Bugün sizlere Kur'an'da geçen ibretlik bir hikayeden bahsedeceğim.
Nemrut'un çevresinde onu her hâlükârda tasdik eden danışmanları vardı.
Nemrut'un iktidarından nemalanan danışmanlar, kendilerini tanrının yardımcıları olarak görüyorlardı.
Nemrut'un insanlıktan çıkıp, kendini ilah olarak görmesi, danışmanlarına ekstra güç kazandıracağı için onların da işine geliyordu.
Öyle ki Allah'ın "Ey ateş! İbrahim'e karşı serin ve zararsız ol" (Enbîya, 69) emri üzerine, Nemrut'un yaktırdığı ateş, balıklı göle ve gül bahçesine döner.
Nemrut baktığında, Hz. İbrahim'i bırakın ateşin yakmasını, ona hizmet eden insanların olduğunu görür ve onların kim olduklarını sorar.
Hz. İbrahim, "Rabbimin bana hizmet etmek için gönderdiği, insan kılığındaki meleklerdir" der.
Nemrut, İbrahim'in Allah'ına iman eder gibi olunca, çevresindeki akıl daneleri hemen devreye girer ve "Sen bizim tanrımızsın, teban da senin kulların, sen şimdi bunu bırakıp İbrahim'in Allah'ına sade bir kul mu olacaksın" derler.
Danışmanları Nemrut'u ikna ederler ve Nemrut da tanrıcılık oynama görevine geri döner.
Güç zehirlenmesine maruz kalan Nemrut'u nefsi arzuları ele geçirmiştir.
Artık Nemrut, kendisini ilah olarak görüyordu.
İlah olan istişare eder mi? Empati yapar mı? Hâşâ, asla yapmaz!
Allah'a ortak koşarak kendini ilah gören Nemrut bu aşamadan sonra; hüküm koyan, infaz eden, kural koyan tek yetkili olarak kendini görüyordu.
Artık hiçkimsenin ne aklına ne de danışmanlığına ihtiyacı vardı.
Şimdi de Bakara Suresi'nin 256. ayetinin mealine bakalım:
"Allah, kendisine hükümdarlık verdi diye, Rabbi hakkında İbrahim'le tartışanı görmedin mi?
Hani İbrahim, ona: 'Benim Rabbim odur ki, hem diriltir, hem öldürür' dediği zaman: 'Ben de diriltir ve öldürürüm' demişti. (Firavun'a göre ona kulluk yapan köleyi azat etmek, insanı diriltmekti. Canını almak yetkisini kendinde gören Firavun'a göre, bir insanın canına kıymak, diriyi öldürmekti.)
İbrahim: 'Allah güneşi doğudan getiriyor, haydi sen onu batıdan getir!' deyince o inkâr eden herif şaşırıp kaldı. Öyle ya, Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez." (Elmalılı Hamdi Yazır Meali)
Burda tebliğ ve nasihat noktasında bizlere çok güzel bir örnek vardır.
Hz. İbrahim (a.s.), Nemrut'un 'ben de öldürür ve diriltirim' saçma cevabı üzerine tartışma açmıyor, muhatap bile almıyor.
Biliyor ki, kaba idrak sahibinin verdiği saçma sapan cevap üzerinden tartışmanın, muhatabına hiçbir faydası olmayacak. Onun için Nemrut'la tartışmaya girmiyor.
Onun üzerine Hz. İbrahim (a.s), "Allah güneşi doğudan getiriyor, haydi sen onu batıdan getir!" demişti.
İslam kaynaklarında, Allah'a meydan okuyan Nemrut'un burnundan başına giren bir sivrisinek tarafından öldürüldüğü kabul edilir.
Sivrisineğin sebep olduğu şiddetli ağrılar yüzünden sürekli olarak kafasını tokmakla dövdüren Nemrut, sonunda kafasını duvarlara vura vura, büyük bir acıyla ölür.
Siz siz olun, asla ölümü unutmayın.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Harun Kayacı / diğer yazıları
- Siz siz olun, asla ölümü unutmayın / 29.04.2025
- Magazin siyasetinden kurtulmak / 26.03.2025
- Çözümün adresi, Türkiye’nin B planı / 25.03.2025
- Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, oyuna da gelmeyeceğiz / 17.03.2025
- 27 Şubat 2013 / 02.03.2025
- Bizim durumumuz Fransa’ya benzemez / 21.02.2025
- Sizler hangi kitabın Müslümanısınız / 20.02.2025
- İktidarın muhalefete ihtiyacı var / 24.01.2025
- Aydınlığa nasıl çıkacağız? / 23.01.2025
- Bir kongreden fazlası / 19.01.2025
- Magazin siyasetinden kurtulmak / 26.03.2025
- Çözümün adresi, Türkiye’nin B planı / 25.03.2025
- Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, oyuna da gelmeyeceğiz / 17.03.2025
- 27 Şubat 2013 / 02.03.2025
- Bizim durumumuz Fransa’ya benzemez / 21.02.2025
- Sizler hangi kitabın Müslümanısınız / 20.02.2025
- İktidarın muhalefete ihtiyacı var / 24.01.2025
- Aydınlığa nasıl çıkacağız? / 23.01.2025
- Bir kongreden fazlası / 19.01.2025