Dünyada egemen olan liberal ekonomi modelinin, insanlığın başına sardığı belâlardan biri de 'kara para' olayıdır. Değişik hesaplamalara dayalı olarak yapılan tahminlere göre, dünyada 2 trilyon doların üzerinde kara para bulunmaktadır. Bazı devletler, birçok riski göze alarak, bu paradan yararlanmanın peşinde koşmaktadır. Devletlerin, devlet düzeni ve hukuk içerisinde kalarak, kara paradan yararlanmaları mümkün değildir. Onun içindir ki, kara paradan yararlanmak isteyen devlet adamları, suç örgütleriyle işbirliği yaparak suça bulaşmaktadırlar. Bu ilişkiler, her zaman gizli kalmıyor, bazen de ortaya çıkıyor, yapılan her şey sayılıp dökülüyor. Öyle durumlarda birkaç kişi kurban seçiliyor, bütün suçlar onların üzerine yıkılıp, başkaları kurtarılıyor. Liberal ekonomi modelini uygulan ülkelerin hepsinde, küçük büyük bu tür olaylar yaşanmaktadır. Esasen, kara paradan yararlanma, vergi kaçırma, rüşvet alma ve yolsuzluk yapma, liberal ekonomi modelinin mantığına uygundur. Kitabına uydurup yapmak ve yakayı ele vermemek, liberallerin takdir ettiği bir husustur. Bir başka deyişle liberal mantık şunu der: "Kazan da nasıl kazanırsan kazan."Kara para kaynaklarının en önemlilerinden biri uluslararası vergi kaçakçılığıdır. Her ülkenin kanunlarında vergi kaçırmak suçtur, yakalananlar cezalandırılır. Cezalar farklı olabilir, ama hiçbir ülkede vergi kaçakçıları cezasız bırakılmaz. Bu kanun ve kural, acaba herkes için işliyor mu? Hayır, birçok vergi kaçakçısının sermayesini İsviçre'ye aktarmasına, maalesef göz yumulmaktadır. Avrupa'nın ortasında küçük bir devlet olan İsviçre'nin, kara para saklamasına ve aklamasına, hiçbir devlet engel olmuyor. ABD ve Avrupa devletleri, istemeseler İsviçre, bu işi yapabilir mi? Elbette yapamaz. Yaptığına göre, demek ki, ona müsaade edilmektedir. Dünyanın her ülkesinden kaçırılıp İsviçre bankalarına yatırılan kara paralar, banka sırrı kabul ediliyor ve hiç kimseye bilgi verilmiyor. Ulus-ötesi şirketler, ABD'nin himayesiyle İsviçre'nin dışında da vergi cennetleri, diğer bir deyişle kara para cennetleri oluşturmuşlardır. Meselâ, Karayip Adaları, Bahama, Bermuda, Virgin, Kuraçao, Jersey, bu ülkelerdendir. Vergi cennetlerinin, vergi kaçakçılarından başka en önemli müşterileri, uyuşturucu kaçakçıları, mafya babaları ve rüşvetçi devlet adamlarıdır. Vergi cennetlerinin, dünyanın her milletinden müşterileri vardır, ancak İngiliz ve Amerikalılar ön sırada yer almaktadırlar. Bu da, çok önemli bir göstergedir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), 2001 yılında vergi cennetlerini ortadan kaldırmak için bir mücadele başlattı. ABD Başkanı Bush, vergi cennetlerine karşı yürütülen bu mücadeleyi engellendi. Ancak, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, pes etmedi, bünyesinde kara para aklama ile mücadele edecek "Mali Eylem Görev Gücü" (FATF) adlı bir örgüt kurdu. Türkiye'nin de üye olduğu bu örgütün, 36 üyesi bulunmaktadır. Örgüt, şu günlerde Paris'te birkaç gün sürecek bir toplantı düzenliyor. O toplantıdan bir şey çıkar mı? Hiç zannetmiyoruz. Çünkü liberal ekonomi modelinin taraftarlarına göre, kara para, haliyle vergi cennetleri bir zorunluluktur. Peki, öyleyse, kara para peşinde koşan kara yüzlülerin, insanlığın geleceğini karartmalarına seyirci mi kalacağız? Bu kötü gidişatı durdurmak, iyiye dönüştürmek imkânsız mıdır? Tabii ki değil. Her sorunun çözümü olduğu gibi bunun da çözüm vardır. Çözüm, hiç şüphesiz, insan merkezli 'Milli Ekonomi Modeli'dir. İnsanlık, o modele dönmeden, ne kara paralardan, ne de kara yüzlülerden kurtulabilir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018