Alkol ve tütün içmeyi özendirecek şarkılara yasak geldi. TRT (Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu) bu yasağı koymasına koydu lâkin;
"Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i nîm-hâbını
Neden ya rağbet etmemek dağıtmağa sehabını
Gönül beğendi sevdi pek hitâbını cevâbını
İç imdi iç şarabını ko bir yana hicâbını
Aç imdi aç nikâbını ayân et âfitabını"
Bestesi Rahmi Bey'e (1865-1924) ait, güftesi (şarkı sözü) Recâizâde Mahmut Ekrem Efendi'ye (1847-1914) ait bu eser, TRT repertuarındadır. TRT sanatçıları tarafından solo olarak, klasik koro ve fasıl hey'etleri tarafından seslendirilmektedir.
TRT'nin repertuarında alkolle ilgili daha nice şarkı mevcuttur;
Kendi arşivimden seçtiğim bazı parçaları sizinle paylaşmak isterim:
- "Sun bâde-i sâfi bana sâki kederim var" (bâde: içki, sâki: içki dağıtan).
Beste: Tanburi Ali Efendi-Sarayda hünkâr imamı - eserin formu: Yürüksemâî
- "Gel seninle bâdeler nûş edelim" (nûş etmek: içmek).
Beste: Bolâhenk Nuri Bey (1834-1911) / makam: Hüseyni, usul: Ağıraksak
- "Şerap iç süzülsün o çeşm-i siyâh"
Beste: Medeni Aziz Efendi / Hüzzam-Evfer
- "Bir kadeh al destine gel" (destine: eline)
Beste: Notacı Hacı Emin Efendi / Düyek
- "Yeter sâki yeter bir tane olsun"
Beste: Leylâ Hanım / Rast-Curcuna
- "Ver durma sâkî câm-ı şarâbı" (câm-ı şarap: şarap kadehi)
Beste: Şeyh Hacı Ethem Efendi (Fatih'teki Kefeli Tekkesi şeyhi) / Hüseyni
- "Çıkmam Allah etmesin meyhaneden"
Beste: Yesari Asım Arsoy / Hüseyni-Ağıraksak
- "Sâkî yeni sevdim bana sen eski şerap sun"
Beste: Sadettin Kaynak (Hafız, Ayasofya Camii 2. İmamı, Gönenli Mehmet Efendi'den önceki, Sultanahmet Camii Başimamı) / Sûzinâk-Aksak
TRT önce kendi repertuarını gözden geçirmeli, sonrasında vereceği kararı belirlemelidir.
Görüldüğü gibi, hafızı, hocası, imamı ve şeyhi bugünkü TRT'nin koyduğu yasak sınırını çoktaaan aşmış.
Şimdilerdeki yasağın gerekçesi, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ile Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'tir.
Yayın ilkeleri arasında "Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı yayın yapılamaz" kuralı da vardır, ama bizzat TRT'de yayınlanan çocuk programında ATATÜRK'e hakaret edilmiştir. Sonrasında da bu suçun failleri, sehven -yanılarak- bu haltı yedikleri için cezadan kurtulmuşlardır.
Yeni Osmanlılar, çoğu Osmanlı dönemindeki nizam-ı âleme aykırı güfteler için ya sehven gerekçesiyle onları himaye edecekler; ya da onların kullandığı şarap, mey, peymâne gibi sözcüklerin "tasavvuf" taki anlamları kastettğini öne süreceklerdir.
27 Mayıs 1960 İhtilâli'ni yapanlar, radyo sanatçılarına da el atmışlardı. Şu örnek durumu anlatır herhalde; Türk Musıkisi'nin devasa ismi Münir Nurettin Selçuk'u bile imtihan etmeye kalktılar? Ne çâre, bu büyük ustayı imtihan edecek kimseyi bulamadılar. Hevesleri kursaklarında kaldı. Üniversiteye de aynı uygulamayı yaptılar, kürsü kurmuş, alanlarında Ordinaryüs Profesör olmuş hocalarımızı üniversiteden uzaklaştırmışlardı. Bu ilim adamlarının sayısı 147 idi. Neyse ki, adı ordinaryüse çıkmış Fenerbahçeli Lefter 148. olarak paçayı sıyırmıştı.
