(dünden devam...)
5- Asgari ücret meselesi, 2015-Türkiye:
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, asgari ücretin artırılması gerektiğini yıllardır dile getirmektedir. Ülkemizde yapılan 7 Haziran 2015 seçimlerinde ise asgari ücretin kendi iktidar döneminde 5 bin TL olacağını söyleyerek Türkiye siyaset tarihine girmiştir. Gerek siyasi partiler gerekse halk arasında büyük yankı uyandıran asgari ücret mevzuu 7 Haziran seçimlerine damga vurmuştur. Prof. Dr. Haydar Baş'ın asgari ücret çıkışıyla diğer siyasiler de bu mevzuda konuşmaya başlamış ve seçim 'asgari ücret seçimi' olarak algılanmıştır.
Kaynağı değil 'kaynakları' açıklayan Prof. Baş, asgari ücret çıkışıyla şu hususu vurgulamıştır; "Bu seçim vaadi değildir, benim yazdığım Milli Ekonomi Modeli Tezimin bir gereğidir."
Tezin gereği olarak icraata koyulacak projeler bununla da sınırlı değildir, ev hanımı maaşı, vatandaşlık maaşı, doğum yapan anneye ikramiye, faizsiz kredi -ki bugün Diyanet'in de faiz hesabı olduğu gün yüzüne çıkmıştır- çocuk maaşı gibi eğitimden ekonomiye, sağlık alanından tarıma, işçiye, çiftçiye doğru uzanan geniş yelpazeli bir seçim beyannamesi vardır. (Kaynaklar için bkz. Bağımsız Türkiye Partisi Seçim Beyannamesi: 7 Haziran 2015).
İktidarın vatandaştan gizlediği ülke yeraltı kaynaklarının bu milletin hakkı olduğunu, yabancı şirketlere peşkeş çekilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Baş, resmi bulgularla kaynaklarımızın ne denli gelir getireceğinin hesabını da yapmıştır. Prof. Dr. Haydar Baş'la ilk kez gündeme gelen madenler mevzuunu nasıl örtbas edeceğini düşünen iktidar danışmanları 2023 yalanıyla milleti uyutmaya devam etme gayreti içerisine girmiş ve asgari ücreti böylesi bir tez karşısında istemese de artırmak zorunda kalmıştır.
Peki, vatandaşlarımız, Türk aydınları, akademisyenleri, ilim irfan sahipleri kime destek verdi? Kime destek vermeli idi? Maalesef aydın geçinenler gözlerinin önündeki ilmî hakikati göremeyerek somut delilleri, bilimsel gerçeklikleri, bugün 4,5 milyar insanın peşinden gittiği Milli Ekonomi Modeli'ni hiçe saymıştır.
O halde soralım kim kazandı, hukuken kendini dahi savunamaz hale gelen akademisyenler mi yoksa kapatılan şeker fabrikalarına isyan eden iktisat mezunu çiftçiler mi?
6- Atatürk gerçeği, 10 Kasım 2017-Ankara:
Yüce Türk milleti için bu tarihin anlamı evvelki makalemizde maddelediğimiz diğer dönüm noktalarından ayrı bir öneme sahiptir. Zira Prof. Dr. Haydar Baş, Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazdığı "Hoş Geldin Atatürk" kitabıyla bilimsel olarak tüm sorulara, yalan ve iftiralara, merak edilenlere net olarak yanıt vermiş ve gerçekleri satır satır kaleme almıştır.
Peygamber soyundan gelen Atatürk'ün annesi mübarek annemiz Molla Zübeyde Hanım'ın soyu Seyyid Feyzullah Efendi'ye dayanmaktadır.
Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi ise Osmanlı arşiv kayıtlarında seyyid olarak yazmaktadır ve Osmanlı arşivlerindeki evkaf defteri kayıtlarından 1857-1868 tarihleri arasında Selanik'te Evkaf İdaresi'nde, Katib-i Meclis es-Seyyid Ali Rıza Efendi namıyla meclis kâtibi olarak görev yaptığı da ortaya çıkarılmıştır. (Bkz. Prof. Dr. Haydar Baş, (2017), Hoş Geldin Atatürk, Ankara: İcmal Yayıncılık).
Yani Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanı, milletimizi bir bilek bir yürek yapan o Atatürk; ana tarafından da Peygamber soyuna dayanmaktadır, baba tarafından da Peygamber soyuna da-yan-mak-ta-dır! (devam edecek...)
5- Asgari ücret meselesi, 2015-Türkiye:
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, asgari ücretin artırılması gerektiğini yıllardır dile getirmektedir. Ülkemizde yapılan 7 Haziran 2015 seçimlerinde ise asgari ücretin kendi iktidar döneminde 5 bin TL olacağını söyleyerek Türkiye siyaset tarihine girmiştir. Gerek siyasi partiler gerekse halk arasında büyük yankı uyandıran asgari ücret mevzuu 7 Haziran seçimlerine damga vurmuştur. Prof. Dr. Haydar Baş'ın asgari ücret çıkışıyla diğer siyasiler de bu mevzuda konuşmaya başlamış ve seçim 'asgari ücret seçimi' olarak algılanmıştır.
