16 Ağustos'ta, 'Türk ekonomisi toparlanma sürecini geride bırakarak atılım ve şahlanış dönemine girdiğini ispatlamış oldu. Bu gerçeği yabancı kuruluşlar da kabullenmeye başladı' diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'dı.
22 Kasım'da, 'Ülkemizi denklemin dışına itmek isteyenlerin kur, faiz ve fiyat artışları üzerinden oynadıkları oyunları görüyoruz. Biz aynı oyunu darbe girişimlerinde gördük. Biz aynı oyunu uluslararası nice hadisede, nice platformda gördük. Ülkemizi bunca tuzaktan, badireden nasıl çıkardıysak bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız' diyen de yine Erdoğan.
3 ay önce şahlanışta olan bir ekonomi şimdi kurtuluş savaşı verme noktasına düşürülünce, Erdoğan'ın ifadesiyle 'darbe girişiminde gördüğümüz oyunların' ortaklarından olan Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BAE) anlaşma masasına oturduk.
Çünkü Türkiye'ye dolar lazım.
O dolarlar da BAE'de var.
15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ABD'yle birlikte destekçilerinden olan Birleşik Arap Emirlikleri'yle 10 milyar dolarlık mutabakat anlaşması önceki gün BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara'daki görüşmesinden sonra imzalandı.
Hükümetin BAE politikasındaki radikal dönüşümün etkisi yandaş basında hemen görüldü.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra BAE Veliaht Prensi Al Nahyan için 'şerefsiz bunlar' manşetiyle çıkan yandaş gazeteler dün; 'Prens Al Nahyan ile gündem ikili ticaret', '10 milyar dolar yatırım geliyor', '10 milyar dolarlık 10 tarihi anlaşma' ve 'BAE'den dev yatırım' gibi manşetlerle anlaşmayı sayfalarına taşıdı.
Önceki günkü yazımda belirttiğim gibi yandaş olmak gerçekten zor.
Ancak yandaşlar ve Ak Partililer bu hızlı dönüşümün izahını hemen bulmuşlar.
Diyorlar ki; devletler kin tutmaz menfaatleri doğrultusunda hareket eder…
Demek ki işin ucunda 10 milyar dolar olunca makul düşünebiliyorlar…
Çok doğru, devletler arasında kin tutmak olmaz. Dün savaştığınız devletle savaştan sonra aynı masa etrafında oturup, çıkarlarınızı koruyarak bir anlaşma yapabilirsiniz, yapmalısınız da…
Ancak sorun şu ki, kâğıt üstüne yazılan paranın tamamı gelse dahi Türkiye ekonomisindeki sorunları en iyi ihtimalle ancak birkaç ay ötelemeye yetecek olan 10 milyar dolar için BAE veliahdıyla verdiği pozu siyasiler, bize en az 60 milyar dolara mal olan Suriyeli sığınmacı sorununun çözümü için kilit konumda olan Suriye lideri Beşar Esad'la vermiyor.
Eğer BAE ile yapılan anlaşma Türkiye'nin çıkarına olduğu için imzalandıysa Suriye ile de şüphesiz ülkemizin çıkarına olan diplomatik ilişkiler yeniden kurulmalıdır.
Yoksa siyasilerin korudukları şeyin Türkiye'nin çıkarları olmadığı şüphesi kafalarda oluşabilir…
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024