CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi, kendisini kutluyoruz. Kazanan sadece Kılıçdaroğlu değildi;Demokrasi kazanmıştı ve parti içi demokrasinin de ne olduğunu cümle âleme göstermişti. Bir de AKP kongresine bakın, genel başkan adayını ve takımını tek başına belirleyen biri vardı, tek seçici Tayyib Bey! CHP kurultayı bu gibilere demokrasi dersi veriyordu. İki ciddi aday Kılıçdaroğlu ve İnce demokratik bir ortamda yarıştılar? Kavga yoktu, küfür ve hakaret yoktu, uygarca bir rekabet vardı.Eleştiriler sığlaşmadı, ağırdı ama seviyeliydi hatta rakip adayların oturuşları bile örnekti, yan yana. Gerek kurultay sırasında gerekse başkanlık seçimi sonrasında görünen manzara medeni çizgilerle çerçevelenmiş bir kardeşlik fotoğrafıydı.Dindar insanlarımızın inançlarını kullanarak siyaset yapanların aksine insanları samimiyetle kucaklayan, inançlarına saygı gösteren ve özenle yaklaşan, hiçbir kesimi ve kişiyi ötekileştirmeyen öngörüsüyle bir lider, yeniden kazanırken, aslında Türkiye kazanıyordu birlik ve bütünleşme adına.İyi niyetle söylediği, "Yerel yönetim özerklik şartını yerine getireceğiz" sözlerini doğru okumamız gerekir. Kasıtlı olarak kimileri bunu PKK ve siyasi temsilcileri HDP/BDP'nin dayattığı bağımsız Kürdistan'a yol açacak "mahalli özerklik"le örtüştürdü.PKK'nın dayattığı özerklik ile Kılıçdaroğlu'nun sözünü ettiği özerklik aynı şey değildir: Bölücülerin Demokratik Toplum Kongresi'nde ortaya attığı Demokratik Özerk Kürdistan Modeli başka, Kılıçdaroğlu'nun özerklik şartı bambaşkadır. Bu konu yeni de değildir; Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı Türkiye, 1992'de onaylamıştır. Özerklik Şartı'nın amacı, yerel halkın yararları doğrultusunda kamusal görevlerin önemli bir bölümünün yerel yönetimlerce, kendi sorumlulukları altında düzenlenmesi ve yerine getirilmesi hakkını anlatmaktadır.Yerel yönetimlerin özerkliği, bu yönetimlerin seçim yoluyla oluşturulan karar organları (meclisler) vasıtasıyla yönetilmesini, kendilerine görevleriyle orantılı gelir kaynakları sağlanmasını, kendilerini ilgilendiren her konuda, devletçe düzenlemeler yapılırken görüşlerinin alınmasını, ifade etmektedir. İşte bu noktada siyasal iktidarlar kendi partilerinden olmayan yerel yönetimlere baskı yapmakta, gelirlerini kısmakta, "hukuka uygunluk denetimi"nin çok çok dışında, vesayeti altında tutmaya çalışmaktadır. Kılıçdaroğlu bu tür sıkıntıların giderilmesi için altına imza attığımız Avrupa Özerklik Şartı'nı yerine getireceklerini vurgulamıştır.PKK, Kandil, İmralı her ne ise bunların tuzağına düşmemesi için biz yine de saf duygularımızla AKP takımına sesleniyoruz: Avrupa Özerklik Şartı'nı dolanarak ya da arkasına saklanarak üye devletlerin devlet sistemlerinin yapısını üniter olmaktan çıkarıp federalizme dönüştürme, ulus devleti parçalama gibi kirli emelleri olan vatan hainleri karşısında son bir defa düşünün!Öküz altında buzağı arayanlar! Kılıçdaroğlu'nun amacı, mahalli idarelere özerklikle gerçek demokrasiye yaklaşmak, üniter devlet bünyesinde merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasındaki ilişkiyi "hukuka uygunluk" düzeyinde tutmaktır, hiç boşuna hayal kurmayın.Gelelim asıl konuya yani ekonomiye?Sayın Kılıçdaroğlu yoksulluğu önleyeceklerini, tek cümle ile ifade etmişse de, toplum ve ekonomi konusundaki hassasiyetini biliyoruz.Ülke, sosyal devlet ve millî ekonomi hususunda Sayın Genel Başkanımız Prof. Dr. Haydar Baş'ın uluslararası değerdeki projesinin, zorda olan Türkiye ekonomisi için tek reçete oluşu hasebiyle BTP olarak ulusal davaya omuz vermekte olduğumuzu, bilim namusumuz ve siyaset ahlâkımız gereği açıklarız.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023