Hükümetlerin görevlerinden birisi de hizmet etmekle yükümlü oldukları vatandaşlarına ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri sağlıklı gelir elde etme imkanlarını sunmaktır.Eğer bir ülkede işsizlik had safhadaysa, firmalar bir bir dökülüyorsa, üreten, çalışan kesim dahi kan ağlıyorsa ve bu tablo her türlü sümenaltı çalışmalarına rağmen artık resmi rakamlara da yansıyorsa o ülkenin icraatlarından sorumlu Hükümet bundan birinci derece mesuldür.Hükümetin, nakit darlığı, maliyet yüksekliği, enerji yetersizliği, vergi yüksekliği, ithalat ağırlığı, faiz yüksekliği, gelir yetersizliği, talep darlığı, destek yetersizliği gibi reel sorunları çözemediği bir ortamda, sizce sanayici, işçi, köylü ya da geçinmek için çalışma zorunluluğu olan herhangi bir vatandaş ne yapar? Tabii ki kayıtlı, kayıtsız bakmaz, ne buluyorsa, ne yapabiliyorsa onu yapar. Ekmeğini taştan çıkartmaya çalışır. Gece gündüz demez, çalışır, hamallık yapar, alır satar, gününü kurtarma, ailesine ekmek götürme gayretinde olur. Böyle bir kriz manzarasında, vatandaşlarının sorunlarını çözmede becerikli olmayan hükümetlere düşen, vatandaşlarına gölge etmemektir. Peki, herkesin gününü kurtarmaya çalıştığı, yarınını düşünemediği bir ortamda hükümetler kayıt dışını önleme adı altında vatandaşlarının tepesine biniyorsa ne olur? Örneğin, çiftçi buğday ekti. Mazot pahalı, gübre, tohum pahalı, elektrik pahalı. Gitti bankaya, diyelim ki kredisini alabildi. Ekimini yaptı. Susuzluğu da kendi çabalarıyla yendiğini farzedelim -Tabii bu aşamaları bugün bir çok çiftçi geçmeyi başaramadı- Ürün hasat zamanı geldi. Buğday alım fiyatı ürün maliyetinin altında açıklandı. TMO'ya satabildiyse biraz daha az zarar etti, ama satamadıysa, tüccar ürünü öldürüp aldı. Çiftçi bu parayla şimdi banka kredisini mi ödesin, aldığı veresiye borçlarını mı, evini mi geçindirsin, seneye yatırım mı yapsın? Şimdi bu durumda olan çiftçiyi kayıt altına alıp da bir de vergi almaya başladın mı, ineğine, koyununa küpe taktın mı, zaten perişan olan çiftçiyi daha da perişan hale getirirsin.Kayıt dışıyla elbette ki mücadele edilmelidir; ama bu mücadele resmi işsizliğin had safhada olduğu bir ortamda işsizliği çözmenin tek mercii olan hükümetlerin birinci gündeminde olmamalıdır. Önce resmi olarak masada duran problemler çözülmelidir. Aradığı geçim şartlarını resmi olarak bulamayan vatandaşlar gayri resmi de bulamazsa o ülkede kaos olmaz mı? Ya çözümü sen bulacaksın, ya da çözüm bulanların önünü tıkamayacaksın. Dışa bağımlı olan ekonomilerde kayıtdışının üzerine gitmek, ekonomiyi daha da dışa bağımlı kılar. Halbuki her şeyin kayıt altına alınmasının ekonomilerde faydası vardır, ama bu milli bir ekonomi modeli uygulayan ülkeler için geçerlidir. Örneğin, Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu dünyaca ünlü Milli Ekonomi Modeli'nde vatandaş kendiliğinden kayıt altına girecektir. Çünkü 100 bin YTL'nın altında geliri olan vatandaştan vergi alınmayacaktır. Bizim insanımız asla kayıt dışı çalışmak istemez, çünkü devletine saygılıdır. Ama geçinemiyorsa, ihtiyaçlarını karşılayamıyorsa, olumsuz şartlar sebebiyle kayıt dışına meyleder. İşte bütün bu sebeple her şeyin doğal olarak kayıt altına alınması ancak Milli Ekonomi Modeli ile mümkündür.Model 100 bin YTL'nin altında geliri olanları tüketici kabul eder ve köylü, işçi, memur, emekli gibi alt gelir gruplarını tüketim yapmaya teşvik için üzerlerindeki dolaylı-dolaysız vergi yükünü tamamen kaldırır. Dahası, vatandaşlık maaşı, çocuk parası gibi ek gelirlerle onları destekler.MEM'de en önemli gelir kalemlerinden birisi de senyoraj geliridir, yani milli gelirle paralel olarak para basmaktır. MEM döneminde her şey kayıt altına alınacaktır, ama IMF'nin, küresel finans kuruluşlarının borçlarını ödeme uğruna vatandaşın sırtına binmek için değil, daha fazla para basma hakkına sahip olup vatandaşa daha çok hzmet etmek için...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- 'O'nun yetiştirdikleri bu vatanın garantörleri, bu milletin yılmaz savunucularıdır' / 14.04.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025
- Birlik ve beraberliğe adanmış bir ömür / 12.04.2025
- Öcalan açılımı, terörsüz Türkiye’ye götürür mü? / 10.04.2025
- Siyasette 3. yol tek seçenek / 09.04.2025
- Milli Ekonomi Modeli’ne artık duyarsız kalabilir miyiz? / 08.04.2025
- Trump yeni gümrük tarifeleriyle neyi amaçlıyor? / 05.04.2025
- Kıbrıs sürecinde düşmanlık ve müzakere aynı anda! / 04.04.2025
- Orta Doğu’da Trump’ın planı işliyor / 03.04.2025
- Tepki, demokrasinin zarar görmesinedir / 28.03.2025
- Din Allah’ın Kur’an’da anlattığı, Ehl-i Beyt’in yaşadığıdır / 27.03.2025