"Bir Bedevi, İmam Hüseyin'in (a.s.) yanına geldi ve şöyle dedi: "Ey Resulüllah'ın (s.a.v.) oğlu! Ben, birinin kan parasına kefil oldum ve onu ödemeye gücüm yetmiyor. Kendi kendime böyle bir para için halkın en cömerdinin yanına gitmem gerekiyor, dedim. Ben de Peygamberin (s.a.v.) Ehl-i Beyt'inden daha cömerdini tanımıyorum" diyerek size geldim.
İmam Hüseyin (a.s.) şöyle dedi:
"Benim sana üç sorum olacak. Eğer onlardan birini bilirsen, kan paranın üçte birini vereceğim."
Bedevi, "Nasıl olur da senin gibi ilim ehli birisi, benim gibi bir bedeviye soru sorar?" dedi.
İmam Hüseyin (a.s.) şöyle buyurdu:
"Ceddim Resulüllah'tan (s.a.v.) şöyle işittim: Bağış ve iyi işler, isteyenin marifeti ölçüsünde olur."
Bedevi: "Sor, eğer bilirsem cevaplarım yoksa sizden öğrenirim. La havle ve la kuvvete illa billah" dedi.
İmam Hüseyin (a.s.): "Amellerin en üstünü nedir?"
Bedevi: "Allah'a imandır."
İmam (a.s.): "İnsanı helak olmaktan kurtaran şey nedir?"
Bedevi: "Merhameti bol Allah'a tevekkül ve güvendir."
İmam (a.s.): "İnsanın ziyneti ne iledir?"
Bedevi: "Yumuşaklıkla birlikte olan amelledir."
İmam (a.s.): "Eğer bu makama ulaşmadıysa?"
Bedevi: "Cömertlik ve mertlikle ele gelen mallarıdır."
İmam: "Eğer bu saadetten de mahrumsa?"
Bedevi: "Gökyüzünden yıldırım düşsün ve onu yaksın; çünkü o böyle bir azabı hak etmiştir" dedi.
İmam (a.s.), Bedevi'nin bu sözüne güldü ve ardından içinde bin dinar altın olan keseyi ona verdi ve taşı iki yüz dirhem değerindeki yüzüğünü de ona bağışladı. Sonra Bedevi'ye şöyle buyurdu:
"Bu paraları kendi borcuna verirsin. Yüzüğü de kendi masrafların için harcarsın."
Bedevi o hediyeleri aldı ve "Allah risaletini nerede karar kılacağını daha iyi bilir" ayetini okudu."
"Kim bir müminin keder ve üzüntüsünü giderirse, Allah-ü Teâlâ onun dünya ve ahiret üzüntülerini giderir"
Anlaşılacağı üzere Ehl-i Beyt mahlûkatın en cömerdidir. Ehl-i Beyt, Hz. Peygamberin her alanda olduğu gibi cömertlikte de mirasçılarıdır. Hepsi Kuran'ın aynalarıdır. Allah'ın (c.c) Kuran'da vasfettiği üstün ahlakın canlı numuneleridir.
Bizler sıradan insanlarız, kullarız. Onlar gibi olamayız, ama en azından Onları taklit etme çabası içerisine girebiliriz.
Elimizle, dilimizle, kalbimizle Onları sevdiğimizi haykırabiliriz ki, bu sevgi asla karşılıksız kalmaz. Dünyada iken benliğimize işler. Buradaki en önemli nokta bu sevgiyi sadece dilde, sazda, sözde bırakmamaktır.
Dediğim gibi bütün azayı organlarımızla haykırmak, itiraf etmektir. Onlar gibi takva boyutunda namaz kılamasak da namazlarımızı aksatmamalı, oruçlarımızı tutmalıyız.
Ahlakta, iyilikte, tevazuda, saygıda, sevgide, cömertlikte, iyiliği emir ve tavsiye etmekte, kötülüğe buğz ve itiraz etmekte Onları örnek almalıyız.
Zulme, haksızlığa bırakın taraf olmayı sessiz bile kalamayız. Zalimin de, zulmün de karşısında olmalıyız ki, 'Ehl-i Beyt'i seviyoruz' iddiamızın bir delili, bir bedeli olsun. İspatsız, delilsiz hele hele çilesiz sevda olmaz.
Ebu Basir, İmam Cafer-i Sadık'tan (a.s.) şöyle nakletmiştir: "Bizim taraftarlarımız, takva ve çaba ehlidir; vefa ve emanet ehlidir. Züht ve ibadet ehlidir. Gece ve gündüz boyu (farz ve nafileden oluşan) 51 rekât namaz ehlidir.
Onlar gece ibadet eder, gündüzleri oruç tutarlar; mallarının zekâtını verir ve Beytullah'ın haccını yerine getirirler ve her haramdan kaçınırlar." (Fezâilü'ş-Şîa, s.44; Bihârü'l-Envâr, c.68, s.167; Müstedrekü'l-Vesâil, c.11, s.271).
Yüce Allah'ın şu ayetini hiç aklımızdan çıkarmayalım; "De ki; Ben bu (peygamberliğimi) tebliğime karşılık, yakınlarıma sevgiden başka sizden hiçbir ücret istemiyorum." (Şura 23)
Rabbim, bizleri sevgisinde sadık olanlardan eylesin… (amin)
- O, benim bitmeyen rüyamdı -2- / 14.04.2025
- O, benim bitmeyen rüyamdı -1- / 13.04.2025
- İktidarın kutsal (!) haç ve Konstantinapol sessizliği / 11.04.2025
- İktidara karşı değilse istediğiniz kadar yürüyebilirsiniz / 10.04.2025
- Papazı nasıl aldık hatırlıyor musun? / 09.04.2025
- Siyasette üçüncü yol şart mı? / 08.04.2025
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025