Kaynağı değil 'kaynakları' açıklayan Prof. Baş, asgari ücret çıkışıyla şu hususu vurgulamıştır; "Bu seçim vaadi değildir, benim yazdığım Milli Ekonomi Modeli Tezimin bir gereğidir."
Tezin gereği olarak icraata koyulacak projeler bununla da sınırlı değildir, ev hanımı maaşı, vatandaşlık maaşı, doğum yapan anneye ikramiye, faizsiz kredi -ki bugün Diyanet'in de faiz hesabı olduğu gün yüzüne çıkmıştır- çocuk maaşı gibi eğitimden ekonomiye, sağlık alanından tarıma, işçiye, çiftçiye doğru uzanan geniş yelpazeli bir seçim beyannamesi vardır. (Kaynaklar için bkz. Bağımsız Türkiye Partisi Seçim Beyannamesi: 7 Haziran 2015).
İktidarın vatandaştan gizlediği ülke yeraltı kaynaklarının bu milletin hakkı olduğunu, yabancı şirketlere peşkeş çekilmemesi gerektiğini söyleyen Prof. Baş, resmi bulgularla kaynaklarımızın ne denli gelir getireceğinin hesabını da yapmıştır. Prof. Dr. Haydar Baş'la ilk kez gündeme gelen madenler mevzuunu nasıl örtbas edeceğini düşünen iktidar danışmanları 2023 yalanıyla milleti uyutmaya devam etme gayreti içerisine girmiş ve asgari ücreti böylesi bir tez karşısında istemese de artırmak zorunda kalmıştır.
Peki, vatandaşlarımız, Türk aydınları, akademisyenleri, ilim irfan sahipleri kime destek verdi? Kime destek vermeli idi? Maalesef aydın geçinenler gözlerinin önündeki ilmî hakikati göremeyerek somut delilleri, bilimsel gerçeklikleri, bugün 4,5 milyar insanın peşinden gittiği Milli Ekonomi Modeli'ni hiçe saymıştır.
O halde soralım kim kazandı, hukuken kendini dahi savunamaz hale gelen akademisyenler mi yoksa kapatılan şeker fabrikalarına isyan eden iktisat mezunu çiftçiler mi?
6- Atatürk gerçeği, 10 Kasım 2017-Ankara:
Yüce Türk milleti için bu tarihin anlamı evvelki makalemizde maddelediğimiz diğer dönüm noktalarından ayrı bir öneme sahiptir. Zira Prof. Dr. Haydar Baş, Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazdığı "Hoş Geldin Atatürk" kitabıyla bilimsel olarak tüm sorulara, yalan ve iftiralara, merak edilenlere net olarak yanıt vermiş ve gerçekleri satır satır kaleme almıştır.
Peygamber soyundan gelen Atatürk'ün annesi mübarek annemiz Molla Zübeyde Hanım'ın soyu Seyyid Feyzullah Efendi'ye dayanmaktadır.
Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi ise Osmanlı arşiv kayıtlarında seyyid olarak yazmaktadır ve Osmanlı arşivlerindeki evkaf defteri kayıtlarından 1857-1868 tarihleri arasında Selanik'te Evkaf İdaresi'nde, Katib-i Meclis es-Seyyid Ali Rıza Efendi namıyla meclis kâtibi olarak görev yaptığı da ortaya çıkarılmıştır. (Bkz. Prof. Dr. Haydar Baş, (2017), Hoş Geldin Atatürk, Ankara: İcmal Yayıncılık).
Yani Kurtuluş Savaşı'nın başkomutanı, milletimizi bir bilek bir yürek yapan o Atatürk; ana tarafından da Peygamber soyuna dayanmaktadır, baba tarafından da Peygamber soyuna da-yan-mak-ta-dır! (devam edecek...)
Ünal Kurtoğlu / diğer yazıları
- İşiten kulağa, gören göze-III / 24.04.2018
- İşiten kulağa gören göze-II / 23.04.2018
- İşiten kulağa gören göze-I / 22.04.2018
- Akademik garabet?II / 29.03.2018
- Akademik garabet-I / 28.03.2018
- Putları yıkan lider: Prof. Dr. Haydar Baş / 11.06.2017
- Niye ayıkmadınız? / 01.06.2017
- Yûnus Emre-3 / 21.05.2017
- Yûnus Emre-2 / 20.05.2017
- Yûnus Emre-1 / 19.05.2017
- İşiten kulağa gören göze-II / 23.04.2018
- İşiten kulağa gören göze-I / 22.04.2018
- Akademik garabet?II / 29.03.2018
- Akademik garabet-I / 28.03.2018
- Putları yıkan lider: Prof. Dr. Haydar Baş / 11.06.2017
- Niye ayıkmadınız? / 01.06.2017
- Yûnus Emre-3 / 21.05.2017
- Yûnus Emre-2 / 20.05.2017
- Yûnus Emre-1 / 19.05.2017