İktidar ve muhalefetin boyunun ölçüsü

Hesapsız-kitapsız Türkiye düzlüğe çıkamaz.Dünya ekonomileri batmış? Bizimkiler, kabristanın yanından ıslak çalarak geçiyor.AKP hükümetinin ekonomi kurmaylarının ve Başbakan R. T. Erdoğan'ın beyanatlarına bakılırsa; AKP hükümeti gerçekten ekonomiyi bilmiyor.Bilmemek bir tarafa; bunlar, bilmediklerini de bilmiyorlar.Şayet bilmediklerini bilseler, en azından bir bilene sorarlar, danışırlar. Öyle bir dertleri yok?Akıl ve faizli üç-beş kuruş aldıkları küresel lobiler ise batakçılar ve global tefeciler? Dünyayı sömürüp insanlığı fakr ü zaruret içinde batağa sürükleyen liberal kapitalist kafalar? AKP, küresel müflis tüccarlardan akıl devşirmeye kalkışıyor.İşin daha ilginç tarafı ise, bu müflis liberal kapitalist dünyanın önde gelen bilim ve ekonomi adamları BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş beyden akıl soruyorlar, onun modelinden istifade ediyorlar.İktidarın vaziyeti bu iken; muhalefet de ondan farklı değil ki?Tam bu kavşakta devlet ve millete karşı çok ciddi samimiyet problemi hissediliyor.Palyatif ve pansuman tedbirlerle bu batışın önüne hiç kimsenin geçemeyeceğini, herkes biliyor, konuşuyor, mangalda kül bırakmıyorlar.İktidar konuşuyor, pembe tablolar çiziyor. Muhalefet konuşuyor; sadece kara mizah yapıyor.Çareye gelince hepsi top çeviriyor.Sadece BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş bey, hesabı-kitabı olan çözümler ve projeler ortaya koyuyor. BTP'nin çözümlerine dünya gıpta ediyor.Devlet ve millet adına etki ve yetki sahipleri ise, laf ile güya peynir gemisi yürütüyor.Millet batıyor, toplum dağılıyor, devlet sarsılıyor? Bu işler, bu değerler bu kadar ucuz olmamalı.İktidar ve muhalefetteki bu duyarsızlık ve aymazlık, sadece kronik partizanlıkla ve siyasi taassupla izah edilemez.İnsanlık tarihinin en asil milleti ve gözde devleti, böyle basit bir taassuba kurban edilebilir mi?!Türkiye bugün bu bahtsızlığı yaşıyor.Elin gâvuru Prof. Dr. Baş'tan istifade ediyor, onun Milli Ekonomi Modeli'nin baş tacı yapıyor. Bizimkiler ise, Türkiye'yi kurban ediyor, devleti ve milleti kurban ediyorlar; fakat dünyanın kendisinden ve modelinden istifade ettiği Prof. Dr. Baş'ın projelerini kendi mallarıymış gibi "gizli gizli aşırma"larına rağmen, şu ekonomiyi nasıl toparlarız diye sormuyorlar.Bu sadece kronik partizanlık illeti değil, devleti ve milleti kurban edebilecek bir samimiyet problemdir.Bu probleme ancak Türk milleti neşter vurabilir.Bu aymazlığı ancak milletimiz ortadan kaldırabilir.Türkiye, ne koca koca partiler gördü, ne başbakanlar, ne cumhurbaşkanları; bir de baktık, yüce milletimiz, bir çalımla bunları sandığa gömdü. Ondan sonra da, sadece kendileri değil, yedi sülaleleri bile iflah olmadı. Ankara'daki iktidar ve muhalefetin boylarının ölçüsü belli, açık; ecnebiden dilenmek, onların uydusu olmak ve yüce milletimizi ve devletimizi de ecnebilerin dilencisi ve uydusu yapmak? Zillet ile izzet bulunmaz.Dolayısıyla Ankara'daki bu aymazlığa son vermek için Türk milleti, daha önce birçok kez yaptığı gibi, gömecek şimdiki aymazları da sandığa, işbaşına Prof. Dr. Baş'ı getirecek; böylece herkes boyunun ölçüsünü alacak, devlet de, millet de kurtulacak.Türk milleti, önümüzdeki yerel seçimlerde bu adımı atmaz ise; her şeyini kaybeder.