"O gün (Kıyamet günü) Allah'ın size ihsan ettiği nimetten sorulacaksınız." (Tekasür/8). Bu ayetteki "Nimet"in Peygamber, Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'in velayeti olduğunu, tüm hadis kitaplarında zikredilmiştir. Resûlullah efendimiz bir çok defa "En büyük nimetin Ehl-i Beyt" olduğunu zikretmiştir.
"Ey Resul: Rabbin tarafından sana indirileni tamamen tebliğ et. Eğer tebliği tam yapmazsan, Allah'ın risaletini yerine getirmiş olmazsın. Oysa Allah seni insanlardan koruyacaktır." (Maide/67). Bu ayetin, Sünen sahiplerinin birkaçı Hz. Ali hakkında indiğini teyit eder. Bunlardan imam Vahidi (Esbab'ün-Nüzul) kitabında "Maide" suresinin tefsirinde, Ebu Said Hudri'ye isnaden diyor ki: "Bu ayet (Gadir-u Hum) günü Hz. Ali için nazil oldu. İmam Salebi de, bu hadisi iki senetle tahric ettiği gibi Şafi olan Himvini de (Feraid'üs-Sımtayn) kitabında muhtelif olaylardan Ebu Hureyre'ye dayandırarak doğruluyor. Ayrıca (Gayet'ul-Meram) kitabında Ehl-i Sünnet tarafından dokuz hadis, Ehl- i Beyt mektebi tarafından ise sekiz hadis vardır ki, hepsi de aynı manayı içermektedir.
"Vuku bulmuş bir azabın tekrarını istedi birisi; kafirler için olan bu azabı kimse engelleyemez." (Mearic/1-2). Bu ayet böyle bir olayın daha önce vuku bulduğuna işaret etmektedir; o da "Ebrehe fillerle Mekke'ye hücum ettiği zaman gerçekleşmiştir. İmam Salebi bu meseleyi Büyük Tefsiri'nde tafsilatlı olarak tahric etmiştir. Ayrıca Allame Şeblenci, (Nurul Absar) kitabının s.17'de, Hakim ise Müstedrek'inin (c.2 s.502)'de, tahric etmişlerdir.
"Durdurun onları (o insanları) çünkü onlar sorguya çekileceklerdir." (Saffat/24). Deylemi ve İbn-i Hacer Ebu Said el-Hudri'den tahric ettikleri hadiste bu ayetin Hz. Ali hakkında indiğini yazarlar. Vahidi diyor ki: "Onları durdurun onlar sorguya çekileceklerdir" ayetinin manası: Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'in velayetinden sorulacaklardır. Çünkü Cenab-ı Allah Resulüne, risaletine karşılık akrabalarına sevgi göstermekten başka hiçbir şey istemediğini, halka bildirmesini emretmişti. Buradaki mana ise, "Bu halk ahirette Peygamber'in tavsiyesine uyup Ehl-i Beyt'e velayet edip etmedikleri sorulacaktır.
"Yoksa Allah'ın fazlına şayan olmuş insanları mı kıskanıyorlar?" (Nisa/54). İbn-i Hacer, bu ayetin de onlar hakkında indiğini itiraf etmiş ve altıncı ayet olarak (Bab 11)'de irat etmiştir. Keza İbn-i Mağazili İmam Bakır (a.s)'ın: "Kıskanılan insanlar biziz" dediğini tahric etmiş... Ayrıca (Gayet'ul Meram) kitabında 60-61. bablarında bu hususta 30 tane sahih ve sarih hadis vardır.
"O Kur'an'ın tevilini ancak Allah bilir. İlimde kökleşmiş kimseler ise: "Biz ona inandık, iman ettik" derler..." (Al-i İmran/7). Sikat'ül İslam Muhammed b. Yakub, sahih bir senetle tahric ettiği bir haberde İmam Sadık (a.s)'ın: "İlmin derinliğine inenler ve kıskanılan insanlar biziz, bize itaat edilmesini Cenab-ı Allah farz kılmıştır" buyurduğunu yazıyor.
