Yarın sandık başındayız. Millet iradesinin tam manasıyla sandıklara yansıdığı ve neticeler üzerinde oynama olmayacak bir seçim diliyoruz. Zira oylarla oynanacağı yönünde ciddi duyumlar var. Hatta bir partinin böyle bir durumun önüne geçmek için hazırladığı bir internet sitesi dahi mevcut. Sandıklardan çıkan oylar ile YSK'nın internet sitesinde açıklanan oyların aynı olup olmadığını karşılaştırmak için hazırlanmış bu siteye TC kimlik numarasını yazarak her Türk vatandaşı giriş yapabilecek. Daha önceki seçimlerde de, oyların atıldığı, bazı partilerin oylarının güçlü olana aktarılarak sandık sayımı yapıldığı gibi söylemler uzun süre konuşulmuştu. Hayati bir seçim dönemi geçiriyoruz. AKP ve Cemaat arasındaki restleşme düşünce özgürlüğünün sınırlarını dahi zorluyor. Ekonomiyi, işsizliği, Türklüğü, terörü vs. devlet ve millet meselelerini bırakıp, karşılıklı atışmalara odaklanmış bir seçim çalışması seyrediyoruz. Haliyle bu tablo vatandaşı bıktırdı. Böyle bir ortamda, millet iradesinin sandığa doğru bir şekilde yansımasına engel olmak ya da sandık sayımının merkeze yanlış aktarımı TC devletinin sonu olacaktır. Zira ancak milli irade sandıktan çıkarsa demokrasi gerçekleşir. Allah sonumuzu hayreylesin. Bir de, tek parti güçlü olur, istikrar bozulmaz gibi söylemlerle vatandaşın aklının çelinmesi konusu var. Unutmayınız, seçim sabahı sandık başına gittiğinizde, sandıklar boş olarak önünüzde duracak. Attığınız oylarla dolacak. Sizin bir oyunuz, diğerleri ile birleşerek milyonlara ulaşacak. Tek bir oy dahi çok değerli. Oyunuzu kullanırken, bir akşam evvel kapınıza gelerek elinize tutuşturulan üç kuruşu düşünmeyin, Oyunuzu kullanırken eve bırakılan bulguru, makarnayı, kömürü, oğlanın iş garantisini dikkate almayın, Almayın ki, yıllarca pişman olacağınız bir işe elinizle ortak olmayın.Bugün meydanlarda AKP'nin cemaate ve okyanus ötesine seslenirken kullandığı eleştiri cümleleri size tanıdık gelmiyor mu? Dinlerarası diyalog konusunda meydanlarda yuhlar çekilirken kullanılan örnekler, Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in on beş sene evvel anlatmaya başladığı tehlikedir. Meğerse O tarihlerde duymazdan gelindiği düşünülen ikazlar bir kenara yazılmış bugün, sanki bunca sene işe ortak olunmamış gibi karşı tarafı köşeye sıkıştırmak için kullanılıyor. "Siyasetçi bugünü değil, geleceği gören insandır" dedi geçenlerde kendisi. Ekonomide, iç politikada, dış siyasette, AB konusunda, körfez çıkarması döneminde, IMF talimatlarıyla ilgili, Suriye meselesinde, BOP ve Arap Baharı'nın etkileri üzerine o tarihlerde ne demişse aynen çıkmış tek siyasi, Sayın Baş'tır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın söylemlerine olan bu sarılış, Bize, MEM'in de çok yakından takip edildiğini hatırlattı. Yine eminiz; bugün onu gizleyenler, işlerine geldiğinde dünyanın uyguladığı bu modele de tek kurtuluş olarak sarılacaklar? Oyunuzu atarken, asıl ile gölgeleri ayırt edin ki, bu sefer rahata kavuşalım?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Sinem Baş / diğer yazıları
- Geçmiş olsun Sayın Baş / 23.03.2020
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018
- Gün BTP iktidarına çalışma günüdür / 19.11.2019
- Tebrikler Türk milleti! / 02.04.2019
- Ne mutlu ‘BTP’liyim’ diyebilene / 06.03.2019
- 2. buluşma iktidarın ayak sesleri / 26.02.2019
- Artık ‘Bağımsız Türkiye Partisi’ demeliyiz / 05.02.2019
- Prof. Dr. Haydar Baş’a çirkin saldırı / 11.01.2019
- Cumhuriyet ve iftiralar / 29.10.2018
- 10. Milli Ekonomi Modeli Kongresi / 29.05.2018
- Yarın 23 Nisan / 22.04.2018