‘Koltuk hesabı yapanlar, bizi masaya almadı’

Dünyanın en genç genel başkanı. 

Hatta en yakışıklısı.

En iyi hitabetçi.

Konulara vukufiyeti desen, parmak ısırtıyor.

Gençlerle iletişimi en iyi kuran isim.

"Ben gençlerin lideri değilim. Gençlerin içinden çıkmış biriyim" sözü ona ait.

Vallahi gençler onunla aynı karede olmak için birbirini ezdi, bunu kendi gözlerimle gördüm.

Sevgili dostlarım… Elbette ve şüphesiz ki, Hüseyin Baş'tan bahsediyorum.

Yer Trabzon…

Tarih 3 Şubat 2023 Cuma.

BTP'nin yeni programlar serisi olan, "Yeter Söz Gençlerin" adlı etkinlikte ben de vardım.

Trabzon'un 5 yıldızlı ve en büyük otelinde gerçekleştirilen programda konuşan Genel Başkan Hüseyin Baş Bey, alışılmış siyasetçiler ve konuşmaların çok fevkinde bir ufuk turu yaptı.

Konuşmasını özetleyemem zira bunu zaten haber merkezleri yapıyor.

Benim gözlemim ve aktarımlarım bana has olsun istiyorum.

Prof. Dr. Haydar Baş Bey'den sonra ben hayatımda, Mustafa Kemal Atatürk'ü bu kadar mükemmel bir yere konumlandıran ikinci bir isme denk gelmedim.

En çok alkış alan tespitler şöyleydi:

"Hepimiz bir gün bu dünyadan göçer gideriz ancak bu devlete hiçbir şey olmaz ve devam eder gider. Ancak, Mustafa Kemal Atatürk olmasa, bu devletten eser kalmaz."

"Anayasa'da bir kez gedik açılırsa, ardından gelen herkes aynı geleneği sürdürür ve ortada ne Anayasa kalır ne de devlet kalır."

"Dövizin yüksek tutulması ihracat açısından gerekli ve de yararlı olabilir. Ancak, siz her şeyi dışarıdan ithal ederseniz, piyasalarda kaçınılmaz olarak yüksek bir enflasyon olur ki, bugün de olan budur." 

"Siz bugünkü şartlarda enflasyon sıfır olsa dahi fiyatların geri geleceğini zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Fiyatlar nasılsa öyle kalır."

"Kronometre sıfırlandı diyorlar… Bu söz, Cumhuriyetin sıfırlanması anlamına gelir ki, Cumhuriyet neyi kaldırmışsa, siz tekrar aynı şeyleri onun yerine ikame ediyorsunuz veya ettiniz anlamına da gelir."

 "Bugünkü siyaset, Atatürkçüyüm diyor ama insanları Atatürk'ten uzaklaştırıyor. Milliyim diyor ama insanları milliyetçilikten uzaklaştırıyor. Muhafazakarım diyorlar ama insanları dinden soğutuyorlar."

"Devlet ile hükümet, içeriği farklı kavramlardır. Devlet; Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emaneti olan vatandır ve onun kurumsal yapılarıdır. Hükümet ise; bu kurumsal yapıyı en iyi şekilde idare etmek için seçimle işbaşına gelen, insanlar topluluğudur."

Ve son salvo…

"Bizi 6'lı Masa'ya almadılar ve hiçbir gerekçe de ortaya koymadılar. Bugün gördüğüm şey, bileşenlerinin koltuk kavgası ve hesabıdır. Sanırım bizi de bu koltuk hesabı yüzünden masaya almak istemediler. Daha başka bir gerekçe de görünmüyor."

"Bu iktidarı göndermek için elimizden geleni yapacağımıza söz verdik. Onun için de muhalefete olan eleştirim, aile içinde olmaktadır. Bizim seçimleri kazanmamız çok kolaydır. Basit hatalar yapılmasın yeter."

Evet, bu kadar yeter sanırım.

Hüseyin Baş'ın bu menifesto niteliğindeki konuşmasını ancak bu kadar özetleyebildim.

Valla programdan sonra gelen telefonları ve mesajları yazsam emin olun bir kitap olur.

İYİ Parti

Türkiye Değişim Partisi

Deva Partisi

Memleket Partisi

STK temsilcileri ve daha kimler kimler programı harika bulduğunu ve Hüseyin Baş'ı çok beğendiklerini söylediler.

Bence 6'lı Masa, tarihinin en büyük ve vahim hatasını BTP'yi almayarak yaptı.

Ancak şunun altını çizmeliyim ki, BTP'nin 6'lı Masa'ya değil, 6'lı Masa'nın BTP'ye çok daha şiddetle ihtiyacı var.

Mevzu ülkenin ekonomisi ise, BTP'siz, Hüseyin Baş'sız ve Milli Ekonomi Modeli olmadan hayatta olmaz.

Olur diyenlerin 20 yıllık yıkımını gördük!

Herkes şapkasını önüne koysun ve koltuk paylaşımını bir kere daha gözden geçirsin.