Ürdün Kralı Abdullah bin Hüseyin Türkiye ziyaretinde gittiği Anıtkabir’de Atatürk’ün huzurunda gözyaşlarına hâkim olamadı.
Kimileri bu gözyaşlarını Ürdün kralının, dedesini Atatürk’le yaşadığı hatıraları aklına geldiği için akıttı diye düşünse de bence Kral Abdullah’ı ağlatan çok başka bir şey.
Ürdün Arap Baharı’nda kendisine verilen her türlü talimatı itirazsız yerine getiren ülkelerden biri.
Yani başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı ülkelerin kuklası konumunda Ürdün.
Elbette bu durum Kral Abdullah’ın eseri.
Atatürk’ün Haçlı orduları şeklinde Müslüman Türk’ün vatanını işgal etmeye yeltendiğinde onlara boyun eğmeyip içi iman dolu çelik bir zırh gibi karşılarında durduğu tüm devletlerin Kral Abdullah bugün kuklası konumunda.
Hal böyleyken, milletiyle birlikte böylesine büyük bir destan yazan Atatürk’ün huzuruna gelen günümüzde batılıların piyonu olan Kral Abdullah gibi sözde kralların ağlamaktan başka yapacakları şey yoktur.
Atatürk’ün yaptığını yapabilmek, mangal gibi yürek ve o yürekte dopdolu bir iman gerektirir.
Ölümü göze almayı gerektirir.
Makamı, serveti bir kenara bırakıp, yıllarca sürecek bir mücadeleye girişmeyi gerektirir.
Başarılı olursan milletini bağımsızlığa kavuşturmuş bir kahraman, başarısız olunursa zelil olarak yaşamaktansa onuruyla ölmeyi seçmiş olmayı gerektirir.
Bunlar var mı Kral Abdullah’ta?
Biri varsa bile diğeri yok.
İman varsa cesareti yok…
Cesareti varsa onu kullanacak imanı yok.
Çünkü ülkesinin durumu ortada...
Bundan dolayı İslam coğrafyasında Batılıların emellerine karsı geçmişte Atatürk gibi cani pahasına mücadele eden Kaddafi ve Esad’dan başka kimse çıkmadı.
Kral Abdullah gibileri ve Arap Baharı’nın gönüllü taşeronu tüm İslam coğrafyasındaki başbakanlar, cumhurbaşkanları ve krallar o beğenmedikleri Kaddafi ve Esad’ın tırnağı bile olamazlar.
Kaddafi onuruyla öldü, Esad ise onurlu bir mücadele veriyor.
Arap Baharı’nın kuklalarında ise onur da yok, milleti için ölecek cesaret de.
Kimileri bu gözyaşlarını Ürdün kralının, dedesini Atatürk’le yaşadığı hatıraları aklına geldiği için akıttı diye düşünse de bence Kral Abdullah’ı ağlatan çok başka bir şey.
Ürdün Arap Baharı’nda kendisine verilen her türlü talimatı itirazsız yerine getiren ülkelerden biri.
Yani başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı ülkelerin kuklası konumunda Ürdün.
Elbette bu durum Kral Abdullah’ın eseri.
Atatürk’ün Haçlı orduları şeklinde Müslüman Türk’ün vatanını işgal etmeye yeltendiğinde onlara boyun eğmeyip içi iman dolu çelik bir zırh gibi karşılarında durduğu tüm devletlerin Kral Abdullah bugün kuklası konumunda.
Hal böyleyken, milletiyle birlikte böylesine büyük bir destan yazan Atatürk’ün huzuruna gelen günümüzde batılıların piyonu olan Kral Abdullah gibi sözde kralların ağlamaktan başka yapacakları şey yoktur.
Atatürk’ün yaptığını yapabilmek, mangal gibi yürek ve o yürekte dopdolu bir iman gerektirir.
Ölümü göze almayı gerektirir.
Makamı, serveti bir kenara bırakıp, yıllarca sürecek bir mücadeleye girişmeyi gerektirir.
Başarılı olursan milletini bağımsızlığa kavuşturmuş bir kahraman, başarısız olunursa zelil olarak yaşamaktansa onuruyla ölmeyi seçmiş olmayı gerektirir.
Bunlar var mı Kral Abdullah’ta?
Biri varsa bile diğeri yok.
İman varsa cesareti yok…
Cesareti varsa onu kullanacak imanı yok.
Çünkü ülkesinin durumu ortada...
Bundan dolayı İslam coğrafyasında Batılıların emellerine karsı geçmişte Atatürk gibi cani pahasına mücadele eden Kaddafi ve Esad’dan başka kimse çıkmadı.
Kral Abdullah gibileri ve Arap Baharı’nın gönüllü taşeronu tüm İslam coğrafyasındaki başbakanlar, cumhurbaşkanları ve krallar o beğenmedikleri Kaddafi ve Esad’ın tırnağı bile olamazlar.
Kaddafi onuruyla öldü, Esad ise onurlu bir mücadele veriyor.
Arap Baharı’nın kuklalarında ise onur da yok, milleti için ölecek cesaret de.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024