Hükümet İsrail’le tazminat pazarlıklarına girişmiş durumda.
Türkiye’yi utandıran bu durum hükümetin eseri.
9 vatandaşını katleden İsrail’e adam gibi bir özür bile diletemeyen ve vatandaşlarının canını birkaç bin dolarlık pazarlık konusu haline getiren hükümetin yaşattığı utanç, kolay kolay unutulamayacak.
Evlatlarını kaybeden vatandaşlar bile Gazze’ye abluka kaldırılmadan ne özür ne de tazminatın yeterli olmadığını ifade ediyorlar.
Hakkı olmayan bir inisiyatifi kullanan hükümet, İsrail’in telefon yoluyla özrünü “Türk milleti adına” kabul ettiğini açıklamıştı.
Oysa Mavi Marmara katliamı basit bir özürle çözülecekse en azından bu özrün aleni bir şekilde dilenmesi şart koşulabilirdi.
Bunu yapamadı/yapmadı hükümet.
Tazminat konusunda da yanlış yapıldı.
Şöyle ki, İsrail size yanlış yapmış özür diliyor. Orada “her bir mağdur aileye şu kadar ödeyeceksiniz” der ve olayı sürüncemeye bırakmazsınız.
Hükümet bunu da yapmadı ve şimdi tazminat pazarlığına girişti. Üstelik bu pazarlığı İsrail’le değil, mağdur yakınlarıyla yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir yemekte Mavi Marmara saldırısında yakınlarını kaybeden ailelerle bir araya gelen Dışişleri Bakanlığı yetkilileri İsrail’in şartlarını kabul etmekleri için aileler üzerinde baskı kurdu.
AKP’ye oy verdiklerini tahmin ettiğim mağdur ailelerin çoğu bu yemekte yaşadıklarından sonra “ellerimiz kırılsaydı da bu hükümeti iş başlına getirmeseydik” demişlerdir.
Bu hükümet nasıl bir hükümet böyle?
40 vatan evladını katleden terör örgütü PKK şart koşuyor…
Mavi Marmara saldırısında silahsız 9 Türk’ün katili İsrail şart koşuyor…
Hükümet de sesini çıkarmadan bu şartları yerine getiriyor.
Benim bildiği özür dileyen taraf değil, özrü kabul eden taraf şartlar koşabilir.
Obama şahitliğinde dilendiği iddia edilen Netanyahu-Erdoğan görüşmesinde ne olduysa İsrail, tazminat davalarından feragat edilmezse bir kuruş tazminat ödemeyiz diye şart koşabiliyor?
Hükümet ve Dışişleri İsrail’in şartlarını yerine getirmek için bir takla atmadığı kaldı.
Evlatlarını Mavi Marmara’da kaybetmiş insanlar bile Gazze’deki abluka kalkmadan biz razı değiliz diyorlar.
Hükümette evlatlarını kaybetmiş acılı ailelerin ortaya koyduğu devlet adamlığını ortaya koyacak bir isim bile yok maalesef.
Ne Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ne de Başbakan Erdoğan bu devlet adamlığını ortaya koyabildi.
Türkiye’yi utandıran bu durum hükümetin eseri.
9 vatandaşını katleden İsrail’e adam gibi bir özür bile diletemeyen ve vatandaşlarının canını birkaç bin dolarlık pazarlık konusu haline getiren hükümetin yaşattığı utanç, kolay kolay unutulamayacak.
Evlatlarını kaybeden vatandaşlar bile Gazze’ye abluka kaldırılmadan ne özür ne de tazminatın yeterli olmadığını ifade ediyorlar.
Hakkı olmayan bir inisiyatifi kullanan hükümet, İsrail’in telefon yoluyla özrünü “Türk milleti adına” kabul ettiğini açıklamıştı.
Oysa Mavi Marmara katliamı basit bir özürle çözülecekse en azından bu özrün aleni bir şekilde dilenmesi şart koşulabilirdi.
Bunu yapamadı/yapmadı hükümet.
Tazminat konusunda da yanlış yapıldı.
Şöyle ki, İsrail size yanlış yapmış özür diliyor. Orada “her bir mağdur aileye şu kadar ödeyeceksiniz” der ve olayı sürüncemeye bırakmazsınız.
Hükümet bunu da yapmadı ve şimdi tazminat pazarlığına girişti. Üstelik bu pazarlığı İsrail’le değil, mağdur yakınlarıyla yapıyor.
Geçtiğimiz günlerde bir yemekte Mavi Marmara saldırısında yakınlarını kaybeden ailelerle bir araya gelen Dışişleri Bakanlığı yetkilileri İsrail’in şartlarını kabul etmekleri için aileler üzerinde baskı kurdu.
AKP’ye oy verdiklerini tahmin ettiğim mağdur ailelerin çoğu bu yemekte yaşadıklarından sonra “ellerimiz kırılsaydı da bu hükümeti iş başlına getirmeseydik” demişlerdir.
Bu hükümet nasıl bir hükümet böyle?
40 vatan evladını katleden terör örgütü PKK şart koşuyor…
Mavi Marmara saldırısında silahsız 9 Türk’ün katili İsrail şart koşuyor…
Hükümet de sesini çıkarmadan bu şartları yerine getiriyor.
Benim bildiği özür dileyen taraf değil, özrü kabul eden taraf şartlar koşabilir.
Obama şahitliğinde dilendiği iddia edilen Netanyahu-Erdoğan görüşmesinde ne olduysa İsrail, tazminat davalarından feragat edilmezse bir kuruş tazminat ödemeyiz diye şart koşabiliyor?
Hükümet ve Dışişleri İsrail’in şartlarını yerine getirmek için bir takla atmadığı kaldı.
Evlatlarını Mavi Marmara’da kaybetmiş insanlar bile Gazze’deki abluka kalkmadan biz razı değiliz diyorlar.
Hükümette evlatlarını kaybetmiş acılı ailelerin ortaya koyduğu devlet adamlığını ortaya koyacak bir isim bile yok maalesef.
Ne Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ne de Başbakan Erdoğan bu devlet adamlığını ortaya koyabildi.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024