Ekranlarda sık sık verilen yıllanmış Kemal Sunal filmleri, bir nevi Aspirin'dir. Her derde deva? Her dar zamanda yayına sokulur, hiç eskimez, çok büyük boşluklar doldurur? Lütfen kendimizi şöyle bir yoklayalım; mesela, Hababam Sınıfı'nı kaç kere seyretmişiz?.. Belki her seyredişimizde de aynı kahkahaları atmışızdır.Ankara sahnesinde son 5-6 yılda sergilenen "devlet tiyatroları", klasik Kemal Sunal filmlerini andırıyor.Bu son tiyatrolarda CHP'nin rolü, MHP'nin rolü belli? Kimi devlet kurumlarının tepki türü belli, yapacağı belli? AKP'nin ise rolü ve senaryonun akışına göre alacağı "mağdur vaziyet" belli? Dün de böyleydi, bugün de böyle.Ta 2007 Mayıs'ının 3 ve 4'ünde bu köşeden şunlara dikkat çekmiştim:"Baykal'ın CHP'si değil mi, Erdoğan'ı, 13 Aralık 2002'de 3 maddelik mini Anayasa değişikliği ile 'yasak kapsamından kurtarıp' siyaset meydanına 'mağdur ve mazlum kahraman' diye çıkartan? CHP değil mi? 444 kabul oyunun kaçı CHP'nindi?AKP'ye karşı CHP ve sair Amerikancı Atatürkçüler ekseninde kopartılan fırtınalar, ABD'nin bölgemize ve ülkemize ilişkin BOP'undaki "yeni dönem stratejik ortak" ihtiyacını karşılamaya dönük bir tezgah olarak kendini göstermiştir. Maalesef devletine, vatanına, laikliğe ve Anayasa'mızın ilk maddelerinde zikredilen temel nitelik ve ilkelere sadakatle bağlı olan geniş halk kitlesinin "sahiplik duygusu ve samimiyeti" bu Amerikancı öncüler tarafından istismar edilmiştir.Bu manevralardan AKP'nin elde ettiği politik hasılat türü ve vahim icraatları yüzünden halkımız nezdinde cilası dökülen "AKP'ye çekilen özel mağduriyet cilası", bu gerçeğin somut göstergesidir? Halbuki, asıl mağdur olan millettir? Ülkemizde şayet mağduriyetten söz açılacak ise tek mağdur vardır; o da Türk Milletidir. Vatanı ecnebilere satılan Türk milletidir; dolayısıyla mağdur olan millettir. Madenleri, emeği, alınteri, Senyoraj gelirleri, Cumhuriyet mirası işletmeleri, PETKİM'i, TÜPRAŞ'I, TELEKOM'u, SEKA'sı peşkeş çekilen Türk milletidir; dolayısıyla mağdur olan millettir. İşsiz kalan, aşsız kalan, başsız kalan, evsiz-barksız kalan Türk milletidir; dolayısıyla mağdur olan millettir. Tütününü dikemeyen, şekerpancarını ekemeyen, çayını biçemeyen, buğdayını-tahılını, fındığını, narenciyesini gönül rahatlığıyla yetiştiremeyen Türk çiftçisidir, Türk köylüsüdür; dolayısıyla mağdur olan millettir. Dilediği gibi okuyamayan, üniversiteye giremeyen, yüksek okul kapılarından döndürülüp cehalet karanlıklarına sürüklenen Türk gençleridir; dolayısıyla mağdur olan millettir. Sosyal dokusu, birliği ve kimliği dağıtılan Türk milletidir; dolayısıyla mağdur olan millettir."Arşivlerde bu yazım hala duruyor; meraklısı bakabilir.Erdoğan'ın yasağını kaldıran CHP gibi; meydanlarda ip atan MHP değil mi, A. Gül'ü Çankaya tepesine çıkartan?! MHP değil mi, milletin başörtüsü meselesini halletmek yerine, Anayasal manevra ile vatandaşı avutup, iş çözüme gelince ne yapalım, yerimiz dar, YÖK'ün 17. maddesine müdahale edemeyiz, diyen? AKP'yi bugünlere getiren bunlar? Dahili ve harici katalizörler iş gördü, kimi devlet kurumları katkıda bulundu? AKP arka arkaya iktidara, R. T. Erdoğan Başbakanlık koltuğuna, A. Gül Çankaya tepesine konduruldu? Seçim sandıkları, sadece demokratik setr-i avret oldu.Yerel bir kısım devlet güçlerinin yanı sıra, ABD ve AB şefleri gibi "küresel ağabey"lerinin himmeti olmadan, yağdan kıl çeker gibi, bu işleri halletmek mümkün mü?! Hangi akl-ı selim sahibi, AKP, bu işleri dişleri ve tırnağıyla çabalayarak halletti, diyebilir?!Bu desteğe karşılık AKP, Türk milleti müstesna, herkesin işini gördü? ABD ne dediyse yaptı, yine yapacak. AB ne dediyse yaptı, yine yapacak. IMF ne dediyse yaptı, yine yapacak. AB, ABD ve IMF'nin talepleri, aynı zamanda CHP'nin ve MHP'nin de talepleriydi, hedefleriydi; dolayısıyla AKP, onların da isteklerini yerine getirmiş oldu.Lakin sıra Türk milletinin en tabii taleplerine gelince, AKP durdu, takatı kesildi; çünkü elinde ne çözümü vardı, ne de böyle bir hizmet planı? Bu sebeple AKP, bizzat kendi icraatlarıyla halk nezdinde bitti.Vaziyet bu iken, dün onu büyütüp işbaşına getiren kimi yerel güçlerin, bugün AKP'ye yüklenmelerinin anlamı ne?! AKP'yi tekrar halk nezdinde şişirmek, büyütmek?Asıl hesap sorulması gereken "nice vahim okkalı devlet icraatları"nın hiçbirinden hesap sorulmayan AKP'ye, halkın devlete tepki koyup AKP'ye sarılacağı bambaşka işler bahanesiyle, içeridekiler güya vuruyorlar, dışarıdakiler ise tutuyorlar? ABD tutuyor, AB tutuyor, IMF tutuyor? Oyun bu; içerden vur, dışarıdan tut. AKP'ye neden yüklenildiğini anlamak için; bu süreçten kimin kârlı çıkacağını hesap etmek yeterlidir? Bu süreçten yine AKP ve yine ne pahasına olursa olsun BOP hizmetini gördüğü ABD kârlı çıkacaktır.AKP, mağdur ve mazlum edasıyla halkla yeniden bütünleştirilecek, "dindar halkın mağdur süpermen çocuğu" haline getirilecek? ABD'nin "stratejik ortağı" olmaya devam eden bu çocuk, dün olduğu gibi, bugün de milletin işlerini görmek yerine, yine ABD'nin BOP'lu işlerini görecek, AB ve IMF'nin hizmetinde olacak?Bu arada olan yine devlete olacak, yine millete olacak? Millet, gerçekten ayıkıp olayları olduğu gibi görene kadar!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019