12 Eylül darbecileri de Bülent Ersoy'a kafayı takmışlardı. Kenan Evren sahneyi yasaklamıştı bu sanatçıya. Ya erkek ol ya da kadın demişti. Cinsiyet değiştirme girişimleri o tarihte hukuken imkânsız gibiydi. Sonra Medeni Kanun'da değişiklik yapılarak, hâkim kararıyla ve tıbbî operasyonla cinsiyet değiştirmenin yolu açıldı.
Bugünün TRT yasağına gelince iş yayın ilkeleriyle bitmiyor. Anayasa, düşünceyi ifade özgürlüğünü güvence altına almış. Yasak konusu müzik eserleri, düşünceyi ifade özgürlüğünün ürünleridir. Sanatın bütün dalları için bu geçerlidir. Sinema, tiyatro, resim, fotoğraf, grafik, grafiti gibi. Öykü, roman, şiir gibi edebiyat ürünleri de düşünceyi ifade özgürlüğüdür. Ayrıca bu eserler 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun da koruması altındadır. Bu alandaki MESAM gibi meslek örgütleri, üyeleri adına telif haklarını takip etmektedirler. Bu amaçla TRT ve uluslararası GEMA gibi kuruluşlarla sözleşmeleri vardır.
Yasaklamayla sorun çözülmüyor, aksine başka sorunları davet ediyor.
"Süzüp süzüp de ey melek o çeşm-i nîm-hâbını
Neden ya rağbet etmemek dağıtmağa sehabını
Gönül beğendi sevdi pek hitâbını cevâbını
İç imdi iç şarabını ko bir yana hicâbını
Aç imdi aç nikâbını ayân et âfitabını"
Bestesi Rahmi Bey'e (1865-1924) ait, güftesi (şarkı sözü) Recâizâde Mahmut Ekrem Efendi'ye (1847-1914) ait bu eser, TRT repertuarındadır. TRT sanatçıları tarafından solo olarak, klasik koro ve fasıl hey'etleri tarafından seslendirilmektedir.
TRT'nin repertuarında alkolle ilgili daha nice şarkı mevcuttur;
Kendi arşivimden seçtiğim bazı parçaları sizinle paylaşmak isterim:
- "Sun bâde-i sâfi bana sâki kederim var" (bâde: içki, sâki: içki dağıtan).
Beste: Tanburi Ali Efendi-Sarayda hünkâr imamı - eserin formu: Yürüksemâî
- "Gel seninle bâdeler nûş edelim" (nûş etmek: içmek).
Beste: Bolâhenk Nuri Bey (1834-1911) / makam: Hüseyni, usul: Ağıraksak
- "Şerap iç süzülsün o çeşm-i siyâh"
Beste: Medeni Aziz Efendi / Hüzzam-Evfer
- "Bir kadeh al destine gel" (destine: eline)
Beste: Notacı Hacı Emin Efendi / Düyek
- "Yeter sâki yeter bir tane olsun"
Beste: Leylâ Hanım / Rast-Curcuna
- "Ver durma sâkî câm-ı şarâbı" (câm-ı şarap: şarap kadehi)
Beste: Şeyh Hacı Ethem Efendi (Fatih'teki Kefeli Tekkesi şeyhi) / Hüseyni
- "Çıkmam Allah etmesin meyhaneden"
Beste: Yesari Asım Arsoy / Hüseyni-Ağıraksak
- "Sâkî yeni sevdim bana sen eski şerap sun"
Beste: Sadettin Kaynak (Hafız, Ayasofya Camii 2. İmamı, Gönenli Mehmet Efendi'den önceki, Sultanahmet Camii Başimamı) / Sûzinâk-Aksak
TRT önce kendi repertuarını gözden geçirmeli, sonrasında vereceği kararı belirlemelidir.
