"Evet, aslında güzel bir soru. Bu şuna benziyor; paran olmasaydı Ferrari'ye binebilir miydin, gibi bir şey.
Beni, ben yapan şeylerin başında, babamın kanını taşımamdan ziyade onun fikrini taşıyor olmam yer alıyor.
Yetişerek bugünlere geldik ve bundan çok da mutluyum. Çok mükemmel bir eğitim aldık, ondan çok şey öğrendik ve tedrisatından geçtik.
Bu bizi bugünlere getirdi. Bununla bir bütünüz. Ama oğlu olmadan bu eğitimi ve tedrisatı almış olsaydım yine genel başkan olurdum.
Yani o Ferrari örneğine dönecek olursak evet, belki Ferrari'yi 2020 yılında alamazdım ama 2025 yılında o parayı kazanır ve yine alırdım."
Bu mükemmel cevap ünlü gazeteci Burhanettin Yılmaz Bey'in, siyaset literatürümüze kazandırdığı, 'siyasetin delikanlısı' BTP lideri Hüseyin Baş'a ait.
Bu mealde ben de diyorum ki, tıyneti Baş'tan olanın kendisi de baş olur, fikirleri de taç olur.
Oldu da! Ülke liderlerinin birbirlerini siyaset eskisi, siyasi artık, siyasi enkaz, devşirme gibi tabirlerle andığı şu günlerde Burhanettin Bey, 'siyaset delikanlısı' tabirini merkeze koydu.
Bu devletin de, milletin de eskilere, artıklara, enkazlara, devşirmelere değil artık delikanlıya, delikanlılara ihtiyacı var.
Burhanettin Yılmaz Bey, ihtiyacımız olan 'delikanlı' profilini de çok iyi analiz etmiş;
"Artık siyasetin bir delikanlısı var…
Hem de babasının oğlu bir delikanlı…
Hem de ne delikanlı…
Kısa bir süre önce Hakk'a yürüyen babasının, insanlık adına yürüttüğü demokrasi mücadelesinin sorumluluğunu alan, Cumhuriyetin kazanımlarını savunan, Atatürk'ü diline pelesenk eden, yiğit ve yürekli bir delikanlı…
İlk çıkışını Bağımsız Türkiye Partisi'nin 5. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde yaptı.
68 Kuşağı'nın Devrimci önderi Deniz Gezmiş'in sözünden esinlenerek, "Z" kuşağı gençliğine de çarpıcı bir mesaj verdi:
'24 yaşında kendimi, Türkiye'nin bağımsızlığına adıyorum' diyen Deniz Gezmiş gibi ben de, kendimi 29 yaşında Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adıyorum" diyerek çok anlamlı bir çıkış yaparak, yaşıtlarını siyasi arenada sorumluluk almaya davet ederken, yaşı ilerlemiş, beyni genç kalan büyüklerinin de sempatisini kazandı bu delikanlı.
Siyasetin bu delikanlısının adı, "Hüseyin Baş"
Kendisini, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlığına adadığını ifade eden Hüseyin Baş, Milli Parayla Ticaret ve Milli Ekonomi vurgusu yaptı. Milli Ekonomi Modeli uygulanmadan refaha ulaşılamayacağını savunarak babası, Haydar Baş'ın gündeme getirdiği "ev hanımlarına maaş" uygulamasının pazarı güçlendireceğini, enflasyon ve dövizi düşüreceğini, üretim ile ihracatı artıracağını da söyledi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk bu ülkeyi seçmenlere emanet etmemiştir, orduya emanet etmemiştir, milletvekillerine emanet etmemiştir. Bu ülkeyi sadece ülkenin gençlerine emanet etmiştir.
O nedenle, böylesi delikanlıların siyaset arenasında daha çok olması, aydınlık geleceğimizin teminatı olacak diye düşünüyorum.
2023'te birbiriyle kavga eden, ülkeyi çözümsüzlüğe götüren köhnemiş beyinlerin değil, genç simaların cumhurbaşkanlığı yarışında halkın karşısına çıkmalarını umut ediyorum.
Yolun açık olsun delikanlı. Yolun açık olsun HÜSEYİN BAŞ."
Ben de gönlünüze, gözünüze, kaleminize sağlık Burhanettin Bey diyorum.
Evet, O, siyasetin delikanlısıdır. Çünkü Haydar Baş'ın oğludur.
"Ben, Hüseyin Baş. Onurla ve gururla söylüyorum: Ben, Haydar Baş'ın oğluyum. Hayatımın en gurur verici anını yaşıyorum. Özlenen ve beklenen genç olmak için, bu çökük harabeyi yükseltmek için bugün karşınızdayım.
Ömrünü davasına adamış, hiçbir menfaat beklemeden hayatını insanlığın hizmetine sunmuş, kâinatın merkezine insanı koymuş ve o insanın ne olduğunu en mükemmel şekilde tarif etmiş bir fikir insanının, bir ilim insanının ve bir gönül insanının evladıyım…
Ölümsüzlük diyarından bir el üzerimizde artık… Fikriyle, zikriyle, mücadelesiyle bize örnek olan o sonsuzluk âlemine layık olduğumuzu gösterme günüdür bugün…
Bu koltuğun hayrını görmek için değil, hakkını vermek için buradayız…" diyordu.
İşte maddeye, şöhrete "hayır" diyen delikanlı…
İşte milletin delikanlısı..
İşte siyasetin delikanlısı…
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025