Yarım asırlık hayatımda toplumun gerçeklerinden bu kadar uzak olup da yaşanan gerçeklere, verilip de tutulmayan sözlere rağmen toplumu bu kadar ikna gayretinde olan ve bir kesimi de ikna eden bir başka iktidar ben görmedim.
İşte enflasyon rakamları. İşte faiz oranları. İşte asgari ücret, işsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk ortamı, gündemi ve iddiaları…
Başta bir kesim akademisyenler olmak üzere malum medya ve gazetecilerin yorumlarıyla halkın bir kesimi bu ülkede enflasyonun sebebini dış güçler ve CHP olarak görüyor. Faiz ile mücadele edildiğine inanıyor. 'Türkiye'de işsizlik yok, iş beğenmeyenler var' mayası tuttu. Mültecilere dua ediyorlar.
Yoksulluk zaten Kapıkule'den içeri giremiyor. 'Görmüyor musunuz Avrupa'nın halini' mayası da tuttu. Yolsuzluklar ise iktidarı çekemeyenlerin komplosu.
Ve kişi başına düşen milli gelir… Sayın Erdoğan, "Şu anda kişi başına milli gelir 9 bin 500 dolara dayandı" dedi.
Anında, "Allah'tan 25 bin dolara dayanmamış" dedim. Öyle ya! 2023 hedefi kişi başı 25 bin dolardı. İyi ki tutturamadılar. Düşünsenize 9 bin 500 dolara dayandığında bu halde isek ya 25 bin dolara dayandığında halimiz ne olurdu?
Halimizin ne olacağı, açıklanan 9 bin 500 doların (171 bin TL) hesaplamasında gizli!
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye'deki hane sayısı 19 milyon 481 bin 678. Hesaplamalar 4 kişilik aile üzerinden yapılıyor.
Doları 18 TL'ye sabitleyelim ve soralım: Türkiye'de kaç hanenin kapısına yılda 9 bin 500 çarpı 4 eşittir 38 bin dolar, o da eşittir 684 bin TL, evet, kaç hanenin kapısına yılda 684 bin TL dayandı?
2 milyon hane yani 8 milyon kişi rahat
Sorunun cevabını 2 milyon hanenin kapısında en az 684 bin TL var, diye hesapladım.
Nasıl mı?
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş geçtiğimiz Temmuz ayında konuk olduğu bir televizyon kanalında, hükümetin ekonomi üzerinden çizdiği pembe tabloları şöyle yorumluyordu:
"Her yerde araba, herkes arabayla sağa sola gidiyor. AVM'ler ful çekiyor diye bir propaganda var.
Trafiği felç edenler bu ülkenin yüzde 10'u veya turistler… Senin AVM'lerini dolduranlar, ellerinde poşetlerle gezenler bu ülkenin yüzde 10'u veya turistlerdir.
Bunun dışında bu ülkenin yüzde 90'ı bugün evinden çıkıp bir kafeye gidip çay içmek için hesap ediyor, bir pazar kahvaltısına çıkmak için hesap ediyor."
Ülke 84 milyon. Yüzde onu 8 milyon. Bölü dört eşittir 2 milyon hane. (Ne hesap yaptım ama)
Şimdi 9 bin 500 doların hesabını da yapalım. Bakın kişi başına nasıl 9 bin 500 dolar düşüyor?
Ortaya büyük bir küre koyuyorlar. Kürenin içine Cengiz Holding, Limak Holding, Kalyon Holding, Kolin Holding, Makyol Holding, Sabancı Holding, MNG Holding, Koç Holding, Eczacıbaşı ve diğer Holdinglerin kazançlarını koyuyorlar.
Başka? Bankalarda 3 trilyon 896 milyar 209 milyon TL parası olan 600 bin 118 kişiyi koyuyorlar.
Başka? AKP rozetiyle belediyelerden bolca ihale alan binlerce firmayı koyuyorlar.
Başka? Üç, beş, yedi, dokuz, on bir maaşlı bürokratları, huzur hakkı imzacılarını, çok maaşlı belediye başkanlarını koyuyorlar.
Sezgin Baran Korkmaz, Yıldırım Demirören, Serkan Taranoğlu, Hasan Yeşildağ, Ali Fuat Taşkesenlioğlu, Zehra Taşkesenlioğlu gibi nice kişilerin kazançlarını koyuyorlar.
Başka? Acun Alıcalı'nın 150 bin TL Zeynep Yılmaz'a, 125 bin TL de Şeyma Subaşı'na verdiği nafakayı koyuyorlar.
Başka? Dondurma yalayarak 1 buçuk milyon alan şarkıcıyı ve mafyadan 10 dolar maaşlı siyasetçileri koyuyorlar.
Sonra asgari ücretlileri, öğretmen, doktor, hemşire ve memurları koyuyorlar.
Sonra küreyi iyice bir döndürüyorlar. Dönme işi bittikten sonra rakam ortaya çıkıyor.
Kişi başına düşen milli gelir 9 bin 500 dolara dayandı.
Ya 25 bin dolara dayansaydı?
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025