"Araf (Cennetle Cehennem arasındaki engel) üzerinde bir kısım kimseler var ki bunlar, cennetlik ve cehennemliklerden her birini simasından tanırlar." (A'raf/46). Salebi Tefsiri'nde İbn-i Abbas'a dayanan şu tahrici yapıyor: A'raf, Sırat'ın yüksek bir yeridir. Orada Abbas, Hamza, Ali ve Cafer-i Tayyar duracak. Kendilerini sevenleri yüzlerinin beyazlığından, sevmeyenleri ise yüzlerinin siyah oluşundan tanıyacaklardır... Hakim de Hz. Ali'ye (a.s) isnaden aynı manada bir hadis tahric eder. Ve Selman Farisi diyor ki: "Resûlullah (s.a.a)'tan duydum, dedi ki: Ya Ali! Sen ve çocuklarından vasi olanlar, A'raf'ın üzerinde duracaksınız...
"Müminlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a vermiş oldukları sözlerde sadık çıktılar. Kimi Şehit oluncaya kadar dövüşüp adağını ödedi. Kimi ise Şehit olmayı bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler." (Ahzab/23). İbn-i Hacer (Savaik; Fasıl 5, Bab. 9)'da. Hz. Ali'nin (a.s) vefatından bahsederken şu olayı zikrediyor: "Ali bir gün Kûfe Camii minberinde hutbe okurken kendisine adı geçen ayetin manasını sorarlar, der ki: "Allah'ım gufran eyle: Bu ayet benim ve amcam Hamza ile amcamın oğlu Ubeyde b. el-Haris b. el-Muttalib için indi. Ubeyde (Bedir) vakasında şehit olarak hedefine ulaştı. Hamza da (Uhud) vakasında şehit oldu ve adağını ödedi. Ben ise hâlâ (başımı ve sakalımı işaret ederek) o, şakinin bunu, kanla boyayacağı günü bekliyorum; bana bu haberi Habibim Ebu'l Kasım (s.a.a) vermişti..."
"Ey Resul: Rabbin tarafından sana indirileni tamamen tebliğ et. Eğer tebliği tam yapmazsan, Allah'ın risaletini yerine getirmiş olmazsın. Oysa Allah seni insanlardan koruyacaktır." (Maide/67). Bu ayetin, Sünen sahiplerinin birkaçı Hz. Ali hakkında indiğini teyit eder. Bunlardan imam Vahidi (Esbab'ün-Nüzul) kitabında "Maide" suresinin tefsirinde, Ebu Said Hudri'ye isnaden diyor ki: "Bu ayet (Gadir-u Hum) günü Hz. Ali için nazil oldu. İmam Salebi de, bu hadisi iki senetle tahric ettiği gibi Şafi olan Himvini de (Feraid'üs-Sımtayn) kitabında muhtelif olaylardan Ebu Hureyre'ye dayandırarak doğruluyor. Ayrıca (Gayet'ul-Meram) kitabında Ehl-i Sünnet tarafından dokuz hadis, Ehl- i Beyt mektebi tarafından ise sekiz hadis vardır ki, hepsi de aynı manayı içermektedir.
"Vuku bulmuş bir azabın tekrarını istedi birisi; kafirler için olan bu azabı kimse engelleyemez." (Mearic/1-2). Bu ayet böyle bir olayın daha önce vuku bulduğuna işaret etmektedir; o da "Ebrehe fillerle Mekke'ye hücum ettiği zaman gerçekleşmiştir. İmam Salebi bu meseleyi Büyük Tefsiri'nde tafsilatlı olarak tahric etmiştir. Ayrıca Allame Şeblenci, (Nurul Absar) kitabının s.17'de, Hakim ise Müstedrek'inin (c.2 s.502)'de, tahric etmişlerdir.
"Durdurun onları (o insanları) çünkü onlar sorguya çekileceklerdir." (Saffat/24). Deylemi ve İbn-i Hacer Ebu Said el-Hudri'den tahric ettikleri hadiste bu ayetin Hz. Ali hakkında indiğini yazarlar. Vahidi diyor ki: "Onları durdurun onlar sorguya çekileceklerdir" ayetinin manası: Hz. Ali ve Ehl-i Beyt'in velayetinden sorulacaklardır. Çünkü Cenab-ı Allah Resulüne, risaletine karşılık akrabalarına sevgi göstermekten başka hiçbir şey istemediğini, halka bildirmesini emretmişti. Buradaki mana ise, "Bu halk ahirette Peygamber'in tavsiyesine uyup Ehl-i Beyt'e velayet edip etmedikleri sorulacaktır.
