NATO zirvesi Lizbon'da bu hafta sonu yapılacak. Şu ana kadar yapılan açıklamalar ve atılan adımlar Türkiye'nin füze kalkanı projesinde ev sahibi olmayı kabul ettiğini göstermektedir.Sayın Başbakan Erdoğan'ın "henüz nihai kararı vermedik" açıklamasını yaptı. Bu açıklamadan da anlaşılacağı gibi Lizbon'da Türkiye imza atana kadar bu yanlış adımdan vazgeçme şansımız bulunmaktadır.Türkiye, füze kalkanının ülkenin tüm yüzölçümünü kapsamasını, cephe ülke olmaması, İran ve Suriye gibi ülkelerin hedef ülke olarak belirtilmemesini ve bu sistemlerden elde edilecek bilgilerin İsrail'le paylaşılmaması şartlarını sunmuştu. Daha sonra Türkiye'nin şartlarının kabul edildiği açıklandı. Ama kabul edilen şartların arasında İsrail'le ilgili olan "bilgi paylaşılmaması" konusu hiç yer almadı. Bu da gösteriyor ki, Türkiye'nin bazı şartları kabul edilirken İsrail çekincesi ABD ve NATO tarafından kabul görmemiş. Demek ki, bu sistemlerden elde edilen bilgilerin tamamı NATO, ABD ve tabii ki İsrail tarafından bilinecek. Füze kalkanının gözü mesabesinde olan radar istasyonlarının 5 bin kilometre menzilli olduğunu göz önünde bulundurulursa İsrail'in tüm Ortadoğu İslam coğrafyasına hâkim olacağı hemen anlaşılır. Bu gerçek, füze kalkanının NATO üye devletlerinin savunmasına hizmet etmekten çok İsrail'in savunmasına ve de saldırılarına hizmet edeceğini ortaya koymaktadır.Füze kalkanı projesinde yer alan Avrupa devletleri ve ABD için bu sistemlerin İsrail'e hizmet etmesinde herhangi bir beis yok ve hatta istenen bu olabilir. Ama Türkiye için durum böyle değildir. Amacı belli olan füze kalkanının Türkiye'ye kurulması Türkiye'yi İsrail'in muhafızı konumuna düşürecektir.Türkiye malumunuz olduğu üzere İsrail devletini tanıyan ilk Müslüman devlettir. Türkiye'nin tanıması İsrail'in işgal ettiği Filistin topraklarına kök salmasına büyük destek olmuştur. Eğer bu tanıma olmasaydı İsrail yok olmayacaktı belki ama bu kadar da ilerleme sağlamış olmayacaktı.Şimdi Türkiye tanımaktan çok daha büyük bir yanlış adıma hazırlanıyor. Bu adım atıldığında İslam coğrafyasının bağrına saplanan İsrail hançeri daha da derine saplanacak, çok daha fazla kanatacaktır. Buna da Türkiye vesile olmuş olacaktır.Bu, Türkiye'ye yakışmaz.Bu, Davos'ta Şimon Peres'e haddini Sayın Başbakan Erdoğan'a hiç yakışmaz. Bu yüzden Başbakan Erdoğan'ın kendisine yakışanı yapıp, bu projeyi onaylamamasını canı gönülden diliyorum.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Bu Numan helak olur! / 14.10.2024
- Lübnan iç savaşa doğru itiliyor / 12.10.2024