Medeniyetler savaşı olanca hızıyla devam ediyor. Şımarık Batı, her fırsatta şamarını İslam âleminin suratına vurmaktan çekinmiyor. Hele söz konusu Gazze ise, Filistin ise buradaki katliamlar bir yetim bir öksüzün ‘boynuna vur, ekmeğini al elinden’ kabilinden oluyor.
İsrail Gazze’yi bombalıyor; evler yanıyor, şehrin üzerinde kara bulutlar geziniyor. Türk hükümeti de bekliyor, Obama ile görüşecek, Birleşmiş Milletler ile görüşecek; çözüm üretilsin diye...
Obama hiç beklemeden saldırıya destek açıklamasını yapıyor, BM hiç düşünmeden katliamı destekliyor.
Sayın hükümet bu defa Putin ile görüşeceğim diyor. Hiç görüşmesine gerek yok, Rusya anında tepkisini koydu bile. Sonra Putin demeyecek mi, ‘Günaydın Sayın Erdoğan, ben az mı söyledim size bunların gerçek yüzü budur’ diye.
İsrail ile görüşecek misiniz diye soruyorlar cevap ‘onlarla irtibatımız yok diyor’. Ne kadar güzel değil mi, onlarla konuşmuyoruz ne isterlerse yapsınlar.
Sayın Erdoğan, Filistin’e yapılan saldırının bir seçim yatırımı olduğunu söylüyor. Doğrudur, Netanyahu bir din devleti olan İsrail seçmenine Müslümanların kanını dökerek mesaj veriyor. Madem bunu görüyorsun, niçin İsrail’in ve bunlara kayıtsız şartsız destek veren Amerika’nın yanında yer alıyorsun.
Beyaz Sarayın açıklamasına dikkat edin, Türkiye’ye rol verdi bile. Diyor ki, ‘gerilimin azalması için Hamas’a baskı yap’. Hamas lideriyle dost olmasını isteyenler şimdi de dostluğun gereğini yap, sakın yedikleri şamardan sonra Gazzeliler fazla seslerini çıkartmasın diyor. Sadece İsrailli seçmenin zevk duyacağı kadar sesi çıksın o kadar diyorlar.
Bu bir din savaşıdır derken ezber konuşmuyoruz. Bakın bizzat İsrail uzun yıllardan beri soykırıma tabi tuttuğu Filistinlilere dönük havadan denizden ve karadan başlattığı son işgal hareketine ne isim verdi. İsrail başlattığı bu yeni saldırısına ‘Bulut Sütunu’ ismini verdi. Bulut Sütunu, tabiri Tevrat’ta İsrailoğulları’na yardımı simgeliyor. Ortadoğu’da yaşananlar bir din savaşıdır. Filistin ise bu saldırıya karşı ‘Siccil taşı’ adını verdikleri operasyonla karşılık vereceklerini söylüyor. Siccil taşı ise Allahın Müslümanlara yardımını simgeliyor.
Sayın hükümet hala mı görmedi Amerika’nın, Birleşmiş Milletlerin medeniyetler çatışmasında İslam ülkelerine karşı olduğunu.
Yaşanan her gelişme hükümetin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkartıyor.
Suriye’yi bir taraftan İsrail bombalıyor diğer taraftan AKP hükümetinin talimatıyla Türkiye bombalıyor. Ölenler kim Müslüman.
Diğer taraftan Gazze’yi kim bombalıyor İsrailliler, peki İsrail pilotları nerede eğitim alıyor. Ta Erbakan hükümeti döneminde İsrail ile yapılan askeri eğitim anlaşmasından beri Konya ovasında eğitim alıyorlar. Niye? Çünkü İsrail’in kendi hava sahası eğitim için yeterince geniş değil. Şimdi başta Erbakan’ın yetiştirdikleri var. Onlar da onun yolunda gidiyor ve İsrail ile askeri eğitim anlaşması devam ediyor.
Güya, insan hakları için Arap baharında Amerika’nın yanında aktif olarak yer alıyorlar. Beri tarafta insanların hakları gasp ediliyor, hayat onlara zindan ediliyor, İsrail’e seslerini bile çıkartamıyorlar.
Esad için sende ‘biraz olsun Müslümanlık yok mu’ diyorlar, sonra kalkıyor Müslüman mahallesinde salyangoz satar gibi Suriye muhalefetinin başına getirilen Hıristiyan bir başkanı ilk tanıyanlardan birisi AKP hükümeti oluyor.
Sosyal paylaşım sitelerinde büyük bir infial yaşanıyor. AKP hükümetine karşı tepkiler yükseliyor. Özeti şu: Madem destek eli uzatamıyorsun, hiç olmazsa leş kargalarının yanında yer alma. Zulme destek olma.
İsrail Gazze’yi bombalıyor; evler yanıyor, şehrin üzerinde kara bulutlar geziniyor. Türk hükümeti de bekliyor, Obama ile görüşecek, Birleşmiş Milletler ile görüşecek; çözüm üretilsin diye...