Görüldüğü gibi, hafızı, hocası, imamı ve şeyhi bugünkü TRT'nin koyduğu yasak sınırını çoktaaan aşmış.
Şimdilerdeki yasağın gerekçesi, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun ile Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'tir.
Yayın ilkeleri arasında "Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı yayın yapılamaz" kuralı da vardır, ama bizzat TRT'de yayınlanan çocuk programında ATATÜRK'e hakaret edilmiştir. Sonrasında da bu suçun failleri, sehven -yanılarak- bu haltı yedikleri için cezadan kurtulmuşlardır.
Yeni Osmanlılar, çoğu Osmanlı dönemindeki nizam-ı âleme aykırı güfteler için ya sehven gerekçesiyle onları himaye edecekler; ya da onların kullandığı şarap, mey, peymâne gibi sözcüklerin "tasavvuf" taki anlamları kastettğini öne süreceklerdir.
27 Mayıs 1960 İhtilâli'ni yapanlar, radyo sanatçılarına da el atmışlardı. Şu örnek durumu anlatır herhalde; Türk Musıkisi'nin devasa ismi Münir Nurettin Selçuk'u bile imtihan etmeye kalktılar? Ne çâre, bu büyük ustayı imtihan edecek kimseyi bulamadılar. Hevesleri kursaklarında kaldı. Üniversiteye de aynı uygulamayı yaptılar, kürsü kurmuş, alanlarında Ordinaryüs Profesör olmuş hocalarımızı üniversiteden uzaklaştırmışlardı. Bu ilim adamlarının sayısı 147 idi. Neyse ki, adı ordinaryüse çıkmış Fenerbahçeli Lefter 148. olarak paçayı sıyırmıştı.
12 Eylül darbecileri de Bülent Ersoy'a kafayı takmışlardı. Kenan Evren sahneyi yasaklamıştı bu sanatçıya. Ya erkek ol ya da kadın demişti. Cinsiyet değiştirme girişimleri o tarihte hukuken imkânsız gibiydi. Sonra Medeni Kanun'da değişiklik yapılarak, hâkim kararıyla ve tıbbî operasyonla cinsiyet değiştirmenin yolu açıldı.
Bugünün TRT yasağına gelince iş yayın ilkeleriyle bitmiyor. Anayasa, düşünceyi ifade özgürlüğünü güvence altına almış. Yasak konusu müzik eserleri, düşünceyi ifade özgürlüğünün ürünleridir. Sanatın bütün dalları için bu geçerlidir. Sinema, tiyatro, resim, fotoğraf, grafik, grafiti gibi. Öykü, roman, şiir gibi edebiyat ürünleri de düşünceyi ifade özgürlüğüdür. Ayrıca bu eserler 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun da koruması altındadır. Bu alandaki MESAM gibi meslek örgütleri, üyeleri adına telif haklarını takip etmektedirler. Bu amaçla TRT ve uluslararası GEMA gibi kuruluşlarla sözleşmeleri vardır.
Yasaklamayla sorun çözülmüyor, aksine başka sorunları davet ediyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Prof. Dr. Ali Ünal Emiroğlu / diğer yazıları
- Terör / 01.02.2024
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023
- Yerel yönetim / 25.01.2024
- Muhalefet / milli irade / 22.01.2024
- Anayasa Mahkemesi yoksa… / 18.01.2024
- Soykırım davası / 15.01.2024
- Sosyal devlet için / 11.01.2024
- Hukuk devletine başkaldırı / 25.12.2023
- Güç dengesi / 21.12.2023
- Yerel seçime giderken / 14.12.2023
- İnsanlığın anayasası / 11.12.2023