"Yoksa Allah'ın fazlına şayan olmuş insanları mı kıskanıyorlar?" (Nisa/54). İbn-i Hacer, bu ayetin de onlar hakkında indiğini itiraf etmiş ve altıncı ayet olarak (Bab 11)'de irat etmiştir. Keza İbn-i Mağazili İmam Bakır (a.s)'ın: "Kıskanılan insanlar biziz" dediğini tahric etmiş... Ayrıca (Gayet'ul Meram) kitabında 60-61. bablarında bu hususta 30 tane sahih ve sarih hadis vardır.
"O Kur'an'ın tevilini ancak Allah bilir. İlimde kökleşmiş kimseler ise: "Biz ona inandık, iman ettik" derler..." (Al-i İmran/7). Sikat'ül İslam Muhammed b. Yakub, sahih bir senetle tahric ettiği bir haberde İmam Sadık (a.s)'ın: "İlmin derinliğine inenler ve kıskanılan insanlar biziz, bize itaat edilmesini Cenab-ı Allah farz kılmıştır" buyurduğunu yazıyor.
"Araf (Cennetle Cehennem arasındaki engel) üzerinde bir kısım kimseler var ki bunlar, cennetlik ve cehennemliklerden her birini simasından tanırlar." (A'raf/46). Salebi Tefsiri'nde İbn-i Abbas'a dayanan şu tahrici yapıyor: A'raf, Sırat'ın yüksek bir yeridir. Orada Abbas, Hamza, Ali ve Cafer-i Tayyar duracak. Kendilerini sevenleri yüzlerinin beyazlığından, sevmeyenleri ise yüzlerinin siyah oluşundan tanıyacaklardır... Hakim de Hz. Ali'ye (a.s) isnaden aynı manada bir hadis tahric eder. Ve Selman Farisi diyor ki: "Resûlullah (s.a.a)'tan duydum, dedi ki: Ya Ali! Sen ve çocuklarından vasi olanlar, A'raf'ın üzerinde duracaksınız...
"Müminlerden öyle kimseler vardır ki, Allah'a vermiş oldukları sözlerde sadık çıktılar. Kimi Şehit oluncaya kadar dövüşüp adağını ödedi. Kimi ise Şehit olmayı bekliyor. Onlar asla verdikleri sözü değiştirmediler." (Ahzab/23). İbn-i Hacer (Savaik; Fasıl 5, Bab. 9)'da. Hz. Ali'nin (a.s) vefatından bahsederken şu olayı zikrediyor: "Ali bir gün Kûfe Camii minberinde hutbe okurken kendisine adı geçen ayetin manasını sorarlar, der ki: "Allah'ım gufran eyle: Bu ayet benim ve amcam Hamza ile amcamın oğlu Ubeyde b. el-Haris b. el-Muttalib için indi. Ubeyde (Bedir) vakasında şehit olarak hedefine ulaştı. Hamza da (Uhud) vakasında şehit oldu ve adağını ödedi. Ben ise hâlâ (başımı ve sakalımı işaret ederek) o, şakinin bunu, kanla boyayacağı günü bekliyorum; bana bu haberi Habibim Ebu'l Kasım (s.a.a) vermişti..."
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Adem Birinci / diğer yazıları
- “Bana sorun” / 18.03.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- Allah’ın selam yolladığı Hz. Hatice / 26.02.2025
- Ümmü Eymen anamız / 24.02.2025
- Peygamberlik nuru ve nübüvvet kokusu / 21.02.2025
- Bilal Habeşi / 13.02.2025
- Ağaç mucizesi ve Mescid-i Şecere / 12.02.2025
- İmam Ali’nin dilinden Hz. Peygamber / 15.03.2025
- Gayretullah’a dokunmak… / 13.03.2025
- Ben vermekle emrolundum / 06.03.2025
- Her hususta zirve şahsiyet İmam Ali / 28.02.2025
- Allah’ın selam yolladığı Hz. Hatice / 26.02.2025
- Ümmü Eymen anamız / 24.02.2025
- Peygamberlik nuru ve nübüvvet kokusu / 21.02.2025
- Bilal Habeşi / 13.02.2025
- Ağaç mucizesi ve Mescid-i Şecere / 12.02.2025