Obama hiç beklemeden saldırıya destek açıklamasını yapıyor, BM hiç düşünmeden katliamı destekliyor.
Sayın hükümet bu defa Putin ile görüşeceğim diyor. Hiç görüşmesine gerek yok, Rusya anında tepkisini koydu bile. Sonra Putin demeyecek mi, ‘Günaydın Sayın Erdoğan, ben az mı söyledim size bunların gerçek yüzü budur’ diye.
İsrail ile görüşecek misiniz diye soruyorlar cevap ‘onlarla irtibatımız yok diyor’. Ne kadar güzel değil mi, onlarla konuşmuyoruz ne isterlerse yapsınlar.
Sayın Erdoğan, Filistin’e yapılan saldırının bir seçim yatırımı olduğunu söylüyor. Doğrudur, Netanyahu bir din devleti olan İsrail seçmenine Müslümanların kanını dökerek mesaj veriyor. Madem bunu görüyorsun, niçin İsrail’in ve bunlara kayıtsız şartsız destek veren Amerika’nın yanında yer alıyorsun.
Beyaz Sarayın açıklamasına dikkat edin, Türkiye’ye rol verdi bile. Diyor ki, ‘gerilimin azalması için Hamas’a baskı yap’. Hamas lideriyle dost olmasını isteyenler şimdi de dostluğun gereğini yap, sakın yedikleri şamardan sonra Gazzeliler fazla seslerini çıkartmasın diyor. Sadece İsrailli seçmenin zevk duyacağı kadar sesi çıksın o kadar diyorlar.
Bu bir din savaşıdır derken ezber konuşmuyoruz. Bakın bizzat İsrail uzun yıllardan beri soykırıma tabi tuttuğu Filistinlilere dönük havadan denizden ve karadan başlattığı son işgal hareketine ne isim verdi. İsrail başlattığı bu yeni saldırısına ‘Bulut Sütunu’ ismini verdi. Bulut Sütunu, tabiri Tevrat’ta İsrailoğulları’na yardımı simgeliyor. Ortadoğu’da yaşananlar bir din savaşıdır. Filistin ise bu saldırıya karşı ‘Siccil taşı’ adını verdikleri operasyonla karşılık vereceklerini söylüyor. Siccil taşı ise Allahın Müslümanlara yardımını simgeliyor.
Sayın hükümet hala mı görmedi Amerika’nın, Birleşmiş Milletlerin medeniyetler çatışmasında İslam ülkelerine karşı olduğunu.
Yaşanan her gelişme hükümetin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkartıyor.
Suriye’yi bir taraftan İsrail bombalıyor diğer taraftan AKP hükümetinin talimatıyla Türkiye bombalıyor. Ölenler kim Müslüman.
Diğer taraftan Gazze’yi kim bombalıyor İsrailliler, peki İsrail pilotları nerede eğitim alıyor. Ta Erbakan hükümeti döneminde İsrail ile yapılan askeri eğitim anlaşmasından beri Konya ovasında eğitim alıyorlar. Niye? Çünkü İsrail’in kendi hava sahası eğitim için yeterince geniş değil. Şimdi başta Erbakan’ın yetiştirdikleri var. Onlar da onun yolunda gidiyor ve İsrail ile askeri eğitim anlaşması devam ediyor.
Güya, insan hakları için Arap baharında Amerika’nın yanında aktif olarak yer alıyorlar. Beri tarafta insanların hakları gasp ediliyor, hayat onlara zindan ediliyor, İsrail’e seslerini bile çıkartamıyorlar.
Esad için sende ‘biraz olsun Müslümanlık yok mu’ diyorlar, sonra kalkıyor Müslüman mahallesinde salyangoz satar gibi Suriye muhalefetinin başına getirilen Hıristiyan bir başkanı ilk tanıyanlardan birisi AKP hükümeti oluyor.
Sosyal paylaşım sitelerinde büyük bir infial yaşanıyor. AKP hükümetine karşı tepkiler yükseliyor. Özeti şu: Madem destek eli uzatamıyorsun, hiç olmazsa leş kargalarının yanında yer alma. Zulme destek olma.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi / diğer yazıları
- Trump, Netanyahu ve Türkiye: Bölgedeki yeni denge / 15.04.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025
- Hoş Geldin Atatürk penceresinden Haydar Baş / 14.04.2025
- O’nun ışığı her geçen gün daha parlıyor / 13.04.2025
- Ekonomik buhrana karşı çözümümüz var / 09.04.2025
- Adalet mi dediniz hakkaniyet mi? / 05.04.2025
- Yunan bayramı, Türk dersi / 29.03.2025
- Asıl rakip ne İmamoğlu ne Yavaş: Hükümetin en büyük sınavı geçim krizi / 24.03.2025
- Bozduğun kantar seni de tartacak / 23.03.2025
- Adaletin zarfı ve mazrufu: İmamoğlu olayı üzerine bir toplumsal okuma / 22.03.2025
- ABD açıktan İran’ı hedef olarak gösterdi / 20.03.2025