekler katliama tabi tuttukları Iraklılara.
Şu global pişkinliğe bakın...
Bu vahşet karşısında acaba bir şey yapar mı diye beklenen Rusya ve Fransa da işgalcilerden farklı bir mantık taşımıyor.
Rusya Başbakan Yardımcısı Kudrin, Amerikan-İngiliz askeri müdahalesinin ardından Rus şirketlerinin Irak'taki anlaşmalarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Irak ile sözleşmeler yapan Rus şirketlerinin bunları hayata geçirmesi kaçınılmazdır. Irak savaştan önce imzalanan sözleşmelere uyuyor'' diyor.
Kudrin, ABD yetkililerine enteresan bir şey daha hatırlatıyor; OECD merkezinde, sözkonusu sözleşmelerin Amerikalı avukatların yardımıyla imzalandığını, söylüyor. Petrolü beraber paylaştık; işgal bahanesiyle rızkımızı kesme, haberini uçuruyor Washington'a.
Son aylarda, başta petrol şirketi Loukoil olmak üzere çok sayıda Rus petrol şirketinin Irak'ta etkin bir yatırım politikası izlediği ve Irak'ta toplam 227 Rus petrol şirketinin, "petrol karşılığı gıda'' programına ilişkin sözleşmeler imzaladığı biliniyor.
Haksız rekabete girmeyelim diyor Rusya... Irak'a ilişkin endişesi bundan.
Türkiye'nin, Irak'la ticaretine ve Yumurtalık Petrol Boru hattını bile çürüten ambargoya ilişkin basiretsiz politikalarını hatırlamak istemiyorum. O, bahsi diğer.
ABD'nin petrolcüleri de hep üst düzey...
ABD Başkanı George W. Bush, Arbusto petrol firmasının kurucularından; W. Bush'un aradığı meşhur Usame'nin kardeşi Salem Bin Laden Arbusto petrol firmasının ilk yatırımcılarından.
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Halliburton enerji firmasının eski CEO'su. Cheney, Kazakistan petrolleri Danışmanlık Kurulu'nun eski üyesi.
Halliburton firmasının bir aralar Unocal petrol firmasının işbirliği ile, Burma'ya petrol hattı kurma projesi oldu. Afganistan Geçici Hükümet Başkanı Hamid Karzai, Unocal petrol firmasının eski danışmanlarından.
Şimdilerde Peşmergelerle -Türkiye arasında mekik dokuyan bir zât var ya, Zalmay Halilzad... Daha önce Afganistan elçisi olan Halilzad, Bush'un Kuzey Irak danışmanı; Unocal petrol firmasının ise eski danışmanlarından. Unocal Yönetim Kurulu üyelerinden Charles R. Larson, ABD Ordusunun Pasifik kolunun eski komutanı.
Karzai başkanlığındaki yeni Afgan hükümeti, Unocal'un planlayıp uygulayamadığı Afganistan petrol boru hattı projesini yeniden canlandırma kararı aldı birkaç ay önce.
Sizin anlayacağınız, Sofranın başındaki kurtların hepsinin petrol tecrübeleri mükemmel; Rusya ve Fransa bu sebeple haksız rekabete girmeyelim, teklifi getiriyorlar.
Küçük işgalci İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise savaş sonrası Irak'ta yakın işbirliği içinde olacaklarını açıklıyor. Güya savaşa karşı cephedeki Chirac, İngiliz askerlerin kayıplarıyla ilgili Blair'e başsağlığı dilediğini de belirtiyor.
Böylesi bir kurtlar sofrasının oburlarından siz hala Müslüman katliamını durdurmalarını bekliyor musunuz?
Bu vahşeti durdurmaya bunların ne niyeti, ne yürekleri, ne medeniyetleri ve ne de geçmişlerine ait sicilleri müsait...
Yaşlı dünyamızın huzuru ve Irak'taki vahşetin durdurulması için tek alternatif bizim medeniyetimizdir, bizim milletimizdir, bizim insanımızdır.
Ankara, kafasını ABD'nin başdöndüren 'fırıldak politikaları'na yoracağı yerde biraz da buna yorsa Irak'ta kurtulur, bölgemiz de, dünya da.
Aksi halde bu oburlar doymaz.
Bugün Irak; yarın Suriye mi, İran mı, kim?
Rastgele... Öyle mi?
Washington bağımlılar müstesna, buna hiçbir vatan evladının yüreği elvermez, yol vermez.
Dünya, kurtlar sofrasının kırıntılarıyla avunacak zavallı bir Türkiye'yi değil, gerektiğinde sofrayı ve masayı devirecek yürekli bir Türkiye'yi bekliyor.
Pazaryerleri, can pazarına dönüştü. Bir anda binlerce masum insan yok ediliyor. Bununla da yetinilmiyor. Otamatik silahlarla donanımlı İngiliz ve ABD işgal güçleri, evlere, odalara baskın yapıyor. Çoluk çucuk demeden yerlere yatırıyor, ekranların alamadığı kör noktalarda otomatik taramadan geçiriyor. Bu vahşet tüm hızıyla sürüyor.
BM, buna dur diyemiyor.
Diyemiyor değil; demiyor. Evet, demiyor.
Acaba, Fransa'dan, Almanya'dan, Rusya'dan 'katliamın durdurulması' bağlamında bir şey beklenebilir mi?
El-cevap, maalesef hayır...
Keşke adım atsalar. Atamazlar... Atmazlar.
