Hâlihazırda Türkiye'de biri Mersin Akkuyu'da diğeri de Sinop İnceburun'da olmak üzere iki nükleer santral projesi yapım aşamasında.
2002 yılından bu yana iş başında olan AKP hükümetinin üst düzey yetkililerine sorsanız en önemli hizmetlerinden biri olarak bu nükleer santral projelerini sayarlar.
Projelerin ayrıntılarına bakıldığında ortada başarı sayılabilecek bir şey olmadığını en kör gözler dahi görebilir oysa.
Akkuyu santralini ele alalım
Her biri 1200 MW kapasiteli 4 reaktörden oluşacak Akkuyu Nükleer Santralinin 2026 yılında tam kapasite üretime geçmesi planlanıyor. Tam kapasiteyle çalıştığında 4800 MW elektrik üretecek.
Ruslara inşa ettirilen santralin işletme ömrü 60 yıl.
Hükümet, Akkuyu santralinde üretilecek elektriğe 15 yıl boyunca satın alım garantisi verdi.
6 Ekim 2010'da yayımlanan Resmi Gazete'ye göre devlet, Akkuyu'da üretilen elektriğin her bir kilovat saatini en az 12.35, en çok 15.33 dolar sent fiyatla alacaktır. O tarihte dolar kurunun 1.41 TL olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Bu satırları kaleme alırken 5.47 TL olan dolar kuruyla hesaplarsak elektriğin kilovat saatini 83.8 kuruşa denk geliyor.
Şubat sonu itibarıyla bir megavat saat elektriğin fiyatı yaklaşık 33 kuruş olduğu göz önüne alındığında Türkiye olarak yediğimiz kazığın büyüklüğü anlaşılabilir.
Sinop Nükleer Santrali de aynı…
Toplam inşaat maliyeti ise 22 milyar dolar olması beklenen Sinop'un İnceburun Yarımadası'nda kurulacak olan nükleer güç santralinin toplam kapasitesi ise 4480 MW.
4 reaktörden oluşacak Sinop santralinin 2028 yılında tam kapasite devreye alınması planlanmaktadır.
Akkuyu'da olduğu gibi burada da santralde üretilen elektrik enerjisinin 1 kilovat saati için 10.83 dolar sent fiyatla 20 yıl boyunca alım garantisi hükümet tarafından verilmiştir.
Bugün 33 kuruşa satılan elektriğin kilovat saati bu santralde bugün üretim yapılsa 59.2 kuruş olacak.
Fiyasko değilse nedir?
Her iki nükleer santralinde bugün faaliyete geçtiğini varsaysak, Akkuyu'da üretilen elektriğin kilovat saatinde 50.8 kuruş, Sinop'ta üretilen elektrikte ise 26,2 kuruş zarar ediyoruz.
Üstelik bugün için hesapladığımız bu zarar santraller faaliyete geçtiklerinde kat kat artmış olacak.
Buna bir başarı diyen varsa beri gelsin.
Oysa bakınız Bağımsız Türkiye Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Selim Kotil, İstanbul Boğazı'nda deniz altında kuracağı sistemle üreteceğini söylediği elektrik miktarı tam en az 22 milyar dolara mal olacak olan Sinop'taki nükleer santralden çok daha fazla. Üstelik kurulum maliyeti 1.5 milyar dolar. Hem de temiz enerji.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ni esas alarak Selim Kotil'in seslendirdiği temiz ve ucuz enerji sağlayacak böyle projelere sadece İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin ihtiyacı var.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024