Krizlerden kurtulmanın yolu

Türkiye ve Türk milleti, birçok krizi bir arada yaşıyor.Birlik krizi.Kimlik krizi? Siz buna aidiyet krizi de diyebilirsiniz.Ekonomik kriz.Ve tabi hükümet etme-devlet idaresi krizi.Birlik ve kimlik krizi, yüce milletimizi bölüyor, parçalıyor, birbirine düşman ediyor. Medeniyetimize, vatana ve devlete aidiyet bağlarını ortadan kaldırıyor. Yabancılaştırıyor.Ekonomik kriz, milletimizi her bakımdan kasıp kavuruyor. Vatanını satılık emlak haline getiriyor. Aile yuvalarını sarsıyor. Hayata bağlılığını yok ediyor. Umut ve ideallerini bitiriyor. Milletin evlatlarını ecnebi oyunlarına açık hale getiriyor.Hükümet etme ve devlet idaresindeki kriz ise, bütün bu problemleri katlayarak büyütüyor.Türkiye maalesef bu iç içe krizlerle boğuşuyor. Hepsinden önemlisi, bu krizlere karşı tedbir ve çözüm üretecek insan sayısı yok denecek kadar az?Sadece BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyden birlik krizine, kimlik krizine, ekonomik krize, devlet-millet krizine çözümler sunuyor; bilim dünyasını bir araya getiriyor. Milletimizin ve insanlığın yüreğini yeni baştan harmanlıyor; yeşertiyor.İktidar esip gürleyerek gün doldurmakla meşgul?Muhalefet, iktidarın değirmenine su taşıyor.İktidar ve muhalefetin ortak katkılarıyla sürekliliğini koruyan krizler ve kaos ortamında millet yara alıyor, devlet yara alıyor.Bu kaos ne zamana kadar sürecek, bu kriz böyle ne olacak, türünden soruları hatıra getirmek bile abesle iştigaldir.Neden mi? Çözümü olmayan iktidar ve muhalefetin bizzat kendileri, zaten kriz üretme mekanizması olarak başkentte konuşlanmışlar. Problemlere ve krizlere ilişkin çözümü olmayanlar, ister istemez problemlerin bir parçası haline gelirler. Türkiye'nin kronik tablosu budur.O halde bu tablodan kurtulmak için öncelikle çözümü olmayan iktidar ve muhalefetten kurtulmak; onların yerine de gerçekten çözümü olan kadroyu işbaşına koymak şarttır. Yüzlerce bilim adamının tespitine ve vakıaya bakılırsa, bu çözüm kadrosu Prof. Dr. Baş ve BTP kadrosudur. Başka yerlerde çare ve çözüm aramak, yok yere oyalanmaktır.Ne Türkiye'mizin, ne de milletimizin böyle bir oyalanmaya ve gün doldurmaya lüksü yoktur.