Mutlak hakikati bulamamış veya ondan kopmuş toplumlar, sürekli bir arayış içerisindedir. Böyle toplumlar, her dönemde belli bir yalana sarılır ve onu bayraklaştırır. Peşinden gittikleri görüşün bir serap olduğunu anlayınca da, hemen döner, başka arayışlara yönelirler. Küreselleşme akımında da bu seyir birebir yaşandı. Bir zamanlar küreselleşme baş tacı edildi, tüm sorunların çözüm adresi olarak gösterildi. Küreselleşme ile yepyeni bir çağın açıldığı ve bunun kaçınılmaz olduğu iddia edildi. Şimdi küreselleşmenin açmaza girdiği görüşü yaygınlık kazanmaya başladı. Kimilerine göre 2008 kriziyle küreselleşme süreci, yeni bir döneme kapı açtı. İngiltere eski Başbakanı tarihçi Gordon Brown, söz konusu yeni dönem için şunları söylemiştir: "Tarihçiler, geriye dönüp baktığında bu sürecin sıradan değil, ancak belirleyici bir süreç olduğunu söyleyecekler. Tüm dünya için bir dönemin bitip, diğerinin başladığı eşi benzeri görülmemiş bir küresel değişim dönemidir." Brown gibi, küreselleşme sürecinin gözlerimizin önünde dağılmakta olduğunu söyleyen, her alandan çok sayıda uzman bulunmaktadır.Küreselleşmenin doğurduğu küresel eşitsizlik, adaletsizlik birçok ülkede milyonlarca insanın başkaldırmasına ve sokakları işgal etmesine neden olmaktadır. İnsanlar protesto için bir araya geldiklerinde etkilerinin ve güçlerinin farkına varıyorlar. Bu da insanları, değişik eylem türleri bulmaya, bilim ve siyaset adamlarını da kara kara düşünmeye sevk ediyor. Lindsey'e göre küreselleşme, basit bir teknolojik zorunluluk değil, uluslararası pazar ilişkilerinin bir basamak kazanmasına izin veren devletin inzivaya çekilmesidir. Gerçekten de küreselleşme, küresel ekonomik bağımlılıktır. Ne var ki, bu bağımlılık ekonomi ile sınırlı kalmıyor. Siyasi, askeri, sosyal ve kültürel alanları da etkisi altına alıyor. Ekonominin küreselleşmesi sonucu, dünya nüfusunun yüz biri, üretilen zenginliğin yüzde kırkına sahip olmuştur. Artık yüzde doksan dokuz bunu reddetmektedir. Dolayısıyla bu durum, geleceği öngörülemez kılmaktadır. Tabiri caizse küreselleşme, insanlığı küresel bir uçuruma doğru sürüklemektedir Oxford Üniversitesi Oxford Martin Fakültesi Direktörü Ian Goldin diyor ki: "Küreselleşme daha da karmaşık hale gelmekte ve bu değişim gittikçe hızlanmaktadır. Gelecek daha da öngörülemez olacaktır." Bazı sosyal bilimcilere göre, küreselleşmeyi rayından çıkaran, dünyayı tehdit ve tehlike altına sokan ABD'dir. İsrail ve Avrupa da, her konuda onun yardımcısıdır. Ancak dünyada dengeler değişti, değişmeyi de sürdürüyor. ABD bunu görüyor, fakat görmezden geliyor. Özellikle Rusya, küresel bir güç olarak her yerde ABD'nin karşısına dikilmektedir. ABD'li ekonomist Paul Craig Roberts, Rusya'nın küresel güç olmasına rağmen, ABD'den daha sağduyulu hareket ederek felâketi önlediğini belirtiyor ve şöyle diyor: "Vladamir Putin ve Çin hükümet liderlerine, Batılı mevkidaşlarından farklı olarak mantıklı oldukları için teşekkür etmeliyiz. Eğer Putin, Rusya'ya ve kendisine yapılan hakaretlere direkt olarak cevap verseydi, Batı için korkunç sonuçlar doğardı."ABD'li ekonomist Roberts'in bu itirafı üzerinde durmak ve düşünmek gerekir. Rusya, küreselleşmenin rüzgârını kestiğine göre, demek ki onun uyguladığı ekonomi modeli, küreselleşmenin alternatifidir. Bilindiği üzere Rusya'nın uyguladığı ekonomi modeli, Prof. Dr. Haydar Baş'ın kaleme aldığı 'Milli Ekonomi Modeli'dir. Bu gerçekten hareketle şöyle diyoruz: Küreselleşmenin açmazda olduğunu, bizzat geçmişteki savunucularının söylemesi, bir açıdan Milli Ekonomi Modeli devrinin başladığını ilândır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018