Mübarek üç aylardayız. Geçtiğimiz Salı gecesi Miraç kandilini idrak ettik. Eller açıldı, dualar yapıldı.
Tabi Miraç denilince akla ilk gelenlerden birisi de Mescid-i Aksa'dır, Kudüs'tür, İsrail vahşetidir.
Bir başka gerçek daha var ki, bu gecede İsrail'e daha fazla lanet okunur, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında galip gelmeleri için dua edilir.
Sabah herkes kalp rahatlığıyla (!) işine, gücüne bakar. Hepsi bu kadar. Peki, mesuliyetten kurtulduk mu?
Benim inandığım İslam inancına göre, hayır. Ama efendim, benim elimden bu kadar geliyor, diyenler vardır.
Doğrudur. "Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez." (Bakara 286)
Yani her Müslüman'ın bir yükü yani sorumluluk derecesi var.
Peygamber Efendimiz; "Sizden herhangi biriniz bir kötülük gördüğünde onu eliyle değiştirsin. Eğer buna güç yetiremezse diliyle değiştirsin. Buna da güç yetiremezse kalbiyle (buğz etsin). Bu ise imanın en zayıf mertebesidir." buyuruyor.
Senin gücün kalbinle buğz etmeye yetiyor. Ettin. Benim elim yazmaya yetiyor. Yazdım. Peki, elleriyle düzeltmesi gerekenler neden görevlerini yapmıyor?
Ortadaki bir vahşete, haksızlığa el ile müdahale etme konumunda olanlar neden sadece dil ile kınama yayınlıyor?
Buradaki bir başka gerçek ise el ile müdahale etmesi gerekenleri, senin el ile verdiğin oylar neticesinde güç ve iktidar sahibi olduklarıdır. Haliyle neticede ortaklık söz konusudur.
* * *
İslam Dünyası neden zulme sessiz kalıyor?
Cevap çok nettir; İnandım, diyen insanların imanlarını ispat etmediklerini, ispat etme gibi bir gayretleri olmadığıdır. Nasıl yani?
Yüce Allah (c.c) Kitabında; "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide, 51) diye emrediyor.
İslam dünyasına bakıyorsun! Fert bazından Yahudi ve Hıristiyan (emperyalist) dünyaya bir meyil, taklit söz konusu.
İslam dünyasını yönlendirenlere bakıyorsun, tam bir teslimiyet, dostluk, samimiyet itirafları ortada.
Allah-u Teâlâ; "İman edenlere düşmanlık etmede insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah'a ortak koşanlar olduğunu görürsün." (Maide, 82)
(Yahudi ve Hıristiyanların aynı zamanda müşrik olduğunu Tövbe Sûresi 33 ve 31. ayetlerde Allah (c.c) açıkça beyan ediyor).
Bugün de tanık olduğumuz gibi tarih boyunca Müslümanlara apaçık düşmanlık eden her türlü vahşeti işleyen bu anlayışa İslam dünyası sevgiyle yaklaşıyor, yaranma, yalakalık yapma gayretine giriyor.
Oysa bu noktada da Yüce Allah (c.c) açıkça Müslümanları uyarıyor;
"Sen, onların milletlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar senden asla hoşnut ve razı olmayacaklar." (Bakara, 120)
Peki, Müslümanım iddiasındaki bu anlayışlar neden Yahudi ve Hıristiyanlara yaranma, takdir kazanma sevdası içerisindeler?
Yüce Allah (c.c) şöyle buyuruyor; "Onlar, mü'minleri bırakıp kâfirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Hâlbuki bütün izzet ve şeref Allah'a aittir." (Nisa, 139)
İslam dünyası ve liderleri Müslümanları bırakıp onları dost ediniyor, tarafını tutuyor, izzet ve şerifi Washington, Brüksel, Paris, Vatikan'da vs. arıyor.
Haliyle İslam dünyasına milyonlarca masum Müslüman zulmediliyor. Yemen'de, Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de, Filistin'de olduğu gibi…
Yarın Türkiye-İsrail dostluğunu yazacağım…
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025