Çölde açılan sofrasının başına bu oburlar da yığılmışlar.
Kurtlar sofrasının başına üşüşmüş oburlardan insani ve vicdani bir adım beklemek hayalperestlik olur. Onlar birbirlerine ısırmazlar. Hırlaşmaları da sadece 'kepçeleme sırası' ve lokma hesapları sebebiyledir; o kadar...
ABD, çöreklenmeye çalıştığı petrolü hortumlama gerekçelerini veriyor. Amerikan Senatosu Mali Komitesi Başkanı Chuck Grassley, "Irak petrol kaynaklarının, işgalin ve savaş sonrası Irak'ın yeniden kurulmasının maliyetini karşılamak üzere kullanılabileceğini" açıklıyor... Kendileri için istemiyor namertler. Yol, su, elektrik, okul hizmetleri verecekler katliama tabi tuttukları Iraklılara.
Şu global pişkinliğe bakın...
Bu vahşet karşısında acaba bir şey yapar mı diye beklenen Rusya ve Fransa da işgalcilerden farklı bir mantık taşımıyor.
Rusya Başbakan Yardımcısı Kudrin, Amerikan-İngiliz askeri müdahalesinin ardından Rus şirketlerinin Irak'taki anlaşmalarına saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Irak ile sözleşmeler yapan Rus şirketlerinin bunları hayata geçirmesi kaçınılmazdır. Irak savaştan önce imzalanan sözleşmelere uyuyor'' diyor.
Kudrin, ABD yetkililerine enteresan bir şey daha hatırlatıyor; OECD merkezinde, sözkonusu sözleşmelerin Amerikalı avukatların yardımıyla imzalandığını, söylüyor. Petrolü beraber paylaştık; işgal bahanesiyle rızkımızı kesme, haberini uçuruyor Washington'a.
Son aylarda, başta petrol şirketi Loukoil olmak üzere çok sayıda Rus petrol şirketinin Irak'ta etkin bir yatırım politikası izlediği ve Irak'ta toplam 227 Rus petrol şirketinin, "petrol karşılığı gıda'' programına ilişkin sözleşmeler imzaladığı biliniyor.
Haksız rekabete girmeyelim diyor Rusya... Irak'a ilişkin endişesi bundan.
Türkiye'nin, Irak'la ticaretine ve Yumurtalık Petrol Boru hattını bile çürüten ambargoya ilişkin basiretsiz politikalarını hatırlamak istemiyorum. O, bahsi diğer.
ABD'nin petrolcüleri de hep üst düzey...
ABD Başkanı George W. Bush, Arbusto petrol firmasının kurucularından; W. Bush'un aradığı meşhur Usame'nin kardeşi Salem Bin Laden Arbusto petrol firmasının ilk yatırımcılarından.
ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, Halliburton enerji firmasının eski CEO'su. Cheney, Kazakistan petrolleri Danışmanlık Kurulu'nun eski üyesi.
Halliburton firmasının bir aralar Unocal petrol firmasının işbirliği ile, Burma'ya petrol hattı kurma projesi oldu. Afganistan Geçici Hükümet Başkanı Hamid Karzai, Unocal petrol firmasının eski danışmanlarından.
Şimdilerde Peşmergelerle -Türkiye arasında mekik dokuyan bir zât var ya, Zalmay Halilzad... Daha önce Afganistan elçisi olan Halilzad, Bush'un Kuzey Irak danışmanı; Unocal petrol firmasının ise eski danışmanlarından. Unocal Yönetim Kurulu üyelerinden Charles R. Larson, ABD Ordusunun Pasifik kolunun eski komutanı.
Karzai başkanlığındaki yeni Afgan hükümeti, Unocal'un planlayıp uygulayamadığı Afganistan petrol boru hattı projesini yeniden canlandırma kararı aldı birkaç ay önce.
Sizin anlayacağınız, Sofranın başındaki kurtların hepsinin petrol tecrübeleri mükemmel; Rusya ve Fransa bu sebeple haksız rekabete girmeyelim, teklifi getiriyorlar.
Küçük işgalci İngiltere Başbakanı Tony Blair ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise savaş sonrası Irak'ta yakın işbirliği içinde olacaklarını açıklıyor. Güya savaşa karşı cephedeki Chirac, İngiliz askerlerin kayıplarıyla ilgili Blair'e başsağlığı dilediğini de belirtiyor.
Böylesi bir kurtlar sofrasının oburlarından siz hala Müslüman katliamını durdurmalarını bekliyor musunuz?
Bu vahşeti durdurmaya bunların ne niyeti, ne yürekleri, ne medeniyetleri ve ne de geçmişlerine ait sicilleri müsait...
Yaşlı dünyamızın huzuru ve Irak'taki vahşetin durdurulması için tek alternatif bizim medeniyetimizdir, bizim milletimizdir, bizim insanımızdır.
Ankara, kafasını ABD'nin başdöndüren 'fırıldak politikaları'na yoracağı yerde biraz da buna yorsa Irak'ta kurtulur, bölgemiz de, dünya da.
Aksi halde bu oburlar doymaz.
Bugün Irak; yarın Suriye mi, İran mı, kim?
Rastgele... Öyle mi?
Washington bağımlılar müstesna, buna hiçbir vatan evladının yüreği elvermez, yol vermez.
Dünya, kurtlar sofrasının kırıntılarıyla avunacak zavallı bir Türkiye'yi değil, gerektiğinde sofrayı ve masayı devirecek yürekli bir Türkiye'yi bekliyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019