Sünni Zemahşerî'nin eseri Keşşaf'dan: "Bilin ki, kim, Âl-i Muhammed'in (Ehl-i Beyt) sevgisi üzere (onların hâlleri ile hâllenerek) ölürse şehit olarak ölmüştür.
Bilin ki kim, Âl-i Muhammed'in sevgisi ile ölürse, günahları bağışlanmış olarak ölmüştür.
Bilin ki kim, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse tevbe etmiş olarak ölmüştür.
Bilin ki kim, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse iman-ı kâmil bir mü'min olarak ölmüştür.
Bilin ki kim, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse ölüm meleği sonra da Nekir ve Münker onu cennetle müjdeler.
Bilin ki kim, Âl-i Muhammed'in sevgisi üzere ölürse, gelinin kocasının evine uğurlandığı gibi o da cennete uğurlanır."
Sünni Taberî'nin Zehâirü'l-Ukba eserinden: İmam Ali (a.s.) buyurdu ki:
"Resulullah (s.a.v.) Bana buyurdu ki: 'Cennete ilk olarak Sen, Fâtıma, Hasan ve Hüseyin gireceksiniz.'
Hz. Ali (a.s.) sordu ki: 'Ya Resulullah, sevenlerimiz ne olacak?'
Resulullah (s.a.v.): 'Onlar hemen sizin arkanızdan cennete gireceklerdir' buyurdu."
Yine Sünni Taberî'de nakledilen rivayete göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Kim, Ehl-i Beyt'ime karşı ihsanda bulunursa, onun karşılığını dünyada almaktan aciz olur. Fakat Ben kıyamet gününde ihsanda bulunanlara mükafatçı olacağım."
Sünni Taberî'nin aynı eserinde: Resulullah (s.a.v.) namaz kılarken Hasan ve Hüseyin sırtına çıkıp iniyorlardı. Hâzır olanlar, onları bu hareketlerinden men ettiler.
Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Onları bırakın. Anam babam onlara feda olsun. Beni kim severse, onları da sevsin."
Sünni tarih kitabı Tarih-i Yâkubî'den: "İman edip de sâlih ameller işleyenler ise, muhakkak ki halkın en hayırlısıdır."
Bu ayet-i kerime indiğinde Resulullah (s.a.v.) Hz. Ali (a.s.)'a hitaben şöyle buyurdu:
"Halkın en hayırlısı olan Sen ve taraftarlarındır. Sen ve sevenlerin kıyamet gününde razı olduğunuz ve razı olunduğunuz bir şekilde geleceksiniz. Senin düşmanların ise gazap ve suç ile yüklü bir şekilde geleceklerdir."
Bunun üzerine Hz. Ali (a.s.) sordu ki: "Ya Resulullah, Benim düşmanlarım kimdir?"
Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Senin düşmanların, Senden uzaklaşıp, Sana lanet edenlerdir fakat Arş'ın gölgesine önde giden, hayırlı olanlara ise ne mutlu."
Hz. Ali (a.s.) sordu ki: "O hayırlı kişiler kimlerdir?"
Resulullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Onlar, senin taraftarların ve Seni sevenlerdir."
Sünni Müslim b. Hacca Nişaburî'den nakledilir ki; Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Allah ashabımdan dört kişiyi sevmemi Bana emretti ve Kendisinin de Onları sevdiğini bildirdi."
Hazır olanlar sordular ki: "Onlar kimlerdir ya Resulullah?" Herkes onlardan olmak istiyordu.
Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Ali, onlardandır." Biraz sustuktan sonra yine şöyle dedi: Ali onlardandır."
Sünni Suyûtî'nin eserinden: Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Çocuklarınızı üç şey üzerine yetiştiriniz: Benim ve Ehl-i Beyt'imin sevgisi ve Kur'an-ı Kerim'i okumaları üzerine yetiştiriniz."
Kimdir Âl-i Muhammed?
Kimdir Âl-i Muhammed? Sevilmesi ayet ile farz olan bu tertemiz aile nasıl sevilir? Bu soruların cevapları yine ayet ve hadislerde açıklanmıştır.
Peki, insan değerini, önemini bilmediği, tanımadığı bir şeyi sevebilir mi? Bundan dolayı bizler Ehl-i Beyt'i tanımak, bilmek, anlamak, yaşamak ve de anlatmak ile mükellefiz.
Bu mealde bugünkü yazımda Sevgili Peygamberimizin (s.a.a.v) 'arşın çifte küpeleri' hakkındaki bazı hadislerini aktarmak istiyorum. Rabbim, Âl-i Muhammed'i layıkıyla tanıyıp, sevmeyi nasip eylesin.
'Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir."
'Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir, babaları da onlardan daha üstündür."
"Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendileridir. Onları seven; beni sevmiş, onlara düşmanlık eden bana düşmanlık etmiştir."
"Hasan (a.s) ve Hüseyin'i (a.s) seven beni sevmiş; onlardan nefret eden de benden nefret etmiştir."
"Allah'ım! Şüphesiz ben onları seviyorum; sen de sev."
'Allah'ım! Şüphesiz ki ben ikisini seviyorum. O halde o ikisini seveni sen de sev."
'Bu ikisi benim oğullarımdır. Onları seven beni sevmiş, onlara buğz eden bana buğz etmiştir'."
'Allah'ı (c.c) ve Resulünü (s.a.a) seven bu ikisini sevsin'.
"Allah'ım! Şüphesiz ki ben onları seviyorum. Sen de onları ve onları sevenleri sev."
Onları sevmenin ve buğz etmenin karşılığı
"Onları seveni ben de severim. Benim sevdiğimi Allah da sever. Allah da sevdiğini
Naim Cennetlerine alır.
Kim de, onlara buğz edip onlara zulüm ve düşmanlık ederse ben de kendisine buğz ederim. Benim buğz ettiğime Allah da buğz eder. Allah buğz ettiğini Cehennem azabına düçar eder. Onun kalıcı bir azabı olur."
"Hasan ve Hüseyin benim oğullarımdır. Onları seven beni sevmiştir. Beni seveni Allah da sever. Allah, kimi severse onu cennete alır.
Kim, onlara buğz ederse bana buğz etmiştir. Bana buğz edene Allah da buğz eder. Allah, kime buğz ederse onu ateşe atar."
"Kim Hasan ve Hüseyin'e buğz ederse kıyamet günü yüzünde et olmadan haşrolur. Şefaatim de ona ulaşmayacaktır."
"Hz. Peygamber (s.a.a) Hasan ve Hüseyin'in elini tutarak buyurdu ki:'Kim bu ikisini; babalarını ve annelerini severse kıyamet gününde bulunduğum derecede benimle beraber olur'. (Prof. Dr. Haydar Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'ndan derlenmiştir)
- Alparslan Türkeş’in vefat yıl dönümünden önce / 07.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -2- / 06.04.2025
- Sayın Erdoğan’ın nefretten doğan AB aşkı -1- / 05.04.2025
- Boykotun babasını yaptılar, yapıyorlar / 04.04.2025
- Erdoğan’ın ‘Filistin’ nöbeti / 03.04.2025
- İktidar sanki hiç sandık gelmeyecekmiş gibi hareket ediyor / 01.04.2025
- İslam dünyasında bayram! / 31.03.2025
- ‘Cebrail dua etti, bende amin dedim’ / 30.03.2025
- Boykot, tehdit ve umut / 29.03.2025