Kimisi sahip olmak için milyonlar harcar, kimisi sahip olur, milyonlara satar; kimisi sahip çıkmaz, soğuk sulara atar; kimisi sahip olduğu değerin önemini anlamaz, sokaklara salar.
Onlar çocuk!
Bu soğuk havada, canları pahasına çalışıp, araba camı silen, mendil satan, hakkı olan oyun ve eğitimden uzaklaştırılan, çocuklar...
Her çocuk özeldir. Her çocuk eğitim, aile ve sağlık hizmetleri hakkına doğuştan sahiptir. Her çocuk oyun oynamak ister. Onlardan bu hakkı almak, en büyük vicdansızlıktır.
Yetişkin bir insan bile kendi içindeki çocuğu, öldürmemeye çalışırken, küçücük yüreklerin hayalleri, dünyası nasıl öldürülebilir?
Bakış açımızı genişletelim.
Her bir çocuk gelecek nesildir, siz bu nesli nasıl yetiştirirseniz, toplumdaki saygınlık, refah uyum ve huzur o denli kaliteli olur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek, hepimizin insanlık görevidir" diye bahsetmiştir. Bu sebeple çocuğa verilen en büyük değer, Türk milletindedir. Hiçbir dünya devletlerinde, çocuklara özel bir bayram ve kutlama yapılmazken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tüm dünya çocuklarına armağan etmiştir.
Türk milletinin inancına göre, çocuklar güzel yetiştirilmekle, sorumlu olunan kutsal, günahsız ve temiz varlıklardır. Anne ve babaların çocuklarını, ahlaklı bir şekilde yetiştirmesi en büyük ibadettir.
Bu konuda Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.), "Evlat kokusu cennet kokusudur" diye buyurmuştur.
Hiç kimsenin bu değerli varlıkların, geleceğini ve umudunu karartırcasına yok etmeye hakkı yoktur.
Dünyadır her bir çocuk. Her dünya keşfedilmeyi bekler. Her çocuğun eğitim, sağlık, oyun ve bireysel hakları devlet tarafından karşılanmalıdır. Bu konuda ebeveynlere destek sağlanmalıdır.
Hiç kimse ne kendi çocuğunu, ne de başkasının çocuğunu, ne de kendi içindeki çocuğu öldürmesin.
Böyle bir dünyaya bir gün merhaba demek ümidiyle...
"Öyle ağlasam, öyle ağlasam ki çocuklar, size hiç gözyaşı kalmasa
Öyle üşüsem, öyle üşüsem ki çocuklar, size hiç soğuk kalmasa
Öyle acılar çeksem ki çocuklar, size hiç acı kalmasa
Öyle ölsem, öyle ölsem ki çocuklar, size hiç ölüm kalmasa
Öyle gülseniz, öyle gülseniz ki çocuklar, hiç gülmeyen kalmasa
Öyle yaşasanız öyle yaşasanız ki çocuklar, hiç yaşamayan kalmasa."
(Aziz Nesin).
Onlar çocuk!
Bu soğuk havada, canları pahasına çalışıp, araba camı silen, mendil satan, hakkı olan oyun ve eğitimden uzaklaştırılan, çocuklar...
Her çocuk özeldir. Her çocuk eğitim, aile ve sağlık hizmetleri hakkına doğuştan sahiptir. Her çocuk oyun oynamak ister. Onlardan bu hakkı almak, en büyük vicdansızlıktır.
Yetişkin bir insan bile kendi içindeki çocuğu, öldürmemeye çalışırken, küçücük yüreklerin hayalleri, dünyası nasıl öldürülebilir?
Bakış açımızı genişletelim.
Her bir çocuk gelecek nesildir, siz bu nesli nasıl yetiştirirseniz, toplumdaki saygınlık, refah uyum ve huzur o denli kaliteli olur.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, "Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama sevincimizdir. Bugünün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek, hepimizin insanlık görevidir" diye bahsetmiştir. Bu sebeple çocuğa verilen en büyük değer, Türk milletindedir. Hiçbir dünya devletlerinde, çocuklara özel bir bayram ve kutlama yapılmazken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tüm dünya çocuklarına armağan etmiştir.
Türk milletinin inancına göre, çocuklar güzel yetiştirilmekle, sorumlu olunan kutsal, günahsız ve temiz varlıklardır. Anne ve babaların çocuklarını, ahlaklı bir şekilde yetiştirmesi en büyük ibadettir.
Bu konuda Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.), "Evlat kokusu cennet kokusudur" diye buyurmuştur.
Hiç kimsenin bu değerli varlıkların, geleceğini ve umudunu karartırcasına yok etmeye hakkı yoktur.
Dünyadır her bir çocuk. Her dünya keşfedilmeyi bekler. Her çocuğun eğitim, sağlık, oyun ve bireysel hakları devlet tarafından karşılanmalıdır. Bu konuda ebeveynlere destek sağlanmalıdır.
Hiç kimse ne kendi çocuğunu, ne de başkasının çocuğunu, ne de kendi içindeki çocuğu öldürmesin.
Böyle bir dünyaya bir gün merhaba demek ümidiyle...
"Öyle ağlasam, öyle ağlasam ki çocuklar, size hiç gözyaşı kalmasa
Öyle üşüsem, öyle üşüsem ki çocuklar, size hiç soğuk kalmasa
Öyle acılar çeksem ki çocuklar, size hiç acı kalmasa
Öyle ölsem, öyle ölsem ki çocuklar, size hiç ölüm kalmasa
Öyle gülseniz, öyle gülseniz ki çocuklar, hiç gülmeyen kalmasa
Öyle yaşasanız öyle yaşasanız ki çocuklar, hiç yaşamayan kalmasa."
(Aziz Nesin).
Behiye Alioğlu / diğer yazıları
- Egoist miyiz? / 04.07.2019
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016
- Çok komik / 18.01.2019
- Kilis'ten İzmir'e bir tümevarım / 25.05.2017
- Mekanikleşen kadın / 10.03.2017
- Her çocuk bizimdir / 22.02.2017
- İçindeki mutlu dünyanı keşfet! / 23.11.2016
- Gitmek mi zor kalmak mı? / 25.09.2016
- İlmin amacı / 23.08.2016
- Annenin görevi nedir? / 06.08.2016
- Yaklaşan kamp heyecanı / 28.06.2016