İran'da seçim sonrasında aynı yerden düğmeye basılmış gibi başlayan olaylarda batılı ülkelerin istihbarat servislerinin parmağı olduğunun göstergesi bence. İşin işinde CIA ve Mossad olur da Soros olmaz mı? Elbette Soros da kiralık uşaklarıyla birlikte İran'daki olaylara müdahale ediyor.İşin içinde Soros'un ve servislerin olduğunun bir göstergesi de İran halkının arasında elden ele dolaşan bir mektup. İddiaya göre İran İçişleri Bakanı Sadık Mahsuli, dini lider Hamaney'e gizlice bu mektubu göndermiş. Bu mektupta, Mir Hüseyin Musevi'nin 13 milyon daha fazla oy aldığı, ancak Hamaney'in emirleri doğrultusunda, seçimde üçüncü sırada gelen Ahmedinecad'ın galip ilan edileceği ifade ediliyor. Bu mektubun sahte olduğu Ahmedinecad'ın üçüncü sırada olduğunu iddia etmesinden de anlaşılabilir. Musevi ve Ahmedinecad dışındaki iki adayın seçim öncesindeki anketlerde bile esamesi okunmuyordu. Mektupta Ahmedinecad'ın ikinci olduğunu söyleseler belki daha inandırıcı olabilirdi. Belki de üçüncülük iddiası bile Ahmedinecad karşıtlarını daha fazla galeyana getirebilmek içindi...Haberi gündeme taşıyan İngiltere'de yayınlanan Independent gazetesinin Ortadoğu muhabiri Robert Fisk, mektubun sahte de, gerçek de olabileceğini ancak şu anda Musevi yandaşlarını iyice ikna etmeye yettiğini söylüyor. Bu haberde mektubu servis edenlerin hedeflerine ulaştığını ortaya koyuyor.Bu noktada izin verirseniz, biraz konumuz dışına çıkarak aslında küçük gibi görülen ama bence önemli olan bir benzerliğe dikkatinizi çekmek isterim. İran'da seçimlerde sahte mi değil mi olduğu bilinmeyen ve orjinali ortada olmayan bir mektup servis edilirken aynı sıralarda Türkiye'de bir gazete tarafından gündeme getirilen irtica eylem planı belgesinin de sahte mi gerçek mi olduğu bilinmiyor. Söz konusu mektupla İran allak bullak edildi, irtica eylem planıyla da Türkiye. Takdir sizin...Konumuza dönersek, İran'da servis edilen mektubun sahte ya da gerçek olması bu aşamadan sonra aslında çok da önemli değil. Çünkü bu mektubu servis edenlerin ulaşmak istedikleri hedefe İran halkını sokaklara dökerek şimdiden ulaştıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu Türkiye için de geçerli..."Bir deli kuyuya taş atar, kırk akıllı çıkaramaz" sözünden hareketle toplumsal olaylarda kamuoyu bir kez harekete geçirildi mi bir daha kolay kolay durmaz. Bu aşamadan sonra halkı yönlendirmek isteyenler yerli işbirlikçileriyle birlikte çok daha az bir eforla halkı istedikleri yöne çekebilirler. Bundan dolayı İran kritik bir dönemden geçiyor.Anlaşıldığı kadarıyla İran'a yönelik dışarıdan bir müdahalede bulunmadan önce batılı güçler, -tıpkı Pakistan örneğinde olduğu gibi- İran'ı iç kargaşaya sürüklemek istemektedirler. Böyle bir durum batılı güçlerle işbirliği yapmayı bile göze alarak Ahmedinecad'ı alaşağı etme düşüncesinde olan İranlılar için bile kabus gibi sonuçlar doğuracaktır. Musevi'nin yenilgisi üzerine sokağa dökülen İranlılar, Irak'ı işgal eden conilerin postallarını öpen Iraklıları diğerlerinden ayırmadıklarını ve onların da can, mal ve namusunu kirlettiklerini asla unutmasınlar.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024